Şehitler Hakkında Açıklamalar

Viyan, Serhildan ve Ferhat Yoldaşlarımız Şehadete Ulaştı

Basına ve Kamuoyuna!

Destansı bir direnişin sürdüğü Medya Savunma Alanları’nda sömürgeci Türk devletinin tüm gücünü seferber ederek geliştirdiği saldırılar Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın fedaice mücadelesi ile boşa çıkarılıyor. Bu destansı direnişin öncüleri olan Viyan, Serhildan ve Ferhat yoldaşlarımız bu kutlu mücadelede şehadete ulaşarak adlarını halkımızın özgürlük tarihine nakşetmeyi başardı. Her anlarını halkımızın özgürlüğü için mücadele ederek geçiren bu kahraman yoldaşlarımız, fedai kişilikleri, özgürlüğe olan tutkuları, verdikleri emek ve fedakarlıkları ile her zaman mücadelemizde anılacak ve yaşatılacaktır.

Viyan, Serhildan ve Ferhat yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşlarımızın hayallerinin takipçisi olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

 

  Kod Adı: Viyan Mêrdîn
  Adı Soyadı: Leyla Elçioğlu
  Doğum Yeri: Mêrdîn
  Anne – Baba Adı: Emine – Seyfettin
  Şehadet Tarihi ve Yeri: 1 Temmuz 2023 / Metîna

Viyan Mêrdîn – Leyla Elçioğlu

 

  Kod Adı: Serhildan Tekoşer
  Adı Soyadı: Murat Akyol
  Doğum Yeri: Şirnex
  Anne – Baba Adı: Besna – Sefer
  Şehadet Tarihi ve Yeri: 19 Haziran 2023 / Metîna

Serhildan Tekoşer – Murat Akyol

 

  Kod Adı: Ferhat Bane
  Adı Soyadı: Behruz Ubeydî
  Doğum Yeri: Bane
  Anne – Baba Adı: Zêrîn – Abdullah
  Şehadet Tarihi ve Yeri: 25 Haziran 2023 / Metîna

Ferhat Bane – Behruz Ubeydî

Kurdistan’ın kadim kenti Nisêbîn, partimiz PKK öncülüğünde başlayan özgürlük mücadelemizi ilk sahiplenen, geliştirdiği serhildanlarla ulusal dirilişimizin fitilini yakan bir alan oldu. Partimize kopmaz bağlarla bağlı olan Nisêbîn halkımız en değerli evlatlarını özgürlük mücadelemize katarak Kurdistan’da yurtseverliğin en değerli örneği oldu. Yine düşmanın tüm saldırılarına karşı direnişte ısrar ederek onurlu yaşamdaki duruşunu göstermesini bildi. Kuşkusuz bu direnişin öncülüğünü neolitik kültür mirası üzerinde şekillenen Nisêbîn’in dirençli kadınları yaptı. Nasıl ki düşmanın tüm asimilasyon ve soykırım saldırılarına karşı Kürt dilinin ve kültürünün korunmasında rol sahibi olduysa, düşmanın işkence ve katliamlarına karşı da elinde silah direnmesini bildi. Viyan yoldaşımız da bu kutsal geleneğin hakim olduğu yurtsever bir ailede doğdu. Dayısı Abdullah yoldaşımızın 1996 yılında şehadete ulaşması Viyan yoldaşımızın ailesinde büyük bir etki yarattı, onun kahramanlığını ve destansı yaşamını tüm çocuklarına aktarmayı bir görev bildiler. Viyan yoldaşımız da dayısı Şehîd Abdullah ve yüzlerce gerillanın kahramanlık destanları ile büyümüş, yüreğini ve bilincini bu anılarla büyütmeyi bildi. Gençlik dönemlerine geldiğinde düşmanın soykırımcı gerçekliğini daha iyi bilince çıkaran yoldaşımız, bu düşman gerçekliğine karşı mutlaka mücadele edilmesi gerektiğini düşündü. Yine kadının toplumdaki konumu, sürekli baskı ve şiddetle yüz yüze kalması da Viyan yoldaşımızın bir başka mücadele gerekçesi oldu. Bu mücadelenin de gerilla savaşı dışında anlamsız olduğunun farkında olan yoldaşımız, gerilla saflarına katılacağı anı sabırsızlıkla bekledi. Çok istemesine karşı gerillaya katılmak için uygun şartları yaratamayan Viyan yoldaşımız, Şehîd Akîf yoldaşımızın Nisêbîn’de düşmana karşı fedaice savaşarak şehadete ulaşmasından derinden etkilenerek arayışlarını daha sıklaştırdı. Yine yanı başında gerçekleşen Rojava Özgürlük Devrimi ve bu devrime yönelik saldırılar da Viyan yoldaşımızın kararlaşmasında etkili oldu.

