Kahraman yoldaşlarımızın intikamlarının alınacağı ve yaşamlarını uğruna feda ettikleri yüce amaçları gerçekleştirme sözü veriyoruz!

Hêzîl Şehitleri12 Mart günü Botan’ın, Hêzil vadisinde yaşanan çatışmada basta Askeri Konsey üyemiz Kurtay arkadaş olmak üzere Şiyar Erciş, Şiyar Afrin, Pılıng Hakkari, Berxwedan Afrin, Hoşmer Rojhelat, Brusk Kobani ve Ekin arkadaşlarımızı şehit verdik. Bu 9 arkadaşımız soykırım yöntemini uygulamaya koyulan faşist ordu birliklerine karşı kahramanca direnerek şehit düştüler. Hareket ve halk olarak saygıyla eğiliyoruz. Bu kahraman yoldaşlarımızın intikamlarının alınacağını ve yaşamlarını uğruna feda ettikleri yüce amaçların mutlaka gerçekleşeceğini ifade ediyoruz.

Her ne kadar faşist güçler 12 Mart 1971 faşist askeri darbesinin 37. yıl dönümünü böyle bir saldırganlıkla kutlamaya çalışmış olsalar da ve yine Zap’ta içine düştükleri bozgunu bir grup arkadaşımıza saldırarak telafi etmeye çalışsalar da, şu gerçek iyi bilinmeli ki, boşunadır. Nitekim Kürt halkı tüm zamanların en görkemli Newroz’unu kutlayarak ve en başta da Kurtay arkadaşımızın doğup büyüdüğü yerler olan Van ve Hakkâri de kahramanca bir direniş geliştirerek faşist güçlerin yoldaşlarımızı katlederek duydukları histerik sevinçleri kursaklarında bırakmışlardır. Tüm gerilla güçlerimiz ve halkımız bundan sonra geliştirecekleri büyük özgürlük mücadelesiyle de bu kahraman yoldaşları her gün yaşayan en büyük gerçekleri haline getireceklerdir. Onların anısına özgür ve demokratik Kürdistan’ı kesinlikle inşa edeceklerdir. Çok iyi biliniyor ki, 25 yıldır Botan merkezli olarak gelişen gerilla savaşımız içerisinde Hêzil vadisinde çok şehit verdik. 12 Eylül faşist askeri darbesi ardından yurt dışına çıkarak kendini toparlayarak, ülkeye geri dönüş sürecinde Botan’a yürüyüşte yine Hêzil Vadisinde partimizin değerli militanı Şahin Kılavuz yoldaş öncülüğünde özgürlük mücadelesi için Botan’a yürüyen gerilla birliklerimizin daha ülke topraklarına adımlarını tam basmadan ve kendilerini tam mevzilendirmeden, haince saldırılara uğrayarak Hêzil Vadisinde şehit düşmüşlerdi.

O zamanda faşist gerici güçler hareketimizin yaşadığı bu kayıplara sevinmişler ve hareketimizi yenilgiye uğratabilecekleri hayallerini canlandırmaya çalışmışlardır. Hareketimizi yenilgiye uğratabilecekleri hayallerini canlandırmaya çalışmışlardı. Daha sonra da Hêzıl vadisinde şehit düşen yoldaşlarımız oldu. Hêzıl vadisi Agitlerin, Erdalların yurdu oldu. Yüzlerce, binlerce çatışmaya tanıklık etti. Belki de yüzlerce kahraman yoldaşımız bu topraklarda kahramanca savaşarak şehit düştüler, yaralandılar. Kürt halkının özgürlüğünü ve Türkiye’nin demokratikleşmesini böyle bir kahramanlık mücadelesi temelinde yaratmaya çalıştılar. Sonuç büyük bir gerilla hareketinin ortaya çıkarak Kürt halkını bilinçlendirip örgütlemesi ve günümüzde insanlığa coşku ve heyecan veren büyük bir direniş halkı haline getirmiş olmasıdır. Herkes kabul ediyor ki, günümüzde Kürt halkı sadece kendi özgürlüğü için değil, başta Türkiye olmak üzere Orta Doğunun demokratikleşmesi ve halkların kardeşçe birliğinin yaratılması için mücadele ediyor. Ve bu gerçeği bölge ve dünya gericiliğine şiddetle dayatıyor. İşte bütün bu gelişme düzeyi Hêzıl vadisinden başlayarak birbirine bir zincirin halkaları gibi eklenen büyük kahramanlıkların sonucunda kahramanca direnerek şehit düşen Kürt halkının yiğit evlatları sayesinde ortaya çıkmıştır. Şu bu noktada açıkça ifade edebiliriz ki, Kurtay arkadaş ve grubu şahin kılavuzlarla başlayan bu büyük kahramanlık zincirinin günümüzdeki son halkalarından olmuştur. Nasıl ki, Rêber APO önderliğinde gelişen özgürlük hareketimiz Şahin Kılavuz’ların anısına bu büyük direnişi ortaya çıkartmayı Agitleşmeyi sağlamayı ve ulusal diriliş devrimini bu temelde Gerçekleştirmeyi başarmışlarsa 25 yıllık gerilla direnişi temelinde Kürt halkı Orta Doğunun en özgür, demokratik, örgütlü ve direngen halkı haline gelmişse Kurtay arkadaşların anısını da hareketimiz ve halkımız özgür Kürdistan’ı ve demokratik yaşamı inşa etmeyi kesinlikle başaracaklardır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. En başta da kahraman şehitlerimiz müsterih olmalıdırlar. Yoldaşları Kürt gençliği Kürt halkı en değerli varlıkları olan yaşamlarını verdikleri bu amaçları gerçekleştirmek için kesintisiz bir özgürlük mücadelesini mutlaka sürdüreceklerdir.

