“BENİMDE BOTAN'A GİTMEYE ‘YAŞAMSAL BOYUTTA’ İHTİYACIM VAR”

“HPG saflarına katıldıktan sonra… Ben de Şehit Engin Sincer arkadaşın ismini aldım. Bu da PKK içinde hiçbir zaman silahın yerde kalmayacağı anlamına geliyor. Bu davada her zaman bayrağımızı bir yere kadar taşıyan şehit yoldaşlarımızın takipçileri olarak alacak ve daha ileriye götürecek olanlar vardır. Bu yolda olduğumdan gurur duyuyorum.

Benim için savaş sadece savaş değildir. Özellikle PKK içinde savaş çok yönlüdür. Yani kişiliğinle savaş yürütüyorsun, doğaya karşı, insanın üzerinde olumsuz etkiye karşı savaşıyorsun, düşmana karşı savaşıyorsun ve bu düşman da sıradan bir düşman değildir. Sadece bir sisteme bağlayamayız. Biraz da evrenseldir. Emperyalisttir, kapitalisttir; çok yönlü bir düşmandır. İçinden kopup geldiğin toplumun geriliklerine karşı savaş yürütüyorsun. Gelişiminin önünde engel olabilecek, örgüt için engel olan kişilik özelliklerinle karşı savaşıyorsun. Yani savaş çok yönlüdür.

Benim için gerilla bir bahar gibidir. Bir “Newroz” gibidir diyebilirim. Yani bir diriliştir. Gerilla isyandır. İnsanlığı bozan şeylere karşı bir başkaldırıdır.

Toplum içinde her insan toplumun özelliklerinden nasibini alıyor. Toplumun sana empoze ettiği, insanlık yararına iyi olmayan, insanlığı gerileten, onursuz bırakan şeylerin bilincine varmak ve buna karşı bir mücadeleye girmektir. En onurlu şey de budur. Biz gerilla olarak Kürt olabiliriz, Kürdistan’da savaşımızı yürütüyor olabiliriz, fakat özü itibariyle insanlık içindir; tüm ezilen halklar için bir mücadele yürütüyoruz. Biz Kürdistan gerillalarını sadece Kürdistan coğrafyasıyla sınırlandıramayız. Kürdistan gerillası evrenseldir diyebilirim.

Bu bağlamda bendeki gelişme, yani tek başıma olmadığımı hissediyorum ve kendimle sınırlı değilim. Yani üzerime düşen sorumluluk biraz beni aşıyor. Yani böyle bir bilinçlenmeye ulaşmışım. İnsanda evrenselleşme geliştirdiğini söyleyebilirim.

Herkesin hayalinde, her Kürt’ün hayalindeki gibi benim de hayalim aynı çerçevede olduğunu söyleyebilirim. Yani, Önderliği görmektir. Sadece Önderliği görmek, fiziki olarak görmek değil de, zaten Önderliği yaşıyoruz. Her gerilla en zor koşullarda Önderlik için yaşıyor, fakat her yönde Önderliği yaşamak; duyguda, düşüncede ve fiziki olarak Önderliği yaşamaktır hayalim.

Dediğim gibi, doğduğum ve PKK’nin ilk silahlı eylemin başlatıldığı yer olan Eruhluyum. 4 yıldır katılmışım. Bu 4 yıl içinde örgüte yaptığım önerilerim Botan sahası içindi. Botan denildiğinde Agit arkadaş aklımıza gelir; Kürt halkının komutanı. Önerim, isteğim Botan’dır. Gideceğim yer de Botan’dır. Savaşın yoğun olduğu yerdir; savaşın merkezi Botan’dır. Ben de savaşın kalbinde yer almak istiyor ve bana düşen rolü oynamak istiyorum.

Sonuç olarak, savaştan bahsetmiştim. Kürt insanında savaşkan özellik vardır. Her insanda savaş özelliği vardır. Bazen bu savaşkan damarlar çalışmayabilir, ama bilinçlenme olduğunda bu damar temel damar oluyor. Yapılan baskı ve zulme karşı cevap olmak için bir savaş yürütülüyor. Bir de insanın ilgisini çeken bir başka şey Kürt gerillası, Kürt insanı yaşamak için canını veriyor; bu ilginçtir. Yani onurlu bir yaşam için, onursuz yaşamı ayaklar altına alan ve insanın kaybettiği, geri gelmeyecek şeyi olan canıdır. Onurlu bir yaşam için, Kürt gerillası canını çok rahat, coşkulu, halay çekerek vermeye hazırdır. Bu benim için bir hedeftir. Eğer ben bu mücadele zincirinde bir halka olacaksam, coşkulu bir şekilde üzerime düşen sorumluluk ve göreve hazırım. Her Kürt gerillası gibi ben de bu amacımı yerine getireceğim. Ve her ne kadar yaşamanın yolu şahadetten geçse de, biz yaşayacağız.

Böylesi kritik bir süreçte kuzey sahalarının çok sayıda arkadaşa ihtiyacı var. Benimde Botan'a gitmeye ‘yaşamsal boyutta’ ihtiyacım var. Örgütteki ilk ve tek önerim doğal olarak bu yöndedir. Botan'a gitme hakkımı kullanmak istiyorum. … Önderliğe, davamıza sonuna kadar bağlıyım ve kararlıyım. Yeter ki kuzeyde şervanlık görevi verilsin, ‘her isteneni’ yapmaya hazırım. Botan'ın herhangi bir yerinde savaşma hayallerime aç’ım. Bunun gerçekleşmesine gerçekten ihtiyacım var. Önderliğimiz ‘anlamak adalettir’ diyor. Sizinde beni anlayışla karşılayıp bana bu fırsatı vereceğinize inanıyor, saygılarımı arz ediyorum.

Şehit Erdal Tolhildan-Emin Sevilgen yoldaşın dilinden…