 Bunun için ilk bulduğu fırsatta Rojava alanına geçen yoldaşımız burada devrim mücadelesine katıldı. Aldığı kısa süreli eğitimin ardından askeri birliklere geçen yoldaşımız, yaşanan yoğun savaş sürecine dahil olmak için kendisini askeri anlamda hızlıca geliştirdi. Gerçekleşen düşman saldırılarına cevap olmanın ideolojik derinlik, yüksek kararlılık düzeyinin yanında disiplinli bir askeri duruş gerektirdiğinin bilinciyle kendisini eğitmeyi bir görev bildi. Bu özelliğiyle tüm yoldaşlarına örnek olan Viyan yoldaşımız, bu duruşunu katıldığı hamlelerde de sürdürmeyi bildi. DAİŞ çetelerinin halkımızın kazanımlarına göz dikmesi ve soykırımcı Türk devletinin desteğini alarak halkımıza saldırması nedeniyle geliştirilen devrimci hamlelere katılan Viyan yoldaşımız, bu hamlelerdeki başarıları ile öncü bir kadın savaşçı oldu. Akrabası Çekdar – Abdullah Elçioğlu yoldaşın çetelere karşı savaşta şehadete ulaşması Viyan yoldaşımızda büyük bir öfke yarattı ve Şehîd Çekdar şahsında tüm şehitlerimizin intikamını almanın mücadelesini büyütmekten geçtiğinin bilincinde oldu. Tükenmek bilmeyen bir enerji ile bulunduğu her ortamda öncülük misyonunu yerine getiren Viyan yoldaşımız, Êzidî halkımıza yönelik saldırıların gerçekleşmesi üzerine Şengal’e geçerek mücadelesini burada sürdürdü. Şengal’e yönelik çete saldırılarının kırılması üzerine tekrar Rojava’ya dönen yoldaşımız, askeri taktikte derinleşmek için sabotaj branşında eğitim aldı. Eğitimini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra tekrar pratiğe yönelen yoldaşımız, DAİŞ çetelerinin sivil halkımızı katletmek için döşediği yüzlerce mayını etkisiz kılarak, olası katliamların önüne geçti. 2017 yılında işgalci Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı direniş saflarında yer alan yoldaşımız, Minbic’e yakın bir alanda gerçekleşen hava saldırısında yaralandı. Fakat yarasını kısa sürede sarmayı başaran yoldaşımız, daha büyük çıkışlar yapmak için derin bir yoğunlaşmanın içerisine girdi. Tedavi sürecinin ardından daha da bilenerek mücadele saflarındaki yerini alan Viyan yoldaşımız, birim komutanlığı görevi üstlenerek mücadelesini daha da büyüttü. 2019 yılının sonlarına kadar bulunduğu Rojava alanında duruşu, yoldaşlığındaki samimiyeti ve savaştaki cesur katılımı ile örnek bir kadın militan olan Viyan yoldaşımız, tüm dünya kadınlarına ilham kaynağı oldu. Rojava alanında bulunduğu 6 yıl boyunca durmak bilmeyen bir tempo ile mücadele eden yoldaşımız, buradaki görevini başarı ile yaptığına inandığında hasretini çektiği Kurdistan dağlarına gelmek için arayış içerisinde oldu. Hem işgalci Türk devletine karşı daha etkili bir mücadele etmek için hem de daha küçük yaşlardan itibaren hayranı olduğu gerilla yaşamı ile bütünleşmek için 2019 yılının sonlarında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.