Yine çok açık ki, Hêzıl direnişi Êdî Bes e! kampanyası temelinde hareketimizin ve halkımızın Önder Apo’nun tedavi edilmesi, yerinin değiştirilmesi ve giderek özgürleştirilmesi amacıyla yürütülen büyük mücadelenin Newroz sürecinde ulaştığı zirvesinin kıvılcımları olmuşlardır. Faşist ordu sürüleri elbette 12 Mart günü Hêzıl vadisinde tespit ettikleri ve ellerinde tüfeklerinden ve yüreklerinde büyük özgürlük aşkı ve inancından başka hiçbir şey bulunmayan bu kahraman yoldaşlarımıza saldırırlarken uçaklarını, kobralarını, toplarını, çetelerini vampir gibi bu yoldaşlarımızın kanını emmek için saldırtırlarken elbette umut ediyorlardı ki, bu hareketi darbeleriz. Gerillanın bahara çıkışını engelleriz. Kürt halkının umudunu, inancını kırarız, ürkütürüz, onları korkuturuz. Oysa gerçeklerin bu hesapların tersine olduğu ve faşist güçlerin bu saldırganlıkla umut ve hesap ettiklerinin tümüyle boşa çıkartılarak kursaklarında bırakıldığı açıktır. Düşman güçlerin umut ve hesaplarının tersine yoldaşlarımızın büyük bir direniş gösterdikleri ve saldırgan faşist sürülere ağır darbeler vurdukları bir gerçektir. Onlar Agitlerin, Erdalların izinde yürüyen Botan kahramanları olmaya and içmişlerdir. Dolayısıyla da bütün çabalarına rağmen en küçük bir zayıflık göstermeden düşmana karşı kahramanca direniş göstermişlerdir. Bu HPG’nin özüdür, gerillanın ruhudur, kararıdır, inancıdır. Bırakalım Hêzılde yoldaşlarımızın katledilmesinin gerilla üzerinde ürküntü yaratmasını, tam tersine daha büyük bir öfke, tepki, mücadele azmi ve intikam ruhu ortaya çıkartmıştır. Şunu açıkça ifade edebiliriz; 2008’in büyük gerilla direnişi Kurtay arkadaş ve Hêzıl’de şehit düşen yoldaşlarımızın anısına gerçekleşecektir. 2008’in bahar hamlesi de bir bütün olarak belki de büyük ve kalıcı sonuçlar yaratacak gerilla direnişi kesinlikle bu yoldaşlarımızın anısına yürütülecektir. Her gün gerillanın namlusundan çıkan kurşunlar ve onların taşıdığı özgürlük ve demokrasi bilinci bu kahraman yoldaşlarımızı yaşatacaktır.

