Basına ve Kamuoyuna!
26 Temmuz 2023 günü, Şirnex’in Elkê ilçesinin Bilbês alanında, saflarımızdaki Baran ve Dilpak adındaki iki unsur ihanet ederek düşmana teslim oldu. Bu ihanetçilerin düşmana verdiği bilgilerle operasyon başlatan işgalci Türk ordusu, 27 Temmuz günü Şirnex’in Elkê ilçesinin Betkar alanında bulunan bir grup yoldaşımızın olduğu yeri bombaladı. Düşmanın elinde çok net ve somut bilgiler olmasına rağmen yoldaşlarımızın üzerine gelme cesaretini gösteremedi ve ancak savaş tekniği ile saatlerce bombaladıktan sonra yaklaşabildi. Bu bombardımanlar sonucunda Yusuf Pîrosî, Tekoşer Pêncewîn ve Zerdeşt İsyan yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Yusuf yoldaş; sadeliği, fedakarlığı, dürüstlüğü, yüksek morali ve güçlü enerjisi ile mücadelemizde yer alan, 33 yıl boyunca büyük bir kararlılıkla direnen, en zorlu ve tehlikeli alanlarda görev üstlenen büyük bir emekçiydi. Halkımızın özgürlük davasına yürekten inanan ve bunun zaferi için tereddüt etmeden tüm benliğini ortaya koyan, mücadelemize önemli katkılar sağlayan büyük bir yurtseverdi. Yusuf yoldaş, bir milis olarak yürüttüğü çalışmaları Apocu fedai ruhla yerine getirip, yurtseverlik ölçülerini zirveye ulaştıran benzersiz bir katılım sergiledi. Yusuf yoldaş, emeğin, fedakarlığın, cesaretin, hesapsız yurtseverliğin ve özgürlük davasına inanmışlığın büyük örneği olarak sembolleşip mücadele tarihimize geçti. Yusuf yoldaşın verdiği emekler biz özgürlük gerillaları ve halkımız tarafından asla unutulmayacak ve daima örnek alınacaktır.
Birer Apocu fedai militan olan Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımız da, genç yaşta yüzlerini Kurdistan dağlarına dönen, tereddütsüzce saflarımıza katılan, büyük bir feragat duygusuyla mücadele eden ve bunun için Bakur’da gerillacılık yapan fedai yoldaşlarımızdı. Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımızın da azmi, çabası, kararlılığı, inancı, büyük emeği ve cesaretleri asla unutulmayacak, yoldaşlarına ve Kurdistan gençliğine yol gösterecektir.
Namertçe bir ihanet ve korkakça gerçekleşen düşman saldırıları sonucunda Yusuf, Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımız gibi değerli militanları şehit vermek bizi derinden üzdü. Kürt halkının özgürlük mücadelesini içeriden kemiren hainler ve ihanet çizgisi mahkum edilmeden, bunun hesabı sorulmadan ve Kurdistan’ın bağrından sökülüp atılmayana kadar halkımızı zafer yürüyüşünden alıkoyacağı bir kez daha anlaşıldı. Yusuf, Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımız şahsında tüm şehitlerimize bir kez daha söz veriyoruz ki; hainlere ve ihanete karşı duruşumuz her zamankinden daha net, daha keskin ve daha sonuç alıcı olacaktır. Hainler ve ihanet çizgisi asla affedilmeyecek ve hesabı mutlaka sorulacaktır.
Bu temelde başta şehit yoldaşlarımızın değerli ailelerine, büyük bir fedakarlıkla direnen Mexmûr’daki yurtsever halkımıza ve tüm Kürt halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Yusuf Pîrosî |
Yusuf Pîrosî – Hacı Ali Yiğit
Kod Adı: Tekoşer Pêncewîn |
Tekoşer Pêncewîn – Levent Andiç
Kod Adı: Zerdeşt İsyan |
Zerdeşt İsyan – İsa Temel
Hacı Ali Yiğit yoldaşımız, Botan’ın en yurtsever ilçelerinden Elkê’nin Pîrosa köyünde dünyaya geldi. Doğal köy ortamında, bozulmamış Kürtlük değerleri ve güçlü bir toplumsal kültür ile büyüdü. Hacı Ali yoldaş, her Kürt ferdi gibi Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni çocukluk yaşlarından itibaren duyup tanıdı. Fakat esasen 1989 yılında bizzat Kurdistan Özgürlük Gerillaları’nı görüp tanıştı. Bu tanışma Hacı Ali arkadaşı derinden etkiledi ve büyük bir sempati ile halkımızın özgürlük davasına gönül verdi.
Pîrosî aşiretinin değerli ve onurlu bir ferdi olarak özgürlük mücadelesine inanıp gönül verdikten sonra kendisinin de bu mücadelede rol alması gerektiğini gördü. Bu bilinçle 1991 yılında aktif olarak çalışmalara katıldı. 1994 yılına kadar birçok alanda ve çeşitli biçimlerde faaliyet yürütüp büyük yararlılıklar gösterdi. Özgürlük mücadelesine katıldıktan sonra Yusuf adını alan Hacı Ali yoldaş, yüksek cesareti, fedakar ve korkusuz kişiliği ile birçok zorlu görevi başarıyla yerine getirdi. Kurdistan’da büyük bir soykırım saldırısı yürüten faşist TC devleti tarafından 1994 yılında tutuklanarak günlerce süren gözaltı ve işkenceler maruz kalıp, zindana konuldu. Beş yıl boyunca Sêrt ve Êlih zindanlarında tutsak olarak kaldı. Yusuf yoldaş ne gözaltında ne de zindanda asla devrimci duruşundan taviz vermedi, hep direndi, başı dik ve onurlu bir şekilde mücadele etti. Zindanı bir eğitim akademisi gibi ele alıp Parti ideolojisinde kendisini derinleştirdi. Botanlıların karakteristik özelliği olan pratik yaratıcılık, direnişçilik, gözü karalık, yüksek cesaret ve fedakarlığı kendi kişiliğinde Apocu ideoloji ile harmanlayarak komple devrimci bir kişiliğe dönüştürdü. Uluslararası Komplo sürecinde zindandan çıkan Yusuf yoldaş, mücadele görevlerine ve toplumsal sorumluluklarına sahip çıkarak mücadelesini devam ettirdi. Faşist Türk devletinin ailesine uyguladığı yoğun baskı ve tehditler karşısında ailesini de alarak Şehîd Rustem Cûdî Mexmûr Kampı’na göç etmek zorunda kaldı.
Doğduğu ve büyüdüğü topraklardan fiziki olarak ayrılmak Yusuf yoldaşımızın yüreğinde derin üzüntüye sebep oldu. Fakat bunu daha fazla mücadele etmenin gerekçesi haline getirdi ve katılım temposunu yükseltti. Fedakar, emekçi, mütevazı, dur durak bilmeyen, yüreği devrim coşkusuyla atan bir milis olan Yusuf yoldaş, aktif olarak mücadele etmeye devam etti. 2006’dan günümüze kadar halkımızın özgürlük mücadelesinin ihtiyaçları temelinde açığa çıkan görevlerin hepsine büyük bir istekle yaklaştı. Üstlendiği her sorumluluğu başarıyla yerine getirdi. Yusuf yoldaş, zorlu coğrafyalarda, sınır hatlarında, düşman pusularında, en tehlikeli alanlarda gerillanın yanında oldu, önüne geçti, öncülük etti ve görevini sağlam bir biçimde gerçekleştirdi. Binlerce gerillanın Bakur’a sağlam bir şekilde ulaştırılmasında emek ve rol sahibi olan Yusuf yoldaş, mücadelemizin korkusuz kahramanlarından biriydi.