Dağlara ilk geldiğinde tarifsiz bir heyecan ve coşku yaşayan Viyan yoldaşımız, hızlıca dağ ve gerilla yaşamı ile bütünleşti. Fedakarlığı ve emekçi kişiliği ile hemen öne çıkan yoldaşımız, kendisini ideolojik ve askeri sanatta geliştirmek için Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitime başladı. Eğitim süreci boyunca yaptığı yoğunlaşmalarla kişiliğini tahlil etme fırsatı bulan Viyan yoldaşımız, kendisini daha fazla mücadele etmekten geri çeken özelliklerini çözümleyerek onları aşmayı başardı. Kadın özgürlük çizgisinde derinleşmeyi öncelik haline getiren yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalarla önemli sonuçlar çıkarmayı başardı. Bu yoğunlaşmalarını militanca duruşuyla gösteren Viyan yoldaşımız, bu konuda yaşamda öncü olmasını bildi. Duruşuyla olduğu kadar müzik ve tiyatrodaki yetenekleriyle de yoldaşlarına moral kaynağı olmayı başaran yoldaşımız yaşam sevinci, özgürlüğe olan tutkusu ve mücadeledeki keskinliği ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir YJA Star gerillası oldu. Eğitim sürecinden sonra takım komutanı olarak Garê alanına geçen yoldaşımız, yaklaşık 2 yıl boyunca bu alanda çalışmalara katıldı. Daha çok altyapı ve savaş tünellerinin yapım çalışmalarında yer alan yoldaşımız; düşmanın Zap, Metîna ve Avaşîn alanlarına yönelik saldırısı sonrası, savaşta önemli bir rol oynayan hareketli gerilla timlerine katılarak Metîna alanına geçti. Burada birçok eyleme katılan Viyan yoldaşımız, yeni dönem taktiklerini başarılı bir şekilde uygulayarak düşmana ağır darbeler vurmayı başardı.

Düşmanın 1 Temmuz günü Metîna alanına yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda şehadete ulaşan Viyan yoldaşımız, her zaman güler yüzü, sade yaşamı, derin ve sade yoldaşlığı ile hatırlanacak ve mücadelemize öncülük yapmaya devam edecektir. Yoldaşları olarak Viyan yoldaşımız şahsında şehitlerimize ve halkımıza verdiğimiz zafer sözümüzün mutlaka gerçekleştireceğiz.

Serhildan yoldaşımız Botan’ın önemli direniş merkezlerinden biri olan Silopya’da yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı daha küçük yaşlardan itibaren Partimizi tanıyan Serhildan yoldaşımız, ilk gençlik yıllarından itibaren yurtsever, devrimci gençlik çalışmalarına dahil oldu. Çalışma yürüttüğü süreçlerde düşmanın Kürt gençlerini mücadeleden uzaklaştırarak kimliksizleştirmeye çalışmasına tanıklık etti. Düşmanın bu politikalarını başarıya ulaştırmak için her türlü özel savaş yöntemini kullanmasını bilinci çıkaran yoldaşımız mücadelesini ilk olarak kendisinden başlattı. Düşman üzerinde yarattığı ve kendisini öz kimliğinden uzaklaştırmanın bir aracı olarak gördüğü etkilerden arınmaya başlayan yoldaşımız, daha sonra bu mücadelesini daha da genişletme kararı aldı. Kendisi gibi düşmanın soykırım siyasetinden ve onun özel savaş uygulamalarından etkilenen gençleri bilinçlendirmek için çalışan Serhildan yoldaşımız bu anlamda önemli bir çaba ve emeğin sahibi oldu. Kendisi oldukça mücadeleye daha fazla bağlanan yoldaşımız düşmanın halkımıza yönelik baskı, işkence ve katliamlarına karşı sürekli direniş halinde oldu. Kobanê’ye yönelik DAİŞ saldırılarının olduğu 2014 yılında, Kobanê halkına destek vermek için alanlara inen halkımıza yönelik Silopya ve Cizîr’de gerçekleşen düşman saldırılarında çocukların katledilmesi Serhildan yoldaşımızda büyük bir öfkenin yaşanmasına neden oldu. Sokak ortalarında katledilen Kürt çocuklarının intikamlarının mutlaka alınması gerektiğine inanan yoldaşımız bunun da gerilla saflarına katılmaktan geçtiği bilincindeydi. Bu temelde doğduğu topraklardan yüzünü Kurdistan’ın özgür dağlarına dönen Serhildan yoldaşımız 2015 yılında gerilla saflarına katıldı.

