Mümin Bir Militan

Kalender Şax Yoldaşın Anısına

Şehit Kalender ŞaxŞax derken Botan demek, Şax derken güzellik demek, Şax derken her türden meyve yeşillik ve tabiatın en güzel parçası demek. Şax derken biraz Kürdistan tarihi demektir. Botan mirlerinden Bedirxan'ın seyran yeri, yazlık yeri, konaklama ve eğlence yeri, Şax'tır.

Öyle ki halen bugün surların, elle dokunmuş pınarların, kalelerinin izine rastlanır.

Cudi'nın bir nevi rahmine yerleşmiş Şax; Asurîlere, Mirlere, Kurmanclara yataklık ettiği gibi, köyün önünde geçen Nerduş suyuyla, kız kalesiyle, 7 suruyla ayrı bir güzelliğin fotoğrafıdır. Hemen yanında duran Gıre Niskê bu fotoğrafı daha da bir çekici kılmaktadır.

Şax bir de Cudinin kalbi ve dolayısıyla Botan'ın kalbi olarak bilinir. Yüzyıllar sonra dahi -ki biz buna gerilla olarak tanık olduk- Cudi'ye çıktığımızda bu güzellik o kadar bombardımana rağmen kendisini koruyacak ve belki de dünyanın en güzel narları başta olmak üzere, türlü türlü meyvesiyle gerillanın besin kaynağı olmaya devam edecekti.

Bir de Cudi'nın tepesinde bulunan Sefine’yi ekleyin, yani Nuh'un gemisinin bulunduğu tarihsel efsaneyi hatırlayın, o zaman buraları daha iyi anlarsınız. Çok sonralardan bir gerilla yoldaşın, Cudi üzerinde yaptığı bir programda belirttiği gibi “Cudi’yi öğrene bilirsiniz, ancak yaşamadıkça anlayamazsınız.” Evet, Cudi’nin eteklerinde bulunan köylerin ruhsal durumun anlamak için birazda Cudi'li olmak gerekir, birazda Şaxlı-Heblerli olmalı insan.

İşte Kalender yoldaş yanı Ömer yoldaş buralarda yoksul ama gönlü zengin bir ailenin çocuğu olarak 1962 yılında dünyaya gelir. Ailenin üç çocuğu dünyaya gelir gelmez vefat ettiklerinden Kalender yoldaş evin büyüğü olarak yetişir. O iyi bir mümin'dir, namazını niyazını hiç aksatmaz. İçiyle dışı bir olduğu için çevreden küçük yaşta doğruluğuyla sivrilen biridir. Birde ailenin büyüğü olduğu için doğal olarak omuzlarına sorumluluklar binmiştir. Çocuklar arasında öncü pozisyonundadır, çekim merkezidir, her kesin sevdiği saygı ve değer verdiği bir gençtir. O duruşuyla, yardım severliğiyle henüz bu yaşlarda dahi gönüllerde taht kurmuştur.

Zor şartlara rağmen ilkokulu bitirir. Cudi'de yaşamak demek birazda tabiat anayla kavga etmesini ve yaşamasını bilmekte demektir. O Cudi eteklerinin en meşhur köyünden mirlere layık bir şekilde iyi bir avcı olarak yetişir. Henüz evdeyken iyi bir nişancıdır. Hani derler ya her Kürt doğuştan iyi silah kullanandır, aynen öyle ancak o Kürtler içinde de daha iyi bir silah kullanandır.

Şehit Kalender ŞaxCudi de çıktığı avcılıktan gerillalarla tanıştıktan sonra onların; özgürlük, sömürgecilik, baskı zülüm, Kürtlük ve her şeyden önce bir halkın kendi olma mücadelesi sözlerinde çok etkilenir.

O artık gerilla mayasına almıştır içten içe mayalanarak gerilla olmaya doğru gitmektedir. Gerillaların görüş ve düşüncelerini ailesine aktarır. Bu arada evlenmiştir. Faşist ordu Kürdistan’ın her yerine nüfus ettiğinden, zorunlu olarak faşist ordunun askerliğine gider. Askerlikten döner dönmez arkadaşlarla hemen ilişkiye geçer ve milislik çalışmasında yer alır. Çünkü o faşist ordunun onur kırıcı yaklaşımlarını gözle görmüştür. O tepeden kürde bakmayı görmüştür. Her şeyden çokta o gerillaların ona söylediklerini ordu da kat be kat yaşamıştır. Artık o özünde bir gerilla yolcusudur. O artık bir gerilla adayıdır.

