Zilan Gerçeği Özgürlük Tutkusunun Eseridir

Başkan Apo ile yoldaş olmak, devrime yönelik ciddi bir saldırının olgunlaştığını erkenden öngörebilmek, onun yönünü tespit ederek kendini siper etmeyi başarmak demektir. İşte Zilan yoldaş, henüz bir buçuk yıllık devrimcilik yaşamına rağmen içerisinde bulunduğu ortamın zorluklarına, günlük yaşamın meşgul edici ayrıntılarına takılmadan, onlar içerisinde boğulmadan Özgürlük hareketinin karşı karşıya olduğu tehlikeleri görmeyi başarmış, '96 yılı içerisinde gelişen operasyonların bilincine varmış ve bunun karşısında PKK militanının geliştirmesi gereken eylem tarzının nasıl olması gerektiğini tespit etmiştir. Ulaştığı sonuçların bir gereği olarak da kaynağını ideolojik derinleşmeden alan bir inanç ve mücadelenin yenilmezliğine duyduğu güvenle devrim tarihimizde ilk kez bedenini patlatacak düzeyde yüce bir kahramanlık eylemini gerçekleştirmiştir. Zilan arkadaş, bu kararlaşmayı şöyle ifade ediyor:
"Başkanım;
Kendimi intihar eylemini gerçekleştirmek için aday görüyorum. Bizler, sizin bitmez tükenmez emek ve çabalarınıza karşılık canımızı bile versek yeterli değildir. Keşke canımızdan başka verecek şeylerimiz olsaydı. Siz yaşamınızla bir halkı yeniden yarattınız. Bizler sizin eseriniziz. Tüm Kürdistan halkının ve dünya insanlığının geleceğinin teminatısınız. Yaşamınız bize onur veriyor; sevgi, cesaret, inanç veriyor. Tüm Kürdistan halkı ve milyonlarca insan size ölümüne bağlıdır. Sizin bu çekiciliğiniz bizi de oldukça etkilemektedir. En zorlandığımız anlarda sizin bizlere olan sevginizi düşünüyor ve manevi güç alıyoruz. Şehide en çok bağlı olan sizsiniz. Bu temelde gözümüz kesinlikle arkada kalmayacaktır. Bu eylemi, gerçekleştirmem gereken bir görev olarak görüyor ve kendimi sorumlu hissediyorum. Mevcut geriliklerimi aşmanın, özgürleşmenin ve kendini gerçekleştirmenin savaştan geçtiğini ve bu savaşın da gereğinin yerine getirilmesinin gereğine inanıyorum.
Mazlum, Hayri, Kemal, Ferhat, Bese, Beritan, Berivan ve Ronahi yoldaşların direnişlerine sahip çıkmak ve Onların takipçisi olmak istiyorum. Halkımın özgürlük isteminin ifadesi olmak istiyorum. Emperyalizmin kadını köleleştiren politikalarına karşı, bombayı kendimde patlatarak hıncımın ve öfkemin büyüklüğünü göstermek ve Kürt kadınının dirilişinin sembolü olmak istiyorum.
Yaşam iddiam çok büyük. Anlamlı bir yaşamın ve büyük bir eylemin sahibi olmak istiyorum. Başkan Apo önderliğinde yürütülen Ulusal kurtuluş mücadelemiz çok yakında zafere ulaşacak ve mazlum halkım dünya insanlık ailesi içerisinde hak ettiği yerini alacaktır."

Apocu hareketin ortaya koyduğu mücadele çok zorlu bir mücadeledir ve dünyada eşine ender rastlanır kahramanlıklar, adanmışlıklar ortaya çıkarmıştır. Bu zorluk, kadın açısından kendisini çok daha yakıcı bir biçimde hissettirmiştir. Bunun nedeni, kölelik düzeyinin derinliği, yaşam dışına itilmişliğin yoğunluğu, düşünceden uzaklaştırılmışlığın ve iradesizliğin alabildiğine köklü hale getirilmiş olmasıdır. Bu gerçeği yerle bir edecek özgür kadını yaratmak, kadını yaşamın ve siyasetin dışına iterek küçük dünyalara hapseden gelenekleri parçalamak, bu geleneklerin kadın zihninde ve yüreğinde kendisini kurumlaştırdığı kaleleri yıkmakla mümkündür. Bu, bedeli en ağır olan süreçleri gerektiren bir gerçekliktir. Zayıflığın tersi olan güçlülük, diyalektik bütünlüğü böyle oluşturmakta, zayıflığa duyulan öfke bir enerji yaratmakta, bu da eyleme götürmekte ve eylem zayıflığı kendi karşıtına dönüştürerek ortadan kaldırmaktadır. Düzenin sunduğu yaşamın özündeki kimliksizleştirmeyi, ilişki adına sunduğu sahtekarlıkları görmek, onlara öfke duymak, diğer yandan alternatifini kendi kişiliğinde tam yaratamamak; Zilan arkadaşın eylemdeki kahramanlık düzeyi, bu şiddetli çelişkide gizlidir.