Yusuf yoldaş sadeliği, fedakarlığı, dürüstlüğü, yüksek morali ve güçlü enerjisi mücadelemizde yer edindi. Yusuf yoldaşın selam verdiği, öncülük ettiği, birlikte yol aldığı her yoldaşımız onu asla unutmadı. Yusuf yoldaş, temas ettiği her gerillada derin ve unutulmaz izler bıraktı. Yusuf yoldaş yürüttüğü çalışmanın tehlike ve zorlukları kadar, öneminin de farkındaydı. Bir milis olarak yürüttüğü bu çalışmaların onlarca gerillanın katılımı düzeyinde mücadelemize katkılar sağladı. Bu yüzden hiçbir görev ve sorumluluktan kendisini geriye çekmedi. Ailesine karşı toplumsal sorumlulukları olmasına rağmen her zaman fedai bir militan gibi çalıştı.
Yusuf yoldaşımız, halkının özgürlük davasına yürekten inanan ve bunun zaferi için tereddüt etmeden tüm benliğini ortaya koyan büyük bir yurtseverdi. Yusuf yoldaş, onurlu bir Kürt yurtseverinin özgürlük mücadelesine fedai militanlık düzeyinde katılabileceğini, yıllarca hesapsızca ve tereddütsüzce mücadele edilebileceğini gösterdi. Yusuf yoldaşın, bu katılımı ve 33 yıllık büyük yurtseverliği tüm yurtsever Kurdistan halkına örnek olan ve aynı zamanda bu ölçüleri yükseltip zirveye ulaştıran bir katılımdır. Nasıl ki bugün Kurdistan Özgürlük Gerillası Apocu fedai ruhta zirveleşmeyi yaşayarak mücadele ediyorsa, Yusuf yoldaşımız da aynı ruhu büyük bir Kürt yurtseveri olarak en zirvede yaşayıp şehadete ulaştı. Yusuf yoldaşımız bu anlamda emeğin, fedakarlığın, hesapsız yurtseverliğin ve özgürlük davasına inanmışlığın büyük örneği olarak sembolleşip mücadele tarihimize geçti. Yusuf yoldaşın verdiği emekler biz özgürlük gerillaları ve halkımız tarafından asla unutulmayacak, daima örnek alınacak, uğruna tüm yaşamını adadığı amaçları mutlaka başarılacaktır.
Tekoşer yoldaşımız Mêrdîn’in Şemrex ilçesinde 6 çocuklu Andiç ailesinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Toplumsal ahlak değerlerine bağlı yurtsever bir ortamda büyüdü. Ekonomik nedenlerden dolayı ailesinin Amed’e göç etmesiyle beraber Tekoşer yoldaşımız için hayat mücadelesi burada kaldığı yerden devam etti. Sistemdeki eğitimini Amed’te lise birinci sınıfa kadar sürdüren yoldaşımız, ailesine ekonomik açıdan destek olabilmek amacıyla okulu terk eder. Ailesinin mevsimlik işçi olarak sürekli yurdundan uzak, gurbette geçen yaşamları yoldaşımızı derinden etkiledi ve çelişkiler yaşamasına neden oldu. Bir süre bu çelişkileri devam eden Tekoşer yoldaşımız bu çelişki ve arayışlarına cevap aramaya başladı. Yurtsever olan yakın çevresinden partimiz PKK saflarına katılım ve şehadetlerin olması, yoldaşımızın bu arayışlarını da yönlendirdi. Bir süre ailesi ile mevsimlik işçi olarak Türkiye metropollerinde çalıştı. Ailesine ekonomik olarak daha fazla katkıda bulunmak için tek başına Türkiye metropollerinde çeşitli işlerde çalışarak ailesine katkıda bulunur. Arayış ve çelişkileri gün geçtikçe artan yoldaşımız bu arayışlarına cevabı PKK saflarında bulacağının hakikatine varır. Yurtsever gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşları tanıdıkça Kurdistan Özgürlük Hareketi hakkında daha fazla bilgi sahibi oldu. Çelişkilerinin cevabına burada varacağının hakikatine varan Tekoşer yoldaşımız, 2014 yılında gerilla saflarına katıldı.
2014 yılında Amed’den gerilla saflarına katılan Tekoşer yoldaşımız çocukluk hayallerini gerçekleştirdi. Amed’den Botan alanına doğru yola çıkan yoldaşımız geçtiği patikalarda Kurdistan’ın cenneti andıran doğası ve derin yoldaşlık ilişkileri Tekoşer yoldaşımızı derinden etkiledi. Botan’ın Besta alanında temel gerillacılık eğitimi tamamlayan Tekoşer yoldaşımız, daha sonra Herekol alanında pratik çalışmalara katıldı. Hayallerine ulaşmasının verdiği mutluluk ve kazandığı bilinci ile görev ve sorumluluklarına yaklaşan Tekoşer yoldaşımız, Herekol alanında bir süre pratik yürüttükten sonra DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik katliamlarına cevap olabilmek için yüzünü Rojavayê Kurdistan’a döndü.
2014 yılında Türk devletine bağlı El Nusra ve DAİŞ çetelerinin Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik geliştirmiş olduğu saldırılarına karşı mücadele yürüttü. Uzun bir boyunca amansız bir Apocu ruh ve irade ile DAİŞ çetelerine karşı savaştı. Burada değerli birçok yoldaşının son anlarına tanıklık etti. Yoğun savaş ortamında gelişen duygu ve düşünce yoğunluğuna, her zaman Apocu bir ruh ve irade ile cevap olmayı başardı. Rojava özgürlük savaşında bulunduğu süre boyunca, üç kere çeşitli yerlerinden yaralanmasına rağmen bunu hiçbir zaman kendine engel yapmadı ve mücadelesine her zamankinden daha fazla katılma arzusu ve iradesi gösterdi. Öncü bir komutan olarak yoğun savaş ortamında hem kendini hem de yoldaşlarını eğitmekten geri durmadı. İdeolojik ve askeri konularda kendini her zaman eğitmeyi esas aldı. Görev ve sorumluluklarını yerine getirmenin mutluluğu ve başarısı ile tekrar hayalini kurduğu Kurdistan dağlarında, kalan mücadelesini devam etmek istedi. Bu esaslar üzerine öneride bulunan yoldaşımız tekrar özgür dağlara gelerek mücadelesine devam etti.
Kurdistan dağlarında tekrar gerilla olarak dönmenin mutluluğu ile çalışmalara katıldı. Bu temelde sürekli Bakurê Kurdistan üzerine yoğunlaşma içerisinde olan Tekoşer yoldaşımız, bu temelde kendini eğiterek Bakurê Kurdistan’da gerillacılık hayallerinin gerçekleştirmek için ısrarcı oldu. Bir süre Kuzey Sevk İdare Komutanlığı bünyesinde çeşitli görev ve sorumlulukları başarı ile yerine getirdi. Bakurê Kurdistan alanında daha verimli ve dönemin ruhuna uygun bir katılımın sahibi olabilmek için, aynı zamanda var olan eksiklik ve tecrübelerini yoldaşlarıyla birlikte değerlendirmek ve bu esaslar üzerine daha sağlıklı bir duruş ve iradeye sahip olabilmek için Şehîd İbrahim Akademisi’nde bir devre ideolojik eğitime katıldı. Eğitim ortamında sade ve derin yoldaşlık ilişkileri ile var olan eksikliklerini yoldaşları ile beraber tartışarak ve bilince çıkararak Apocu bir militan olma yolunda başarılı bir şekilde ilerledi. Eğitim devresini başarıyla tamamlayan Tekoşer yoldaşımız, artık tam donanımlı bir gerillası olarak Bakurê Kurdistan’ın yolunu tuttu. Rêber Apo’nun Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmasını bütün topluma yaymak ve Devrimci Halk Savaşı temelinde halkımızı savaş gerçekliği çerçevesinde örgütlemek ve eylemsel kılmak için Apocu militan olarak fedai tarzda bir katılımın sahibi oldu. Botan alanında birçok görevi başarı ile yerine getiren Tekoşer yoldaşımız 27 Temmuz 2023 günü gerçekleşen düşman saldırılarında şehadete ulaşarak, halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerini aldı.