Şimdiden daha gerillanın böyle bir sürece girdiği, her alandaki gerilla güçlerimizin büyük bir intikam ruhu ve mücadele azmiyle dolu olduğu 2008 direnişini bu temelde geliştirmeye yöneldiği bir gerçektir. Yine Hêzıl direnişimiz güncel planda da Kürt halkı üzerinde büyük bir etkide bulunmuştur. Yine düşmanın umut ettiği gibi bırakalım halkın umut kırılmasına, pasifizme uğramasını 2008 Newroz’u göstermiştir ki, Êdî Bes e! kampanyası temelinde demokratik halk serhildanı tarihinin en yüksek düzeyine ulaşmıştır. 2008 Newroz’u bütün zamanların en özgürlükçü, en görkemli, en büyük Newroz’u olmuştur. Başta amed olmak üzere Kuzey Kürdistan’ın bütün kent ve kasabalarında, diğer Kürdistan parçalarında ve yurtdışında on milyonu aşan bir kitle özgürlük ve demokrasi istemi doğrultusunda ve önder apo etrafında kenetlenerek Newroz özgürlük ve direniş bayramımızı kutlamıştır. Halk bu Newroz’larda önderlikle bütünleştiğini ve özgürlük ve demokrasi istemini çok net ifade etmiştir. Kürt halkının ne istediğini öğrenmek isteyenler için Newroz’da başta Amed olmak üzere her alanda Kürt halkının verdiği mesajlar birer demokratik çözüm programı düzeyindedir.

Halk en büyük ve direngen kalkışını bu Newroz’da yaşamıştır. Sadece kitlesel nicelik itibariyle de değil coşkusu, heyecanı, öfkesi ve tepkisiyle mesajlarını net ortaya koyarak Kürt halkı özgürlük ve demokrasiyi mutlaka kazanacağını tamamen ya zafer ya zafer şiarıyla hareket ettiğini bunun gerisine Kürt halkını kimsenin düşüremeyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Bundan da öteye Kamışlo, Siirt, Van, Hakkâri ve Yüksekova’da halkın her türlü engellemeye karşı büyük bir cesaret ve fedakârlıkla Newroz kutlamasını gerçekleştirmesi vardır. Van’da ve Yüksekova’da şehitler verme pahasına yine onlarca yaralı ve tutuklu verme pahasına Kürt halkı Newroz ruhunu yaşamayı özgürlük ve direniş gücünü geliştirmeyi göstermiştir. Kamışlo, Van ve Gever’de 5 şehit vermiştir. Hêzıl şehitlerimizin takipçisi olarak gelişen bu Newroz halk şehitleri, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde ne kadar inançlı, kararlı, tutkulu olduğunun en açık göstergesidir. Faşist gerici güçlerle Kürt gençliğinin yaşadığı çatışmalar onun nasıl bir cesaret, güç, İnanç kazandığını herkese göstermiştir. Faşist polis sürülerinin vampir gibi çılgınca gençlere, kadınlara, çocuklara dönük geliştirdiği saldırılara karşı halk Newroz kutlamalarından özgürlük ve direniş bayramını derinliğine yaşamaktan asla vazgeçmemiştir. Bu büyük direnişin öncüleri, kıvılcımları Hêzıl kahramanları olmuştur.

Kuşkusuz 15 Şubat uluslar arası komplosunu lanetleyen halkımız bu temelde mart ayına çok direngen girmişti. Yine Zap alanına ana karargâh sahamıza dönük 25. güneş operasyonunu düzenleyerek sonuç almayı umut eden faşist ordu güçlerine karşı kahramanca gelişen Zap direnişimizin halk üzerindeki büyük moral ve isteklendirme etkisi de mart ayının daha görkemli bir direnişe sahne olmasını sağlamıştır. Gerillanın Zap’tan düşman saldırılarını geri püskürten büyük bir başarıyı elde etmesi dört parçadaki ve yurtdışındaki halkımızda ve dostlarımızda büyük bir coşku ve heyecana, mücadele azmine sahne olurken düşman güçlere de kahredici darbeyi vurmuştur. Bu darbenin etkileri günümüzde de devam etmektedir. Neredeyse Zap’ta yediği darbe sonucunda Türkiye siyasetinin çivileri sökülmüştür. 22 Temmuz erken seçim sürecinde genelkurmay-AKP uzlaşması başta olmak üzere özgürlük hareketimize karşı saldırı temelinde devlet siyasetinin ortaya çıkardığı kirli uzlaşma çözülmeye başlamış ne kadar vahşi, kirli halk düşmanı bir ittifakın ortaya çıkmış olduğu yavaş yavaş görülür hale gelmiştir. Bu büyük gelişmenin de halkımızın mart serhildanında büyük payının olduğu bir gerçektir.