Sömürgeci Türk devletinin halkımıza ve Hareketimize yönelik ‘Çöktürme Planı’ çerçevesinde tarihinin en yoğun saldırılarını başlattığı bir süreçte gerillaya katılan Serhildan yoldaşımız yüklendiği sorumluluğun bilinciyle gerilla yaşamına başladı. Aldığı eğitimlerle kendisini ideolojik ve askeri anlamda geliştirme imkanı bulan yoldaşımız, kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına adapte oldu. Yoldaşlarının da tecrübelerinden faydalanan Serhildan yoldaşımız, genç yaşta yetkin bir gerilla olmayı başardı.

Dürüst katılımı, yoldaşlarına güven veren duruşuyla öne çıkan yoldaşımız Partimiz için son derece önemli olan kritik çalışmalarda yer aldı. Değerli komutanımız Şehîd Bedran Gundikremo’nun komutasında çalışmalara katılan Serhildan yoldaşımız emekçi ve fedakar özelliği ile yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. 5 sene boyunca yer aldığı çalışmada üstün bir performansla sergileyen yoldaşımız, her zaman en zorlu görevler için kendisini önererek, bu görevlerin başarıya ulaşması için muazzam bir çabanın sahibi oldu. Tereddüt bilmeyen katılımı ile düşmanın çok güvendiği tekniğini birçok defa boşa çıkarmasını başaran yoldaşımız, Apocu iradenin yenilmezliğini kendi şahsında birçok kez ispat etti. Gerçekleşen düşman saldırılarında iki defa yaralanmasına rağmen, özgürlüğe olan inancı ve bağlılığı sayesinde kısa sürede iyileşerek çalışmalara dahil oldu. Sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal saldırılarına karşı yoldaşlarının yanında direniş mevzilerinde yer almak isteyen Serhildan yoldaşımız bu amacını gerçekleştirmek için ısrar etti.

Önerisi kabul edildikten sonra kendisini Apocu ideolojide ve yeni dönem gerilla taktiklerinde derinleştirmesi için eğitime gönderildi. Eğitim sürecindeki istekli katılımı, kendisini geliştirmedeki ısrarı ile büyük çıkışlar yapan Serhildan yoldaşımız, yeni dönem gerilla savaşımızda stratejik önemi olan hareketli gerilla timlerine dahil oldu. Birçok silahı uzmanlık derecesinde kullanmayı bilen Serhildan yoldaşımız hareketli gerilla timlerine dahil olarak üstlendiği tarihi sorumluluğun bilinciyle pratik çalışmalara yöneldi. İlk olarak büyük direnişlerin yaşandığı ve düşmanın kırıldığı Girê Amediyê Direniş Alanı’nda görev yapan yoldaşımız, burada gerçekleştirilen birçok eylemde yer alarak tünellerde direnen yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi başardı. Düşmana karşı sürekli eylem halinde olan Serhildan yoldaşımız ve beraberindeki yoldaşları düşmanın kırılmasında etkili oldu. Daha sonra Metîna alanına geçen Serhildan yoldaşımız mücadele temposunu burada da artırarak sürdürdü. Geçmiş yıllardan edindiği tecrübeleri yoldaşlarına da aktaran Serhildan yoldaşımız bir yandan yoldaşlarını eğitirken, diğer yandan da düşmanın soykırım saldırılarına karşı eylem hazırlığında oldu. Metîna alanında gerçekleştirilen birçok etkili eylemde emeği olan Serhildan yoldaşımız kopmaz bir bağla bağlı olduğu şehit yoldaşlarına ancak bu şekilde layık olabileceğinin bilinciyle hareket etti.

Son olarak yine düşmana karşı etkili bir eylem gerçekleştiren Serhildan yoldaşımız bu eylemde gerçekleşen düşman saldırısında son nefesine kadar Rêber Apo ve şehitlerimizin yarattığı özgür yaşam ilkelerine bağlı kalarak şehadete ulaştı. Yüreğindeki anlam zenginliği gözlerine yansıyan yoldaşımız; samimi yoldaşlığı, fedakarlığı, emekçi ve mütevazı kişiliği ile her zaman biz yoldaşlarına örnek olmaya devam edecektir.

Rojhilatê Kurdistan halkımız yüzyıllardır süren işgal, katliam ve soykırım saldırılarına karşı toplumsallığını daha da güçlendirerek varlığını sürdürerek, dilini, kültürünü ve en önemlisi de özgürlük tutkusunu korumayı bildi. İşgalci devletlerin tüm saldırılarına karşı her zaman özgürlük arayışını ısrar eden halkımız, bunun için hiçbir zaman bedel ödemekten geri durmadı. Bu direniş kültürünü kuşaktan kuşağa aktaran halkımız Simko Şikak, Qazî Muhammed, Abdurrahman Qasimlo ve Sadiq Şerefkendî gibi öncüleri bağrından çıkararak Kurdistan davasını tarihe mal etti. Bu direniş geleneği üzerinden yetişen binlerce Rojhilat’lı Kürt genci Partimiz PKK ile şehitlerin amaçlarını gerçekleştirebileceklerine inanarak mücadele saflarına aktı. Özellikle Rêber Apo’ya yönelik gerçekleştirilen Uluslararası Komplo sürecinde yüzlerce Rojhilat’lı genç yüzünü dağlara dönerek mücadele saflarındaki yerlerini aldı. Rojhilatê Kurdistan için yeni bir dönemi ifade eden bu süreç günümüze kadar kesintisiz bir şekilde sürmektedir. Yüzlerce Rojhilat’lı militan Rojava’dan Bakurê Kurdistan’a, orada Şengal ve Başûrê Kurdistan’ın birçok alanına kadar halkımızın nerede ihtiyacı olmuşsa orada olarak devrimcilik görevlerini layıkıyla yerine getirdi. Halkımızın özgürlüğü için hiçbir şekilde fedakarlık çekinmeyen Rojhilatê Kurdistan’lı yoldaşlarımız, Simko Serhildan, Dilêr Andok, Mizgin Ronahî, Rojda Kotol ve Nuri Yekta gibi değerli komutanlar yaratarak mücadelemize öncülük etti.

Bu direniş geleneğinin son halkası olan Ferhat yoldaşımız da Rojhilatê Kurdistan’ın Bane kentinde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin yurtsever olmasından dolayı kadim Kürtlük geleneklerine bağlı bir şekilde yetişti. Halkımızın içinde bulunduğu sömürge koşulları, Rojhilatê Kurdistan’da olduğu gibi Kurdistan’ın diğer bölgelerinde de gelişen düşman saldırıları Ferhat yoldaşımızın düşmana karşı büyük bir öfke duymasına neden oldu. Aynı zamanda Kurdistan’ın dört bir yanında süregelen özgürlük mücadelelerini de takip ederek en doğru mücadele yöntemi konusunda yoğunlaştı. Yoğunlaşmaları zamanla arayışa evrilen Ferhat yoldaşımız kesinlikle silahlı mücadele dışında herhangi bir seçeneğin halkımızın özgürlüğünü sağlayamayacağına kanaat getirdi. Bunun için özellikle Partimiz PKK öncülüğünde işgalci Türk devletine karşı neredeyse 40 yılı bulan destansı direnişi, insanlık düşmanı DAİŞ çetelerine karşı yürütülen fedailik çizgisindeki mücadeleyi ve bu mücadelenin somutluk kazandığı Rojava Özgürlük Devrimi’ni araştırmaya ve daha iyi anlamaya çalıştı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla Kurdistan’da özgürlük çizgisini sadece PKK’nin temsil ettiği kanaatine varan Ferhat yoldaşımız tanıştığı bazı arkadaşları aracılığıyla Partimiz PKK’yi daha yakından tanımaya çalıştı. Önder Apo’nun felsefesinden etkilenen, bu felsefeyi kendisi için yaşam manifestosu haline getiren yurtseverlerin, kadroların yaşama bakışlarından, edindikleri toplumsal ahlaktan ve yoldaşlık ilişkilerindeki samimiyetlerinden etkilenen Ferhat yoldaşımız da bu yolun bir yolcusu olmaya karar verdi. Bu temelde 2020 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız gerilla saflarına katılarak özgürlüğe doğru ilk adımını attı.