Sorun bilinçli ya da bilinçsiz olmanın ötesinde bir süreçtir. Her namuslu ve onurlu Kürt birazda gerilla olmak zorundadır. Çünkü en onurlu başkaldırış birazda gerillada imkâna kavuşuyor. Yoksa birçok değerli Kürt insanı elbette vardır. Ancak eğer onlar gerillaya ulaşma imkânı bulamamışlarsa, onlar birazda burukturlar. Buruk olmak zorundadırlar. Çünkü onlar istedikleri yerde istediklerini söyleyemezler, istedikleri gibi yaşayamazlar. Onlar biraz da düşmanın çemberinde yaşamak zorundadırlar. Tehdit, katliam, işkence, baskı, zulüm birazda insanı sindirmektedir. İşte gerillaya katılma imkânı bulan Kürt daha onurlu bir duruşu bunun için kavuşabilmektedir.

Ben ilk kez Kalender arkadaşı Celal Kobra arkadaşla birlikte 1989 yılında Gabar’dan Cudi’ye geçerken gördüm.

Her iki arkadaşta göz dolduruyordu. Kalender kendi köylerine inerek bilgi, erzak vb. şeyler getirip dönerken Kobra Celal bizi köyün arkasında bir noktaya götürmüştü. İlk kez Cudi’ye geliyordum. Evet, bende Botanlıydım ancak ben Gabar’da hep kalmıştım. Cudi dağıyla onurlaşmayı ilk kez yaşıyordum. Noktaya geldiğimizde orada Şiyar-Kazım Kulu- yoldaş vardı. Adilê Bilika vardı. Hem tanıdıklarımız hem de tanımadıklarımız vardı. Bizi oldukça sıcak karşılamışlardı.
Dikkatimi çeken Kalender olmuştu. Sade, bağlı, temiz bir Kürt insanıydı. Gerillayı İslamın ashabeleri olarak görüyordu. O gerillaya tapıyordu.

Sonrada Kalender arkadaş Cudi'nın en ileri milislerini arasına girmişti. Şehirlere gelip gidiyor, savaşçı getiriyor, keşif yapıyor ve birçok eylemi bizatihi yapıyordu.
90'ların sonu 91 başlarında deşifre olmuştu. O tam da düşmanın tarif ettiği “gece dağda silahlı, gündüz köyde-evde külahlı” tipini ifade ediyordu. Ancak o artık deşifre olmuştu. Köyde kalamazdı.

Ailesine gelip dağa çıkarak gerilla olacağına söylediğinde, annesi “oğlum iyi bir karardır, ancak eşin hamile o ne olacak?” o bu soruya “evet yaşam arkadaşımdır, hamiledir, ancak ben ülkemin peşinde gitmek istiyorum. Çünkü Kürdistan da böyle durumlar çoktur” diyerek önce Cizre’ye gidip kendine elbise dikmiştir ardından da kendi kleşini alarak dağa yani gerillaya katılmıştır.

91, 92, 93 yıllarında ben de Cudi’deydim. O bu arada adım adım en göz dolduran arkadaşlardan biri olmuştu. 93 yılında o bölük komutanıydı. Yaşam deney ve tecrübesiyle o her zaman önde duran bir militandı. Size tuhaf gele bilirin ancak o içimizde ilk günden başlayarak şahadetine kadar namaz kılan, oruç tutan mümin bir militandı. Yukarıda da dile getirdiğim gibi o bizi yani gerillayı birazda İslamın ilk asrısaadet denilen sürecine benzetiyordu.

Bundan olmalıydı ki o hep söz söylenmişse, yapılması gerektiğini inanan biriydi. Bu duruşuyla o aranan bir militandı. O “sağlam dayanak” deyimine en uygun düşendi.

Bu arada ben Gabar'a gidip geri dönmüştüm. 94 yılında Atatürk burnunun altında bir yerlerde buluşmuştuk ve yine birlikteydik. Ve O günler ramazan ayına denk gelmişti, oruçluydu. Ona biraz takılarak “bu şartlardan nasıl namaz oruç tutuyorsun zor gelmiyor mu?” diye sorduğumda “beni zorlamıyor” diyerek en net yanıtı dolandırmadan vermişti. Ve benim hatırım için ava giderek bir şeyler avlayarak gelmişti. Öncede söylemiştim o gerçekten de bir Botan’lıya layık keskin bir nişancıydı.

Uzun süre Cudi de kaldı. Oranın demirbaşı ve bulunmayan Hint kumaşı olmuştu. 97yılında sonlarında o Beytüşşebap’ta Botan karargâh güçleri adına erzak çalışmaları için özel Cudi’den getirilmişti. Düşmanın en sert yönelimlerine rağmen, 500 arkadaşın üslenmesine yetecek erzak özelde Kalender yoldaşın çabalarıyla çıkarılmıştı. 97 yılın sonlarında eyalet komutası Gıre Xanê’de toplantı için bir araya gelirken o Eyalet Karargâh Komutanıydı. Onu orada tekrardan en aktif bir biçimde görmüştüm.

Cemal arkadaş Kalender yoldaşın titiz, düzenli disiplinli, fedakâr ve iş bitirici özelliklerinden dolayı yanına almıştı. Üslenme önemli bir çalışmaydı. Bu iş için ancak Kalender gibi yoldaşlar üstesinden gelebilirlerdi.

O dönemler genelde kıt kanat geçindiğimiz yıllardı. Cemal arkadaş Kalender yoldaşla birlikte eyaletin levazımını gram gram, ölçerek dağıtıyorlardı.

Toplantı esnasında herkese bir şeker vererek” isterseniz on çay için, isterseniz bir çay için paşa günlünüz bilir” dedikten sonra hepimize birer şeker dağıtıldı. Bu yaklaşım bir PKK yaklaşımıydı. Komutan olabilirsiniz ancak yaşamda eşit ölçüler var. Ve PKK bu ölçüleriyle PKK olmuştu.

Yine bir ara Kalender arkadaşa takılarak “seni görevden almak gerekiyor arkadaşları aç bırakıyorsun’ demişti. Cemal arkadaşın genelde sert imajı dikkate alındığında, Kalender yoldaşı ne kadar sevdiği kendiliğinden açığa çıkıyordu.

Bir ara tartışmalar esnasında “Beytüşşebap’tan yanımıza yani Gabar'a gelenler geri gelmek için dayatıyorlar, sorun oluyorlar, ya da kaçıyorlar” demiştim.” O elbette kaçarlar, çünkü Gabar da disiplin var, sigara yasağı var, bizde disiplin yok, sigara yasağı işlemiyor” diyerek Beytüşşebap yönetimine ilişkin rahatsızlığını dile getirmişti.

Aslında şu kural her zaman geçerlidir; PKK içersinde PKK'nin aldığı bir kararı -gerekçesi ne olursa olsun- ya da onun düzen disiplini- esneten kim olursa olsun- esasta düşman çalışması yapmaktadır. Böyleleri devrime çoktan uzun vadede yararlı olmamaktadır.

Kalender yoldaşın rahatsızlığı Sadunê Serki idi. Sonradan kışkırtıcı tasfiyecilerle birlikte kaçacaktı ve Şoreşê Deşta Lola idi. O da kibarca sonradan kaçacaktı.

Şehit Kalender ŞaxÖnderliğin deyimiyle “yüreğe bizimle olmayanın, beyni de pratiği de bizim değildir” misali, böyleleri eni sonunda çete olmaktadırlar. Çünkü böylelerin mümin tarzda bağlıkları olmadıkları gibi ideolojik bağlılıkları da tartışmalıktır.

Gıre Xanê toplantısından sonra birçok yoldaş Botan’dan önderlik sahasına gönderildi. Bunların içersinde Kalender yoldaşta bulunmaktaydı. Önderlik yanında güçlü bir eğitim aldıktan sonra tekrar Cudi’ye bölge komutanı yardımcısı olarak görevlendirmişti.

98 yılı mücadelemiz açısından zorlu bir yıl olmaya adaydı. Düşman her tarafı işgal amaçlı yönelimlere girişmişti. Önce kışın başlangıcında Gabar peşi sıra granada tipi Besta operasyonu -ki yaklaşık 80 bin askerin katıldığı söyleniyordu- ve sonra Cudi’ye bu saldırılar düzenlenecekti.

Cudi'de Mardinli cengâver komutan Hamza bulunuyordu. Düşman özel takip ederek mayıs ayında bir çatışmada şehit düşürmüştü. Parti hızla o alana yanı Cudi'ye Erdal yoldaş -yanı Engin Sincer- göndermişti. Erdal’ın yardımcısı Kalender yoldaştı. O Erdal’a Cudi de destek sunacaktı. Birkaç gün tartışma ve birlikte kaldık sonra ayrılmışlardı.

Temmuz ayıydı. Düşman tekrardan aniden bir operasyonla indirmelerle Cudi'ye girmişti. Birliğin etrafını kuşatan düşmana karşı Kalender yoldaş gücü mevzilendirmişti. Bir taraftan çatışma bir taraftan gücün bir kısmını şutiklerle yüksek bir kaya kütlesinde operasyonun dışına çıkarma çabalarını sürdürürken, bölük komutanı olan Têkoşin Dideri arkadaş isabet alarak şehit düşüyordu.
O arada tüm güç sağlama alınmıştı. Arkadaşlar onun gelmesini istemelerine rağmen o gelmemişti. O şehit düşen yoldaşın cenazesini ve silahını almaya gidecekti. Çünkü o mert ve göze pek diye bilinen Kürtlerdendi. O asla düşmana bir parça bez dahi bırakmayı kendisine yedirmeyendi. Ola ki can gider o başka. Asla düşmana bir şey verilmeyecekti. Kaldı ki geride kalan önderlik sahasında birlikte kaldığı can ciğer yoldaşı Têkoşin’di. O nasıl bırakılırdı, cenazesi faşist leş kargalarına nasıl bırakacaktı? Ölüme evet, yoldaşını bırakmaya hayırdı sloganı. O Têkoşin’i almaya giderken kör bir kurşunla çok sevdiği toprağına düşecekti. Çatışmada Têkoşin’le birlikte bir arkadaş ve Kalender yoldaş şehit düşmüşlerdi. Diğer güç çemberi yararak çıkmışlardı. Önderlik sonrada tekmili dinlediğinde çok kızacaktı. “bir yoldaş şehit düşmüş, niçin Kalender almaya gidiyor” diyerek eleştiriyordu. “Düşmana darbe vurmak varken, kurtulma imkânı varken, niçin yoldaşlarımız şehit düşsün” eleştirisini sert yapacaktı. Ve sonradan böyle durumların yaşanmasını yasaklayacaktı. Çünkü Kalender sıradan bir militan değildi. O mümince bağlı olan bir cengâverdi.

O sözüne sadık, söylediğini yapan, fedakâr, bağlı, sevecen, sempatik, emekçi ve her şeyden öncede yapan sonrada yaptıran bir komutandı. Böylesi komutanlar zor yetişirler ve yetiştiklerinde de artık onlar ürün vermeye başlarlar.
Kalender yoldaş tam da daha fazla üretken ve katkı sahibi olacakken, düşmanın kurşunları arasında yoldaşının cenazesinin almak için kendisini feda etmesi, ya da hedef etmesini Kürt özgürlük hareketi önderliği kabul edemez. Kaldıramaz. Yüreği dayanamaz. Têkoşin gibi cengâver bir yoldaş giderken neden peşinde daha büyük bir cengâver gitsin ki!

Önderliğin eleştirisi eski Kürt mertliğinedir. Düşmanın yıllardır tahrik ettiği mertliktir. Hâlbuki PKK mertliği, birazda bilimsel olandır. Duyguyla, yürekle, beyni birlikte götürendir. Bir yoldaş şehit düşmüşse ve sen mücadele ederek kurtaramayıp kendin gideceksen neden müdahale ediyorsun? Neden gelecek, yaşanacak devrim yıllarını erkenden terk ederek, düşmanı sevindiriyorsun ki?
İşte bu PKK yaklaşımıdır.

Ancak diğer taraftan Kalender yoldaş bir Kürt, mirlerin memleketinden yetişmiş Şaxlı, Cudili yani dağlı, Nuhun soyundan, bırakmakta olmaz ki!

Güzel yoldaş, seni anacağız. Seni güzelliğinle, sadeliğinle, namazınla, nişanınla, fedakâr ve emekçiliğinle, proleter katılım tarzıyla seni anacağız. Seni Cudi'ye yakışır bir tarzda abide yaparak Cudiyle destanlaştıracağız. Ruhun şad olsun. Gözlerin arkadan kalmasın. Söz ki andımız anttır.

Kalender Şax
(Ömer Turan)
1962/Şax-Şırnak
90-91 Katılım
Cudi, Beytuşşebap, Besta ve Güney Kürdistan’da kalmış
Bölge Komutan Yardımcısı olarak 1998'de Cudi Girê Hirmo alanında şahadete ulaştı

Caferi Sori