Zilan arkadaşta gerçekleşen, yaşamdaki zayıflıkların korkunç dayatıcılığı karşısında kadın yüreğindeki aşkın filizlenmesidir. Bu aşkı Başkan Apo şöyle ifade ediyor:
"İnsanlığı tercih etmek Zilanların dilinden olmak, düşüncesinden olmakla mümkündür. Şehadetlerin toplam ifadesi, ideolojik donanımın üst düzeyde temsili, duygunun, düşüncenin bireyi aşarak, toplumun örgütlü dili haline geldiği Zilan gerçeği ile kurumlaşarak, kurtuluş çizgisinin somut ifadesi olmuştur. Bu nedenle özgür yaşam uğruna ne varsa; ulusal aşk, özgür kadın ve erkek, her türlü geriliğin reddine dayalı ilkeli bir yaşam, bunun için de düşmana karşı müthiş bir kin ve kıyasıya savaşım Zilanlaşma çizgisinin kapsamıdır. Bu çizgi, ideolojik ve felsefik olduğu kadar, duygunun en üst düzeyde temsilidir. Onunla yürüyenler eylemde, yaşamda, örgütlülükte, sevgi anlayışında, tarz ve tempoda militanca yaklaşımların sahibi olmaya çalışanlardır."
Zilan arkadaş, tarihin ilerleyişindeki diyalektiği çok iyi çözümleyerek her halkın tarihinde döneme damgasını vuran lider kişiliklerin ortaya çıktığını görmüş, hiçbir mücadelenin öndersiz başarıya ulaşmayacağı gerçeğini yakından hissetmiştir. Bu doğruyu Kürt halk gerçekliği özgülünde ele alarak Önderliğin temel özelliklerini bilince çıkarmıştır. "Hayati gerçekliği olmayan, her alanda bitirilmiş, hiçbir halkla kıyaslanmayacak kadar kendisine yabancılaştırılmış, ulusal, kültürel, sosyal, siyasal değerleri sömürülen bir halk gerçekliği karşısında PKK Önderliği kuşkusuz çok farklı olmak zorundadır. Bu anlamda Parti Önderliği birçok yönüyle daha özgün, daha yeni, daha gelişkin yaşamıyla yaşatan ve kendi yaşamını adeta koskoca bir insanlığın yaşamına adayan bir durumdadır. Belirleyiciliği ve önemi bu noktada kesin ve tartışmasızdır."
Zilan arkadaş, bu özgünlüğü militan ile önder arasındaki bağda da kurarak Başkan Apo ile yoldaş olmanın, Onunla sözleşmenin gereklerini yerine getirmeyi esas almıştır. "PKK, Parti Önderliği'nin şahsında ifadesini bulmuştur. Kürdistan tarihinde sağlanan bu gelişme, O'nun emeği, O'nun gelişmesidir. Kendisi sevgi kaynağı, birleştirici ve bütünleştiricidir. Kendi şahsında yeni insan tipini profilini çizmiştir. Bir insanın ne kadar gelişebileceğini kanıtlamıştır."
9 Ekim'le başlayıp 15 Şubat 1998 tarihinde Önderliğimizin esareti ile en üst noktaya varan uluslararası komplo saldırısı, uluslararası gericiliğin mücadelemiz gerçeğindeki bu özgünlüğü tespit etmesiyle harekete geçmiştir. Mücadelenin sürekliliğini ve her koşulda yenilmezliğini sağlayan temel etken olarak Önderlik gerçeğinin yenilmezliğini tespit eden gericilik, bu gerçeği temel hedef olarak belirlemiştir. Burada, Başkan Apo ile yetersiz yoldaşlığın sonuçlarını bir kez daha görüp kendimizi yeniden sorgulamamız gerekiyor. Eğer Zilan arkadaşın yaptığı gibi, Başkan Apo ile yoldaş olmanın gereklerini yerine getirebilseydik, Önderliğimizi tek hedef haline getirmeyecektik. Bu noktada özeleştiri gerçeği, Zilan arkadaşta şöyle somutlaşıyor: "Zaferin öngünlerini yaşadığımız yeni süreçte halkın kurtuluş umutları olan bizlerin, Parti Önderliğimizin yaşamı, düşünceleri ve mücadelesine yakışır bir biçimde, dönemsel bütün görevlerimizi en iyi bir şekilde yerine getirmemiz gerekiyor. Sıkça tekrarlanan küçük burjuva, köylülük, feodal anlayışların kişiliklerimizdeki yer etmişliği, düşmanın şekillendirmesi, özel savaşın etkileri ve buna benzer gerekçelere sığınarak çeşitli özeleştirilerin bizleri ilerletmediği açıklık kazanmıştır. Verilecek en iyi özeleştirinin doğru bir pratikten geçtiğine inanıyorum."
Ruhunu bireysel kaygılardan, hesaplardan ve bencilliklerden kurtarmayı başarmak, kendi varlığını bir halkın varlığına adama yüceliğinin ilk adımıdır. Bu özellikler, aslında egemen sistemin insan ruhunda oluşturduğu putlardır. İnsan ruhu, onu işgal etmiş olan bu putları kırmayı başardıkça özgürleşir. Özgürleşen bireyde, tüm insani yeteneklerin ayaklanarak en sağlam ve renkli bileşimi oluşturması imkan dahiline girer. Zilan arkadaşın böyle bir arınmayı gerçekleştirmesi, düşüncesine engelsiz bir akışkanlık kazandırmış, bu da tüm yeteneklerini bir araya getirerek en doğru ve etkili eylem tarzını tespit etmesine, ardından planını başarıyla hayata geçirmesini sağlamıştır. "PKK, akıl sınırlarının almakta zorlandığı büyük kahramanlık, direniş, emek, kararlılık ve inançla yaratılmıştır. Direniş, PKK'nin temel karakteri olmuştur. Bizlerin bu tarihi mirasa sahip çıkmamız ve sürecin gereklerini yerine getirmemiz gerekiyor. Süreç, intihar eylemlerini gerekli kılıyor. Bu hem bir taktiksel çıkış olacak hem de bizim açımızdan bu süreçte düşmana verilecek en iyi cevap olacaktır."
Tüm bu özellikleriyle Zilan arkadaş, beş bin yıllık erkek egemenlikli sistemin özellikleriyle kuşatılmış geriliklerden sıyrılarak, neolitiğin yaratıcısı olan Tanrıçalara uzanan bir köprü olmuş, böylelikle geleceğin güvencesi, özgür kadın kişiliğinin sembolü olmuştur. Zilan arkadaş şahsında neolitik devrimin yaratıcısı, dolayısıyla insanlaşmanın öncüsü olan, fakat erkek egemenlikli sistemin gelişimi ile beş binyıl boyunca karanlığa gömülen kadın cinsi ile ezilenlerin insanlık tarihi ile aynı yaşta olan ve son olarak Apocu harekette ifadeye kavuşan fedai özün buluşması gerçekleşmiştir. Bu buluşma, Mezopotamya topraklarında ve Başkan Apo'nun mimarı olduğu özgürlük hareketi içerisinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda Kürt kadını şahsında dünya kadınlarının mücadelesi yeni bir aşamaya girerken, Apocu hareket de Başkan Apo önderliğinde giderek daha fazla cins mücadelesi eksenine oturmuştur.
Apocu hareketin gelişim diyalektiğinde, teori ile pratik birbirinden farklı olan iki ayrı olgu değil, birbirini kapsayan ve birlikte ilerleyen olgulardır. Teorik gelişme pratikle sınandıkça yeniden teorileşir, yani yeniden yaratılır ve tekrar pratiğin yakıcı gerçeği içerisinde çelikleşir. Apocu felsefenin gelişimi de bu şekilde olmuştur. Başkan Apo'nun militanı olmayı başaranlar, bu ideolojik ve felsefik derinleşme sürecinde nitel bir sıçramanın gerçekleşmesini sağlamışlardır. Bu yönüyle de Zilan yoldaş, Apocu dünya görüşünün giderek daha fazla kadın eksenli gelişme rotasına kavuşmasında belirleyici bir role sahip olmuştur. "Zilan'ın vasiyetine uymalıyız. Tanrıça emridir onun ki, unutmak en büyük ihanettir" diyen Önderliğimiz, bu çizgiye cevap olarak 8 Mart 1998 tarihinde kadın kurtuluş ideolojisini ilan etmiştir. 
Mücadele Arkadaşları