Yine Kürt kadınının Önder Apo önderliğinde gelişen özgürlük hareketimizin kahramanlık çizgisini temsil eder düzeyde geliştirdiği 8 Mart kutlamalarının Kürt toplumunda gelişen özgürlük ve demokrasi düzeyine gösteren büyük kadın devriminin de Newroza giden yolda büyük etkisinin olduğu bir gerçektir. Neredeyse 8 Mart’la, Newroz kutlamaları birleşmiştir. İşte böyle bir süreçte tüm zamanların en görkemli Newroz’unun 2008’de yaşanmasını sağlayan temel etkenlerden birisi de Kurtay arkadaşımızın başında olduğu Hêzıl grubumuzun düşman saldırıları karşısında gösterdiği kahramanca direniş olmuştur. Kurtay arkadaşların destan yazan kahramanlıkları Kürt halkının Kamışlo’da, Siirt’te, Van’da, Hakkâri’de, Yüksekova’da Kürdistan’ın dört bir yanında her türlü saldırıya karşı yiğitçe direnmesini sağlayan o büyük ruhu bilinci ortaya çıkartmıştır. 2008 Newroz’u Hêzıl direnişi temelinde kutlanmıştır. Ve bu kutlamalar mart sonuna kadar ulusal kahramanlık haftamız temelinde süreklilik arz eden bir halk serhildanına dönüşmüştür. İfade ettiğimiz 2008 büyük gerilla direnişi Bingöl’de ve Hêzıl’de kahramanca direnerek şehit düşen arkadaşlarımızın anısına ve büyük Zap direnişini bütün alanlara taşıma ve yayma hedefi doğrultusunda gerçekleşecektir. Bu noktada Hêzıl direnişinin medya savunma alanları

Gerçekleşen direnişi kuzeye taşıyarak Kürdistan’ın dört bir yanına yayma gibi bir özelliği vardır. Bu da gösteriyor ki, bir kere daha özgürlük için gerilla direnişi Hêzıl vadisinden Botan’dan bütün ülkeye, Kürdistan coğrafyasına yayılmaktadır. Bu tarihle de uyumludur, sonuç alma özelliğine de kesinlikle sahiptir. Hêzıl direnişimizin Botan direniş tarihine önemli bir halka eklediği tartışma götürmez bir gerçektir. Botan’ın bir kahramanlık diyarı olduğu Kürt halk kahramanlığının merkezi olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Kürdün kahramanlık tarihi çok iyi biliniyor ki, Botan merkezli olarak gelişmiş ve yaratılmıştır. Bu tarihsel gerçek PKK direniş tarihi açısından da kanıtlanmıştır. Daha partileşme adımını atar atmaz PKK hareketinin Kürt tarihine ve coğrafyasına uygun Kürt halk gerçeğinin özünü yansıtan bir direniş hareketi olabilmek için Botan’a yürümeye çalıştığı bilinen bir gerçektir. Bu yürüyüşü ülke içinden gerçekleştirmeye çalıştığı gibi bunu pratikte yürütemeyince yurt dışından destek alarak da başarmayı sağladığı yine bildiğimiz bir husus oluyor. Dolayısıyla ideolojik, politik hattın önderlik çizgisininin parti hareketi haline gelir gelmez pratiğe dönüşmesi, ete kemiğe bürünmesi büyük özgürlük hareketi haline gelmesi, bunun için gerillalaşması Botan’a yürümesini gerektiriyor. Ve bu konuda temel amaçlardan asla vazgeçmeyerek Botan’a yürüme temelinde hareketimiz bu gerçeği sürdürüyor. Nitekim 12 Eylül faşist askeri rejimine karşı gerilla direnişinin örgütlenmesinin temel alanı Botan sahası oluyor. Gerilla ilk hazırlıklarını, deneme sınamalarını halkla ve Kürdistan coğrafyasıyla buluşmasını Botan’da gerçekleştiriyor. Büyük 15 Ağustos tarihi atılımı Botan’da yaşanıyor. Eruh ve Şemdinli eylemleriyle ilan edilen özgürlük ve demokrasi direnişi Botan merkezli bir direniş olarak gündeme geliyor. Ve bu büyük direniş elbette ki kendine yakışır büyük savaşçılarını, komutanlarını da yaratıyor. Büyük gerilla komutanı Agit kahramanlık çizgisi Botan’da gerçekleşiyor. Gabar’da, Cudi’de, Hêzıl’de, Kato’da, Botan’ın dört bir yanında adım adım yaratılıyor. Kürt gençliğinin Agitleşmesi Botan direnişiyle ortaya çıkıyor. Gençlik Botana, özgür vatana! Şiarı Kürt gençliğini yönlendiren sürükleyen en temel slogan haline bu biçimde geliyor. Her ne kadar zaman zaman bu gerçeği bozmaya çalışan hatalı, yetersiz tutumlar olsa da bazı bozguncu, yıkıcı davranışlar ortaya çıksa da ama direniş mücadelesi boyunca başat olan kahramanlık çizgisidir. Komutan Agit çizgisidir! Bu gerçek günümüze kadar kesintisiz süre gelen bir gerçektir.

Son yıllarda da her ne kadar bazı kişilikler bu gerçeğe ters düşmüş buna uygun davranmamışlar basit sefil oportünist, pasifist yaşamı kendilerine yedirmişlerse de ama 1 Haziran atılımı temelinde gelişen direniş sürecimizin de merkezinde Botan direnişinin olduğu ve Botan’da da Agit kahramanlık çizgisinin başat bir çizgi olmaya devam ettiği tartışma götürmez bir gerçektir. Bu temelde 2005–2006–2007 yıllarında yüzden fazla yoldaşımız kahramanca direnerek bu coğrafya da şehit düşmüştür. Yeni Botan tarihinin kahraman Gabar direnişçileri olmuştur. Cudi direnişçileri olmuştur, tenini direnişçileri olmuştur, kato direnişçileri olmuştur. Botan’ın dört bir yanında direnerek şehit düşen onlarca militanı olmuştur. Gülbahar’lar, Sorxwin’ler, Roza’lar, Delila’lar, yıldız’lar yakın dönemin direniş kahramanları olarak ortaya çıkmışlardır. Yine Sabri’ler, şoreş’ler onlarca kahraman direnişçi her türlü faşist saldırganlığa ve teslimiyete karşı direniş abideleri olarak ortaya çıkmışlardır. Kurtay arkadaş öncülüğündeki Hêzıl direnişçiliği işte bu kahramanlık çizgisinin devamı olmaktadır. Bu direniş gerçeğini büyük mücadele yılı olan 2008’e taşıyan güç olmaktadır. Her 9 kahraman şehidimizin de böyle bir gerçeği vardır.

Kurtay arkadaşımızı tüm yoldaşlar tanırlar. 90’lardan bu yana Botan’ın her tarafında yine güney’de birçok alanda büyük özveriyle çalışmış onlarca çatışmaya katılmış büyük bir birikim ve tecrübe edinmiş yoldaşımızdı. Gerçekten de Botan direnişçiliğinin özünü temsil ediyordu. Agitlerin kahramanlık çizgisinin sadık bir takipçisiydi. Asi Botan gençliğinin ruhunu, yüreğini kendinde taşıyordu. Yine cesur ve fedakâr Kürt gençliğinin yılmaz bir temsilcisiydi. Uluslar arası komplo karşısında hareketimizin önderlik etrafında birleşen direniş çizgisinden en küçük bir sapma göstermedi. Onun için Kürt halkının özgürlüğü ve demokratik yaşama kavuşması olmazsa olmaz bir ihtiyaçtı. Bunun da ancak önderlik çizgisi temelinde ve ancak PKK hareketiyle olacağına tüm benliğiyle inanmıştı. Onun için sarsılmaz bir önderlik bağı, özgürlük bağı olarak, parti bağı olarak ortaya çıkmıştı.

Bu çerçevede medya savunma bölgelerinin önemli birçok alanında da değişik görevler yürüttü. En son Haftanin’de savaşın en şiddetli olduğu dönemde oldukça bu savaşa destek veren bir pratik çalışmanın sahibiydi. Botan direnişini Haftanin’den tüm gücüyle benliğiyle destekledi. Bu temelde de HPG’nin konsey yönetimi içerisinde yer aldı. En kapsamlı görev ve sorumluluklar üstlenip yürütecek bir düzeye ulaştı. Sürekli bu çalışma sürecinde kuzey sahalarına geçmeyi Botan başta olmak üzere kuzeyin herhangi bir alanında savaşa daha aktif katılmayı bir tutku düzeyinde esas aldı ve hep yönetimimize dayattı. Aslında yıllardır böyle bir tutum içerisinde oldu. Biz uzun süre bu talepleri sonraya erteledik. Daha güçlü verimli çalışabilir durumda tutma çabası içinde olduk. Fakat o büyük ısrar, dayatıcılık kahraman şehitlerin izinde daha aktif mücadeleye katılma ruhu duygusu gittikçe güçlendi ve artık Kurtay arkadaşımız için dönülmez ve dayanılmaz bir tutku haline geldi. Bu büyük ısrar karşısında 2007’de şehit düşen yoldaşlarımızın anısını daha güçlü yaşatmak ve intikamlarının alınmasına katkı sunmak amacıyla 2008’e daha güçlü bir hazırlıkla girmek için Botan’a yürüyüş kararına ulaştık. Bu temelde hazırlanmış bir grup yoldaşımızla 2007 son güzünde Botan’a yürüdü. Belki pratik çaba harcayarak, çalışarak, eylemler düzenleyerek bu amacımızın gerçekleşmesine bizzat kendisi katılamadı. Ama mart ortasında düşman saldırısı karşısında geliştirdiği kahramanca direnişle gerillanın 2008’de geliştireceği savaşın önünü açtı. Kürt halkını büyük Newroza taşıdı. Bize başta savaşan yoldaşlar olmak üzere tüm gerillaya 2008 yılında düşman karşısında daha güçlü durulması gerektiğini gösterdi. Bunun öncüsü, kıvılcımı, çekim merkezi haline geldi. HPG’nin kahramanlık çizgisinin 2008 yılına taşınmasını sağladı. Diğer yoldaşlarımızın hepsi de öyledir. Hêzıl’de şehit düşen yoldaşlar Kürt halkının en değerli evlatlarıdırlar. Her biri birer direniş abidesidir, cesaret ve fedakârlık gerçeğidir. Özgürlük ruhudur, bilincidir. İnsanlığı temsil eden ruh, duygu, düşünce ve davranışlarında özgür insanı yaşatan tutkulu mücadelecidirler.

Ekin arkadaşımız YJA-STAR militanı olarak yine özel hazırlanmış güçlerimizin değerli bir temsilcisi olarak geçtiğimiz yılda Botan savaşına büyük katkı sunmuş bir arkadaşımızdır. Sorxwin’lerin, roza’ların, yıldız ve gülbahar’ların izinde yürümeyi bilmiştir. PKK’nin yeniden inşası gündeme geldiğinde daha önceki süreçte herkesten fazla bu ihtiyacı hissederek yeniden inşa çalışmalarına en çok katkı sunan arkadaşlarımızdan biri olmuştur. Yine hem bilinç düzeyi hem de yoldaşça davranışlarıyla onlarca militanın eğitilmesine katkı sunmuştur. Propaganda çalışmalarımızda önemli bir rol oynamıştır. Tüm bu ideolojik örgütsel yoğunlaşmayı büyük gerilla savaşçılığına da taşıyarak Hêzıl kahramanları içine katılmayı başarmıştır. Diğer arkadaşlarımız bir bölümü daha önceden Botan’da direnip tecrübe edinen, bazıları da Kurtay arkadaşla birlikte 2008 direnişini güçlü geliştirmek üzere hazırlanıp Botan’a yürüyen arkadaşlarımızdan oluyorlar. Bunların hepsi gerillanın 2008 özgürlük yürüyüşünün öncüleri, çekim merkezleri olmuşlardır. Botan başta olmak üzere tüm alanlardaki gerilla direnişimizin ruhu, kıvılcımı, çekim gücüdürler. İfade ettiğimiz gibi 2008 gerilla direnişimiz bu arkadaşlarımızın yüce anılarını yaşatma temelinde olacaktır. Onların intikamını almayı içerecektir. Kürt halkı Newroz’da bu değerli evlatlarına her zaman sahip çıkacağını dost düşman herkese göstermiştir. Gerilla öncülüğünde her zaman ayakta olduğunu kanıtlamıştır.

Tüm gerilla güçlerimiz de Êdî Bes e! kampanyasını gerilla cephesinde destekleme temelinde önümüzdeki süreçte üzerlerine düşen görev ve sorumluluğun gereğini başarıyla yerine getirmek için Hêzıl direnişçilerinin kahramanlık çizgisinde yürüyeceklerdir. Hiç kimsenin bundan endişesi olmamalıdır. Kürt halkı her zaman bu direnişçiliğe inanmalıdır, güvenmelidir. Onları takip etmeyi bilmelidir. Hiçbir zaman halkın özgürlük ve demokrasi çizgisini fedailik temelinde yürütmekten gerilla güçlerimiz geri durmayacaktır. Türkiye’nin tüm demokratik güçleri, Kürt halkının tüm dostları gerillaya her zamankinden daha fazla şimdi inanmalı, güvenmelidirler. Onların özlemini duyduğu uğrunda çalıştığı yüce özgürlük eşitlik ve demokrasi ideallerini hayata geçirmek için gerekli olan her türlü cesaret ve fedakârlığı gösterme temelinde HPG gerillası sonuna kadar mücadele edecek, direnecektir. Bu direnişçilik karşısında faşist gericilik ürkmeli, korkmalıdır. Kürt halkına saldıran, gerillaya saldıran herkes bilmelidir ki, bu saldırılarının hesabını mutlaka verecektir. Çocuk yaştaki Kürt gençlerine, kadınlarına saldıran o faşist polis güçleri bilsinler ki, her zaman ve her yerde gerillanın nefesi enselerinde olacaktır. Kürt halkına, gençliğine, kadınlarına tüm demokrasi güçlerine karşı suç işleyenlerin yaptıkları yanlarına hiçbir zaman kalmayacaktır. Nereye giderlerse gitsinler, hangi devlete sığınırlarsa sığınsınlar isterlerse dünyanın öte ucuna gitsinler özgürlük güçlerimiz, gerilla güçlerimiz Kürt halkına karşı suç işlemiş olanları saklandıkları yerden bulup çıkartarak mutlaka hesap soracaktır.

HPG gerillası özgürlük, eşitlik ve demokrasi çizgisinde adaleti sonuna kadar takip edecek ve uygulayacak bir kuvvet olacaktır yine çok değişik yöntemlerle, paralarla tam bir insan kasabı haline getirerek bu kara yüzlü faşist sürüleri Kürt halkının ve gerillasının üzerine salan güçler, komutanlar, siyasetçiler de bilsinler ki; başarılı olamayacaklardır. Yaptıkları insanlık karşısında soykırım girişimleridir. Onlar katliamı yöneten güç oluyorlar. Bununla hiçbir zaman egemen olamazlar, başarıya gidemezler. Kürt halkını ezip yok edemezler. Sadece vampir gibi yanlarına kan dökmek kalır ki, bir gün bu kan kendilerini de boğar. Dolayısıyla genel deyimle döktükleri kanda boğulacakladır demek en çok da şimdi Kürdistan’daki durumu ifade ediyor. O bakımdan bu katliamcı, saldırgan tutumdan vazgeçmek zararın neresinden dönülürse kardır denilerek hiç olmazsa biraz insani davranış gösterebilmek onların da tutumu olmalıdır diyoruz. Böyle olurlarsa daha doğru bir yaklaşım içine girmiş olurlar. Olmazlarsa eğer yaptıkları zulüm bir gün mutlaka kendilerini de boğar. Onları boğacak her türlü zalimi, despotu boğacak tarih sahnesine gömecek bir direnişi sonuna kadar başarıyla sürdürmek Kürt halkının özgürlük hareketimizin ve HPG kahramanlığının temel görevidir. Bu temelde 2008 büyük direnişine yürürken diyoruz: başta Hêzıl kahramanlarımız olmak üzere tüm şehitlerimizin anısına gerçekleşecektir. 2008 direnişi ve onun büyük başarıları bu şehitlerimizin anısına yarattığımız, diktiğimiz temel değerler olacaktır. Bu temelde bir kere daha ifade ediyoruz: başta Kurtay arkadaş olmak üzere tüm Hêzıl şehitlerimizin anıları ölümsüzdür. Hareketimiz ve halkımız bu büyük kahramanların anılarını her gün büyüttükleri özgürlük mücadelesinde sürekli yaşatacaklardır.

Halk Savunma Merkezi