Özgürlük mücadelemizin başlamasıyla birlikte taşıdığı özlü yurtsever bilinçle hızlıca Partimizi benimseyen ve en değerli varlıkları olan evlatlarını mücadele saflarına katan Botan halkımız örnek bir yurtseverlik duruşunun sahibi oldu. Düşmanın tüm yoğun saldırılarına, baskı ve katliamlarına karşı direnişte ısrarlı olan Botan halkımız, ülkemiz Kurdistan’dan göç etmek pahasına onurlu duruşunu koruyarak, özgürlükte ısrarcı oldu. Zerdeşt yoldaşımızın ailesi de düşman baskılarına yoğun bir şekilde maruz kaldığından dolayı Türkiye metropollerinden Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. Bundan dolayı Zerdeşt yoldaşımız, ülkemiz Kurdistan’dan uzakta Adana’da doğdu. Ailesinden Botan’ın köklü kültürünü edinen yoldaşımız, Kurdistan’dan uzakta doğup büyümesine rağmen hiçbir zaman özünden kopmadı. Düşman baskılarından dolayı göç etmek zorunda kalan diğer tüm Kürt aileleri gibi fakir bir ailede yaşayan Zerdeşt yoldaşımız, daha küçük yaşlarından itibaren çalışarak ailesinin geçimine katkı yapmaya başladı. Bundan dolayı emek olgusundan uzak olmayan yoldaşımız, emekle yaratılan değerlerin kutsallığına inanarak yetişti. Yaşamının tamamında bu bilinçle hareket eden Zerdeşt yoldaşımız, her zaman emekçi özelliği ile tanınan, bilinen bir yoldaş oldu. Ailesinin Kurdistan’dan göç etmesinin sebeplerini sürekli sorgulayan Zerdeşt yoldaşımız, bu sorgulamaları sonucunda düşman gerçekliğini daha yakından tanıma ve anlama imkanı buldu. Bu nedenle halkımıza bunca acı yaşatan soykırımcı Türk devletine büyük bir öfke duydu. Yine yaşadığı yaşamın kendisine ait olmadığını, böyle yaşatılmak zorunda bırakıldığının farkında olan Zerdeşt yoldaşımız, daha anlamlı ve kendisi olabileceği bir yaşam arayışına girdi. Yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması ve Kurdistan’da yaşanan savaşın giderek boyutlanması Zerdeşt yoldaşımızı derinden etkiledi. Rojava Özgürlük Devrimi’nin tüm zorluklara ve engellemelere rağmen gelişmesi ve ezilen tüm halklara umut kaynağı olması da Zerdeşt yoldaşımızı etkileyen başka bir faktör oldu. Bir Kürt genci olarak halkımızın içinde bulunduğu soykırım tehlikesine ortadan kaldırmak ve mücadelemizin özgürlükle taçlanmasını sağlamak için kendisinin de mutlaka direniş saflarında yer alması gerektiğine inandı.
Bu temelde yeni bir yaşamın kapısını aralayan Zerdeşt yoldaşımız 2013 yılında gerilla saflarına katılma kararı aldı. Gerilla saflarındaki ilk eğitimini alan Zerdeşt yoldaşımız; hayalini kurduğu, ulaşmak istediği anlamlı ve özgür yaşama gerilla ile ulaştığını ifade etti. Bundan dolayı yaşama son derece heyecanlı ve coşkulu katıldı. Her anını öğrenmeyle geçirmeye çalışan yoldaşımız, bu temelde kendisini kısa sürede askeri ve ideolojik anlamda yetiştirdi. Yaşanan yoğun savaş sürecine cevap olabilmek için daha çok askeri eğitimlere ağırlık veren yoldaşımız, gerilla tarz ve taktiğinde yetkin bir militan olmayı başardı. Halkımızın yıllarca ve her türlü bedeli ödeyerek geliştirdiği Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik çete saldırılarının başladığı dönemlerde halkımızla birlikte bu çetelere karşı savaşmak üzere 2014 yılında Rojava’ya geçen yoldaşımız burada çetelere karşı geliştirilen hamlelere katıldı. Bu hamlelerdeki cesareti ile öne çıkan yoldaşımız birlikte savaştığı yoldaşlarına da güç ve moral kaynağı oldu. Yaşanan yoğun savaş sürecinde askeri anlamda büyük bir tecrübe edinen Zerdeşt yoldaşımız, bu tecrübelerini yoldaşları ile paylaşarak, onların da gelişimine katkı sundu.
Türk devletinin halkımıza ve Hareketimize yönelik 2015 yılının ortalarından itibaren soykırım saldırılarını yoğunlaştırması ve açıktan savaş ilan etmesi, Apocu bir militan olarak Zerdeşt yoldaşımızı daha fazla öfkelendirdi. Bir militan olarak görevinin halkımızı savunmak olduğu gerçekliğini bir an bile aklından çıkarmayan yoldaşımız, bu amaçla Dêrsîm’e doğru yola çıktı. Fakat talihsiz bir şekilde düşmana esir düşen yoldaşımız yaklaşık bir yıl sömürge zindanlarında kaldı. Zindanda Partimizin direniş geleneğini esas alan Zerdeşt yoldaşımız, büyük bir irade ve inançla düşmanın her türlü saldırısına karşı direnmesini bildi.
2016 yılında zindandan çıktıktan sonra yüzünü bir kez daha kendisini ait hissettiği Kurdistan dağlarına dönen Zerdeşt yoldaşımız, Heftanîn alanında çalışmalara dahil oldu. Burada başta alt yapı ve teknik çalışmaları olmak üzere birçok çalışmada yer alan Zerdeşt yoldaşımız tempolu ve sonuç alıcı çalışma tarzı ile yoldaşlarına örnek oldu. Heftanîn alanında 2 yıl boyunca çalışma yürüten ve orada bulunduğu süre içinde emekçi özelliği ile tanınan Zerdeşt yoldaşımız, kendisini ideolojik anlamda yetkinleştirmek ve yeni dönem görevlerine hazırlamak için Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime dahil oldu. Eğitime gitme amacını gerillanın yeniden yapılandırılması çalışmaları çerçevesinde askeri ve ideolojik olarak yetkinleşerek dönem görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmek olarak belirleyen Zerdeşt yoldaşımız eğitim süreci boyunca bu bilinç ve amaçla hareket etti. Eğitim sürecinde Önderlik ideolojisini anlamak, kişiliğine yedirmek ve yaşamının esası haline getirmek için derinlikli yoğunlaşmalar yaşayan yoldaşımız, aynı amaçla yoldaşlarının eleştirilerini de büyük bir olgunlukla karşılayarak daha güçlü bir katılımın sahibi oldu. Eğitimden aldığı güç ve moralle yine teknik çalışmalarına geçen Zerdeşt yoldaşımız, bu alanda uzmanlaşarak gerilla tekniğinin gelişmesi için önemli bir çaba ve emeğin sahibi oldu.
Düşmanın halkımıza ve Hareketimize yönelik saldırılarını her geçen gün daha da genişletmesi ve böylece Kürt soykırım amacını sonuca ulaştırmak istemesi karşısında Apocu bir militan olarak mutlaka cevap olması gerektiğini düşünen yoldaşımız, bunu en iyi Bakurê Kurdistan’a geçerek gerçekleştirebileceğinin bilincindedir. Bu temelde Bakurê Kurdistan’a geçmek için ısrarcı olan Zerdeşt yoldaşımız, kökleriyle buluşmak üzere Botan alanına geçti. Botan’da bulunduğu süre içinde samimi, dürüst ve tereddütsüz katılımı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanan Zerdeşt yoldaşımız; yaşadığı yoğunlaşmaları pratiğe geçirmek için durup dinlenmeden mücadele ederek Önderlik ve şehitler gerçekliğine layık olmayı bildi.
7 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi