Basına ve Kamuoyuna!
29 Eylül 2023 günü Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında Mahir Alîşêr, Edessa ve Mazlum yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Düşmanın derin bir taktik tıkanma yaşadığı Zap’ta, arazi ve tünellere dayalı uzman tim savaş tarzıyla birçok taktiği iç içe başarılı şekilde uygulayan ve düşmana hiç beklemediği anlarda etkili darbeler vuran Mahir Alîşêr, Edessa ve Mazlum yoldaşlarımız fedailik çizgisinde yürüttükleri savaşla örnek birer Apocu militan oldular. Her anlarını şehit yoldaşlarının anısına doğru sahip çıkmak ve mücadeleyi büyütmekle geçiren Mahir Alîşêr, Edessa ve Mazlum yoldaşlarımız, dönemin devrimci militanlığını kişiliklerinde temsil etmeyi başardılar. Düşman geçit vermeyerek ve darbe üzerine darbe vurarak düşmanın işgal planlarını bozan yiğit kahramanlar oldular. Bu yiğit yoldaşlarımızın Apocu militanlık duruşları, mevziden mevziye koşan büyük fedakarlıkları, büyük cesaretleri ve emsalsiz çabaları asla unutulmayacak, daha büyük bir mücadelenin gerekçesi yapılacaktır.
Bu duygularla Mahir Alîşêr, Edessa ve Mazlum yoldaşlarımızın değerli ailelerine ve tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Mahir Alîşêr Koçgirî |
Mahir Alîşêr Koçgirî – Onur Kapar
Kod Adı: Edessa Mûnzûr |
Edessa Mûnzûr – Canda Şêxmûs
Kod Adı: Mazlum Dijwar |
Mazlum Dijwar – Bekir Mihemed Hesen
Mahir Alîşêr yoldaşımız aslen Sêwas’lı Alevi ve Türk bir ailenin ferdi olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Ailesinin köklü Alevi kültürünü soykırımcı Türk devletinin tüm saldırılarına rağmen koruması sayesinde özüne uygun bir şekilde büyüdü. Bunun için yaşamının her anında iyilikten, doğrudan ve güzellikten yana oldu. Ailesinin devrimci bir geleneğe sahip olması ve yaşadığı çevrenin de devrimci mücadelenin önemli bölgelerinden olması nedeniyle Mahir Alîşêr yoldaşımız daha küçük yaşta devrimcileri tanıdı. Devrimci, sosyalistlerin yaşam tarzlarından etkilenen yoldaşımız, büyük fedakarlıklar yaparak mücadele eden devrimci büyüklerine karşı büyük bir sevgi ve saygı besledi. Düşmanın biriken devrimci kültürü yok etmek ve yerine yoz bir yaşamı ikame ettirmek için geliştirdiği özel savaş uygulamalarını yakından gören yoldaşımız, her ne kadar kısa bir süre bu uygulamaların etkisine girse de yaşama dair sorgulamalarını da sürdürdü. Bir yandan düşmanın özendirdiği; amacı, hedefi olmayan ve insanı sahip olduğu temel özelliklerini inkara götüren yaşama tanıklık etti. Diğer yandan da büyük fedakarlıklar, işkenceler ve baskılara rağmen insanın onurlu, özgür bir şekilde yaşamasını savunan devrimci kültür ve yaşamı gördü.