Büyük bir iddia, sarsılmaz bir kararlılık ve çelikten bir irade ile gerilla saflarına katılan Ferhat yoldaşımız gerçekleştirmek istediği kutsal amaçları için daha gerillacılık yaşamının başlarından itibaren tereddütsüz bir katılımın sahibi oldu. Aldığı eğitimlerle Önderlik felsefesini daha iyi anlama imkanı bulan yoldaşımız; bunun gerilla yaşamındaki karşılığını gördüğünde, yaşama daha da sarıldı. Eğitimlerde derinleştikçe bilinç dünyasında daha fazla netleşen yoldaşımız, kısa sürede büyük tecrübeler edindi. Aldığı askeri eğitimlerle kendisini en zorlu savaş koşullarına göre hazırlayan Ferhat yoldaşımız yetkin bir gerilla olarak pratik çalışma sahalarına geçti. Bir süre Qendîl alanında gerillacılık yapan yoldaşımız eğitimlerde öğrendiği bilgileri burada pratiğe geçirme şansı buldu. Pratik çalışmalarda karşılaştığı sorunları derinlikli bir şekilde tahlil eden yoldaşımız, aynı zamanda bunların çözüm yollarını da açığa çıkararak kendisini çözüm gücü haline getirmeyi başardı. Gerilla saflarında yeni olmasına rağmen olgun kişiliği ile birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, söylediği birbirinden anlamlı stranlarla da yoldaşları için moral kaynağı oldu. Gerilla saflarına katılırken halkımızı özgürleştirmek gibi büyük amaçları olan Ferhat yoldaşımız bir an bile bu amacından ve yoğunlaşmasından vazgeçmeyerek, hep bu amaca uygun bir yaşamın sahibi oldu. Bunun için kendisini var olan savaş sürecinden soyutlamayan yoldaşımız, her an kendisini hem ideolojik hem de askeri olarak hazırladı. Özellikle yeni dönem gerilla taktikleri konusunda araştırmalar yaparak yoldaşlarının tecrübelerinden faydalandı. Savaşın ancak iyi bir hazırlık aşamasından sonra kazanılabileceği gerçekliğini bir an bile aklından çıkarmayan yoldaşımız, sıcak savaş alanlarına gideceği güne kadar bu bilinçle hareket etti. Kendisini tam olarak hazır hissettiğinde de tereddütsüz ve kararlı bir şekil savaşın yoğun olarak yaşandığı alanlara gitmeyi önerdi. Ulaştığı yoğunlaşma düzeyi, iddialı ve kararlı duruşuyla örgütümüze güven veren Ferhat yoldaşımızın önerisi kabul edilerek savaşta büyük bir rol oynayan hareketli gerilla timlerine geçmesi kararlaştırıldı.

İçinde yer aldığı hareketli timlerle Metîna alanına geçen Ferhat yoldaşımız büyük bir coşku ve heyecanla düşmana darbe vuracağı anı bekledi. Yaşadığı derin yoğunlaşmaların sonucunu almanın verdiği heyecanla sürekli düşmana karşı eylem planlamaları yapan yoldaşımız, kendisi ile birlikte diğer yoldaşlarının da yoğunlaşmalarını derinleştirdi. Bu yönüyle öncülük görevini yerine getiren yoldaşımız düşmana karşı Metîna alanında gerçekleşen birçok eylemde yer almayı başardı. Bu eylemlerde düşmanın ağır darbeler almasını sağlayan yoldaşımız, bir nebze de olsa şehitlerimize layık olmanın mutluluğunu yaşadı. Fakat şehitlerimize, Önderliğimize ve halkımıza layık olmanın ancak zaferi kazanmakla mümkün olduğunun bilincinde olan Ferhat yoldaşımız, her zaman daha fazla mücadele etmenin arayışında ve çabasında oldu.

Bu temelde görevi başında bulunduğu bir sırada 25 Haziran 2023 günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşan Ferhat yoldaşımız, her zaman örnek alacağımız bir militan oldu. Ferhat yoldaşımızın halkımızın özgürlüğünü gerçekleştirme hayalinin savaşçıları olarak onun şahsında tüm şehitlerimize layık olmaya çalışacağız.

31 Temmuz 2023

HPG Basın İrtibat Merkezi