Yaşadığı çelişkileri cevabını bulabilmek için yoğunlaşmalarını ve arayışlarını daha da derinleştiren yoldaşımız, 2004-2005 yıllarında PKK ve Önderlik gerçekliği ile tanıştıktan sonra aradığı cevabı buldu. Tanıştığı bazı yoldaşlarımızın söylem ve yaşamlarının tutarlılığından, yaşama karşı olan sevgilerinden ve mütevazı kişiliklerinden etkilenen Mahir Alîşêr yoldaşımız, yaşamında yeni bir aşamaya geçtiğinin hissine kapıldı. Yeni yaşamında çelişkilerinin cevabını bulacağına, anlamlı ve amacı olan mücadeleye atılacağına derinden inandı. Daha sonra tanıştığı farklı Apocu kadrolarda da aynı özellikleri gören yoldaşımız, bu ulvi özelliklerin kaynağı olan Rêber Apo gerçekliğini daha iyi anlamak istedi. Bu yönlü yaptığı okuma ve araştırmalarla Önderlik gerçekliğimizi daha da kavradı. Önderliğimizin sosyalizme, devrime dair düşüncelerinden, özgür yaşamla ilgili yaptığı çözümlemelerden ve sosyalist kişiliğin nasıl olması gerektiğine yönelik yaptığı belirlemelerden etkilenerek mücadelesini daha da büyütme kararı aldı. Kısa bir süre bulunduğu bölgede önemli çalışmalar yürüten yoldaşımız, bu çalışmalardaki başarıları ile yoldaşlarının saygısını kazandı. 2007 yılında Dersîm bölgesinde MKP’li 17 devrimci yoldaşın şehadete ulaşması üzerine düzenlenen cenaze törenine katılan ve burada düşmanın bu değerli yoldaşlarımızın cenazelerine yaptığı işkenceleri gören Mahir Alîşêr yoldaşımız, bunu intikam gerekçesi haline getirdi. Devrimci zaferi gördüğü PKK saflarında mücadele etme istemi daha da artan yoldaşımız, aynı yıl yer aldığı çalışmalardan kaynaklı düşmana esir düştü. Beş yıl boyunca düşman zindanlarında kalan yoldaşımız, buraları devrim akademilerine dönüştürerek kendisini ideolojik anlamda daha fazla donattı. Sadece teorik bilgi ile kendisini sınırlamayan yoldaşımız, Apocu militan kişiliğine ulaşabilmek için yoğun bir çabanın sahibi oldu. PKK yoldaşlığının derinliğini ve hakikatinin etkileyiciliğini zindan alanında da gören yoldaşımız, bu yoldaşlığa layık olmanın mücadeleyi büyütmekten geçtiğinin bilincinde oldu. Bunun da gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin farkında olan yoldaşımız zindan alanında kendisini gerillaya katılmak için hazırladı. Zindandan çıktıktan kısa bir süre sonra yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız yıllardır hayalini kurduğu gerilla ile 2012 yılının başında buluştu.
Gerilla saflarında aldığı ilk eğitimlerle ve dağ yaşamına kısa sürede uyum sağlamakla daha önce teorik olarak bildiği hakikatleri yaşamla buluşturan Mahir Alîşêr yoldaşımız; coşkulu, iradeli ve sonuç alıcı bir katılımın sahibi oldu. Özlü kişiliği sayesinde yoldaşlarınca sevilen Mahir Alîşêr yoldaşımız, her zaman mücadelesini daha da büyüterek yoldaşlarının sevgisine layık olmaya çalıştı. Başta Ali Piling (Şerif Yakut) olmak üzere birçok değerli komutanımızla aynı yerde bulunma fırsatı elde eden Mahir Alîşêr yoldaşımız, bu komutanlarımızdan PKK yaşamına, yoldaşlığına ve gerilla savaş tarzına dair birbirinden değerli tecrübeler edindi. Gerillada kısa sürede hem ideolojik hem de askeri anlamda yetkinleşen Mahir Alîşêr yoldaşımız, özlü ve dürüst kişiliği sayesinde birçok önemli çalışmada yer aldı. Her zaman büyük düşünüp, büyük yaşamak isteyen Mahir Alîşêr yoldaşımız bunun etkili bir mücadele yürütmekten geçtiğinin bilincindedir. Ancak fedailik çizgisinde bir mücadele ile halkımızın özgürlüğe ulaşabileceğine ve sosyalist devrimin gerçekleşebileceğine inandı. Birçok bölge ve çalışmada yer alan ve bu çalışmalardaki katılımı ve duruşuyla örnek bir militanlık örneği gösteren yoldaşımız, tüm olumsuzluklara rağmen bir an bile pes etmeden devrim mücadelesinde yürüdü. Mahir Alîşêr yoldaşımızın bulunduğu bir yerde asla inançsızlığa, olmaz teorisine yer olmaz. Yüreğinin büyüklüğünü mücadele ruhuna yansıtarak her zafer çizgisinde bir yürüyüşün sahibi oldu. Düşmana vurma isteğini her zaman canlı tutan ve bu yönlü yoğunlaşmalarını sürekli derinleştiren Mahir Alîşêr yoldaşımız, yeni dönem gerilla taktiklerinde uzmanlaşmak için sürekli kendisini eğitti. Eğitimlerde öğrendiklerini pratikleştirmek için yoğun bir ısrarın sahibi olan yoldaşımız, düşmanın Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarına cevap olabilmek için bu ısrarlarını daha sıklaştırdı.
Düşmana vuracağı büyük darbelerin heyecanı ve coşkusu ile Şehîd Delil Batı Zap bölgesine geçen yoldaşımız, burada düşmana karşı gerçekleştirilen birçok eylemde yer aldı. Soğukkanlı ve cesur kişiliği ile düşmana ağır darbe vurulan ve düşmanın adeta çaresiz kaldığı birçok eylemde fedai bir tarzın sahibi oldu. “Düşmanı vurdukça yaşarız biz” diyen yoldaşımız 29 Eylül günü gerçekleşen düşman saldırısında fedaice direnerek şehitler kervanına katıldı. Mahir Alîşêr yoldaşımızın anısını özgür, demokratik, sosyalist bir Kurdistan ve Türkiye’de yaşatacağımızın sözünü veriyor, hayallerini gerçekleştirene kadar mücadelemizi soluksuz bir şekilde yürüteceğimizi belirtiyoruz.
Edessa yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın Amûdê kentinde yurtsever ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde bedel veren bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin Kürtlük bilincine sahip olması, düşmanın tüm saldırılarına rağmen dilini ve kültürünü korumada ısrarcı olması nedeniyle Edessa yoldaşımız da bu bilinçle büyüdü. Doğal köy ortamında yetişmesi nedeniyle, sistem yaşamından çok fazla etkilenmedi. Bu nedenle de özlü bir kişi olarak çevresi ve ailesi tarafından sevilip sayıldı. Ailesinin Rojava’daki mücadelemizin başlarından itibaren partimiz PKK ile kopmaz bağlar kurması ve bu temelde çalışmalarda yer almasından dolayı Edessa yoldaşımız küçük yaştan itibaren Partimizi tanıdı. Özellikle amcası Dijwar Zagros (Abdulselam Şêxmûs) yoldaşın 1998 yılında şehadete ulaşması Edessa yoldaşımızı derinden etkiledi. Küçük yaşta olmasına rağmen amcası ile ilgili anlatılan kahramanlık destanlarını zihnine işleyerek, onlarla büyüdü. Yoldaşlarımızın evlerine sürekli gidip gelmesi nedeniyle, küçük yaşta tanıştığı gerillanın yaşamından, yoldaşlık ilişkilerinden ve insanlara yaklaşımlarından etkilenen Edessa yoldaşımız, gerillayı kendisine örnek aldı. Rojava Özgürlük Devrimi’nin başlaması ile birlikte özgürlük mücadelemizi daha yakından tanımaya başlayan yoldaşımız, özellikle Kurdistan’ın dört bir yanında ve dünyanın çeşitli alanlarından binlerce savaşçının akın akın Rojava Özgürlük Devrimi’ne katılması nedeniyle belli bir yoğunlaşma süreci yaşadı. Binlerce insanın Rojava’ya geçerek kendileri için savaşması nedeniyle kendisini halkımıza karşı borçlu hisseden yoldaşımız, mutlaka mücadele saflarında yer alması gerektiğini düşündü. Rojava’da DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılar ve gerçekleştirdiği katliamlara cevap olabilmek için direniş saflarına katılma kararı alan Edessa yoldaşımız 2015 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarına daha çok yaşadığı duygu yoğunluğu ile bir katılım sağlayan yoldaşımız her ne kadar bu katılım biçiminin doğru olduğunu düşünse de bunun ideolojik yönünü de geliştirmeyi ve daha etkili bir mücadelenin sahibi olmayı hedefledi. Bunun için gerilla saflarında gördüğü ilk eğitime büyük değer biçti. Aldığı eğitimlerle halk gerçekliğimizi dolayısıyla kendi gerçekliğini daha fazla bilince çıkardı. Kişiliği üzerindeki olumsuz toplumsal etkileri daha açık bir şekilde görerek, bunları aşma yolunda emek ve çaba harcadı. Öğrendiği her yeni bilgi ve bilince çıkardığı her bir hakikat ile daha da özgürleştiğinin farkına vardı. Bir kadın gerilla olarak yer aldığı özgürlük mücadelesinde, kadın özgürlüğüne, öncülüğüne verilen değerin farkına kısa sürede varan yoldaşımız, PKK yaşamı ile toplum yaşamını mukayese etme imkanı buldu. Toplumda kadının kölelik statüsünde bırakılışının nedenlerini daha iyi anlayan Edessa yoldaşımız, özgür toplumun kadının özgürlükteki düzeyi ile orantılı olduğunu daha iyi anladı. Bu yüzden PKK ortamındaki özgürlük düzeyine ulaşmak için daha çok çabaladı ve her geçen gün bu çabalarının karşılığını almasını bildi. Aynı zamanda PKK’deki yoldaşlık ilişkilerinden de derinden etkilenen Edessa yoldaşımız, maneviyatla örülmüş kutsal PKK yoldaşlığına ulaşabilmek ve yoldaşlar topluluğunun iyi bir üyesi olabilmek için emek sahibi oldu.
Gerilla saflarına katıldığı dönemlerde soykırımcı Türk devletinin halkımıza ve Hareketimize yönelik yoğun saldırılarının olması nedeniyle, Edessa yoldaşımız bu düşman saldırılarına cevap olmak istedi. Bunun yetkin bir gerillacılıkla mümkün olduğunun farkında olan yoldaşımız askeri eğitimlerine büyük önem verdi. Profesyonel ve uzman bir gerillacılıkla ancak düşman saldırılarının boşa çıkarılabileceğini, dolayısıyla düşmana ağır darbelerin vurulmasının da böyle mümkün olduğunu bilen yoldaşımız gerilla tarz ve taktiğinde derinleşti. Gerilla savaş tarzı ile düşmanın yenilgiye uğratılıp halkımızın özgürlüğünün sağlanacağına tüm yüreği ile inanan yoldaşımız, bu temelde mücadelesini her geçen gün büyüttü. Kurdistan dağlarında eğitim görüp yetkinleştikten sonra DAİŞ çeteleri ile savaşmak üzere Mexmûr, Kerkuk ve Şengal bölgelerinde mücadele yürüten yoldaşımız; halkımıza karşı gerçekleştirilen katliamların, Êzidî kadınlarının kaçırılıp satılmasının hesabını sordu, intikamını aldı. Çetelere karşı savaşta büyük tecrübeler kazanan Edessa yoldaşımız, daha sonra işgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırıları nedeniyle yüzünü bir kez daha Medya Savunma Alanları’na döndü. Yeniden özgürlük dağlarıyla buluşmanın verdiği heyecan ve coşku ile çalışmalara katılan yoldaşımız bir süre Heftanîn bölgesinde mücadele etti. Düşmanın Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırıları üzerine, Zap’a geçerek direniş tünellerindeki yerini aldı.
Yeni dönem gerilla taktiği olarak mücadelemize ivme kazandıran ve düşmanın başarı hayallerinin sonunu getiren tünel savaşlarında ve hareketli gerilla timleri içerisinde etkili bir mücadele yürüten Edessa yoldaşımız, düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde yer aldı. Düşmana vurduğu her bir darbe ile gerici zihniyete darbe vurduğunun bilincinde olan yoldaşımız, halkımızın adım adım özgürlüğe ulaştığının farkındalığı ile mücadelesini daha da büyütmenin arayışında oldu. Düşmanın beklemediği anlarda gerçekleştirdiği eylemlerle Apocu gerilla tarzının başarılı bir şekilde uygulayan yoldaşımız; katılımı, savaştaki cesareti ve derin yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. Her anını kendisini özgürlüğe daha da yakınlaştırmak ve kopmaz bir bağla bağlı olduğu halkımızın özgürlüğünü sağlamak için mücadele ile geçiren Edessa yoldaşımız fedai duruşu ile tüm yoldaşlarımızın örnek aldığı bir PKK ve PAJK militanı olmayı başardı.
Mazlum yoldaşımız, Kurdistan’da yurtseverliğiyle örnek olan Efrîn’de doğdu. Ailesinden aldığı köklü Kürt kültürü ve derin yurtseverlik bilinci ile yetişti. Bu nedenle çevresinde dürüst, ahlaklı ve özlü biri olarak tanındı. Rojava Özgürlük Devrimi’nin geliştiği süreçte gençlik dönemlerinin başında olan yoldaşımız devrim içinde kendisini tanıdı. Rêber Apo’nun felsefesinden ilham alarak gelişen Rojava Özgürlük Devrimi’nin açığa çıkardığı yeni yaşam ilkelerini benimseyerek kişiliğini oluşturdu. Bu nedenle Demokratik Modernite yaşamının üzerinde toplumsallaştığı ilk nesillerden oldu. Devrimin kolay gelişmediğini, büyük bedeller gerektirdiğine bizzat şahit olan Mazlum yoldaşımız, fedailik çizgisinde savaşarak şehadete ulaşan yoldaşlarımızdan derinden etkilendi. Bu nedenle kendisinin de halkımıza karşı sorumluluklarının olduğunun bilinciyle mücadele içinde yer almak istedi. Özellikle ailesinden yaşanan şehadete doğru tarzda layık olabilmek için kararlı bir şekilde mücadeleye atıldı. Ancak şehitlerin silahını kaldırarak ve mücadelesine büyük bir bağlılıkla sahip çıkarak yaşatılacağını düşünen yoldaşımız 2017 yılında mücadele saflarındaki yerini aldı. Rojava özgürlük güçleri içinde kısa bir süre kalan Mazlum yoldaşımız, burada kendisini eğitme imkanı buldu. Özellikle askeri anlamda kendisini geliştiren yoldaşımız, işgalci Türk devletinin Efrîn’e saldırması üzerine burada yürütülen direnişe dahil oldu. Yaşanan savaş sürecinde fedakarca katılımı ve cesareti ile tüm yoldaşlarının örnek alacağı bir militan oldu. Efrîn’de yaşanan katliamların hesabını sormak için mücadelesini daha da büyütmesi gerektiğine inanan Mazlum yoldaşımız, bunun ancak Kurdistan dağlarında gerilla saflarına dahil olmaktan geçtiğine inandı. Bu nedenle yüzünü Kurdistan’ın özgür dağlarına dönen Mazlum yoldaşımız gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarında ilk olarak PKK’nin kutsal ve maneviyatla yüklü yoldaşlığından etkilendi. Aynı amaç etrafında toplanan yoldaşların ilişki tarzlarından, birbirlerine karşı saygılı yaklaşımlarından ve sürekli mücadeleyi büyütme istek ve çabalarından derinden etkilendi. Bu nedenle kendisi de iyi bir Apocu militan ve yoldaş olabilmek için çaba sahibi oldu. Heyecanlı, coşkulu ve istekli katılımı sayesinde dağ ve gerilla yaşamına kısa sürede uyum sağladı. İşgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarına cevap olabilmek için bir an önce direniş saflarındaki yerini almak istedi. Bunun için gerillacılığın temel prensiplerinin yanında Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın yeni dönem taktik ve tarzında da yetkin olmak istedi. Eğitimlerine bu amaçla yaklaşan Mazlum yoldaşımız, zeki ve duyarlı yaklaşımları sayesinde kısa sürede birçok taktiği özümsemeyi başardı. Birçok silahı kullanmayı öğrenen yoldaşımız, aynı zamanda uzun yıllar içinde edinilebilecek eşsiz tecrübeleri birkaç ayda zihnine kazıdı. Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın sadece askeri yetkinliğe dayanmadığının bilincinde olan Mazlum yoldaşımız, Rêber Apo’nun felsefesinde derinleşmek için var gücüyle emek verdi. Halkımızın özgür bir ülkede ancak Rêber Apo’nun demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigması ile yaşayabileceğini anlayan yoldaşımız, halkımızın yüz yıllardır hakkettiği özgürlüğü sağlamak için Apocu bir militan olarak kendisini ideolojik anlamda derinleştirdi. Rêber Apo’nun mücadele tarzında derinleşerek, doğru bir yaşamın ve savaşın sahibi olabileceğini bilen yoldaşımız, bu anlamda eşsiz bir çabanın sahibi oldu. Düşmanın savaş tünellerinde insanlık dışı saldırılar geliştirmesi ve yoldaşlarımıza karşı kimyasal silahlar kullanarak sonuç almak istemesi, Mazlum yoldaşımızın öfkesini daha da biledi.
Şehadete ulaşan yoldaşlarının intikamını almak için büyük bir istek ve ısrarla Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçen Mazlum yoldaşımız, burada araziye ve savaş tünellerine dayalı uzman tim savaş tarzı ile düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerde düşmana olan derin öfkesini dur durak bilmeyen bir savaş performansı ile gösteren yoldaşımız, düşmana ağır darbelerin vurulmasını sağladı. Düşmanın adeta yerinde çakılı kaldığı Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde aktif bir katılımın sahibi olan Mazlum yoldaşımız; olgun kişiliği, mütevazı yaşamı ve yoldaşlığa verdiği paha biçilmez değerle tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. 29 Eylül 2023 günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşarak ölümsüzleşti. Yoldaşları olarak Mazlum yoldaşımızın bizlere devrettiği devrim görevlerini O’nun direniş çizgisine bağlı kalarak zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
18 Kasım 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi