Önderliği Yaşayarak Anlamaya Çalışan Bir Militan; Sason Yoldaş

zana behman_zari“Sıcakkanlı, çalışmalarda, pratikte beraber kaldığımız o sıcakkanlı arkadaşları anarak selamlarımı Dersim alanında yer alan arkadaşlara gönderiyor ve Önder APO çizgisinde, özgürlük çizgisinde şehit düşen arkadaşların huzurunda saygıyla eğiliyorum.”

Bu sözler Sason arkadaşla Dersim’de birlikte kalan bir gerillanın sözleridir.

Sason yoldaş Urmiyeli bir gençtir. Henüz 18 yaşına basar basmaz dağların yolunu tutmuştur.

Doğu Kürdistan’ın incisi olarak bilinen Urmiyeli olan Sason yoldaş Urmiye kentine layık bir şekilde yurtseverlik duygularıyla doludur.

Urmiye kenti hiçbir zaman özgürlük mücadelesinden uzak yaşamamıştır. Gerillayı fiilen görmeseler bile her zaman gerillanın sıcaklığını yanı başında hissetmiş ve yaşamışlardır.

Sason yoldaş da bu duyguları erkenden yaşayanlardan bir tanesidir. Artık kendi ayakları üzerinde kalabileceğine inandığı andan itibaren bir dakika bile yerinde durmayarak dağların yolunu tutar.

Önce eğitimini alacaktır. Sonra biraz gerilla pratikleri yaşayacaktır ve sonra da daha sert olan dağlara yani kuzey dağlarına kendisini önerecek ve kuzeyin en uç noktasına gidecektir. Yani Dersim’e.

Dersim aslında her gerillanın hayallindeki coğrafyadır. Dersim derken akla Ali Şer, Zarifeler gelir. Beseler gelir. Zilanlar gelir. Ve tabi nice yiğit kahraman gelir. Bunun için her Kürdistanlı yüreğini önce Dersim’e açar ve yönünü Dersim’e verir.

Sason yoldaş da bunu yapacaktır. Onun yönü Dersim’dir.

Kişi olarak ailenin verdiği özelikleri PKK militan özelikleriyle bütünleştiren Sason yoldaş, yoldaşlık sevgisiyle doludur.

Yine olgundur. Belki de bu İslami geleneklerin verdiği bir olgunluktur. Ancak o İslam’ın bu güzel yönlerini PKK'nin o seçkin özelikleriyle birleştirerek adeta yaşamın her sahasında kabul görecek bir kişiliği kendinde yaratacaktır.

Yaşam şevki inanılmazdır. Morali yüksektir. Öyle ki onun bir gün olsun moralsiz görmeyen, daraldığını görmeyen bir yoldaşına, “sende sinir adına bir şey yok mudur” dedirtecek kadar sakindir.

Onda varsa sinir, asabiyet o da düşmana karşı olan sinir ve asabiyettir. Yoldaşlarına karşı yumuşaklığın simgesi gibidir. Nezaketin ve narinliğin bir kimliği gibidir.

O bir önderlik hayranıdır. Bunun için fırsat bulur bulmaz önderliği okuyacaktır. Önderliği okudukça önderliğe de daha yakın görecektir kendisini.

Genç ama ilgili bir genç olarak insanları çok erkenden etkilemesini bilen Sason yoldaş gençliğin verdiği o sıcak kişiliğinden kaynaklı da erkenden sevilecektir.

Hesap kitabı olmayan, açık, kaygısızlığın yanı sıra bir beyaz yaprak gibi adeta tertemiz olan Sason yoldaş doğalında yoldaşlarının çok seveceği ve sayacağı bir genç olacaktır.

Gerçek bir aile terbiyesiyle büyüyen Sason yoldaş PKK ahlak kültürünü de kendisine ekerek bir çekim merkezi olacaktır.

Bir genç olarak zaten bir fırtına gibidir. Pratik alanda engel tanımayan, zorluk bilmeyen, olmazı tanımayan, zayıflığı hazmetmeyen yapısıyla da bir duruş sahibidir Sason yoldaş. Kişiliği sorunları tanımadığı gibi kabul da etmez.

Öyle ki yer yer bu sorun tanımama, engel tanımama durumu onun aşırı derecede kendisine güvenmesine yol açar. Devrimcilik hiç şüphe yoktur ki kendine güven üzerine kuruludur. Ancak bir gencin bu kadar kendine güvenmesi, hem de ileri düzeyde bu durumu ya da ruhsal duruşu yaşamasının sakıncaları da vardır. Yoldaşları onu yer yer bu aşırı güvenden dolayı eleştirseler de esasta her devrimcinin yaşaması gerekli olan duygularının başında kendine güven duygusu gelir. Gizliden gizliye bunun için onun eski gerilla yoldaşları ve komutanları ona hayrandırlar.

“Bu noktada neden kendine güvenmede çok iddialısın” sorularına, “Örgütsel alanda, kişiliğimde militan olmayı belki uzun bir süre içerisinde oluşturabilirim iddiasındayım” diye cevap verecekti.

Sason yoldaşın en belirgin özeliği savaşa ilişkin yaşadığı yoğunlaşmadır. Savaşa adeta kilitlenmiştir. Çok fazla savaşı araştırır, düşmana nerede, nasıl vuracağının hesabını hep yapar ve yoldaşlarıyla bu çıkardığı sonuçları paylaşır.

Zaten kişilik olarak oldukça paylaşımcı bir gençtir. Yaşamı tümden kolektif ve komünal olan Sason yoldaş düşünce dünyasında da bu ortaklaşmayı yaşar.

“Ben askeri alanda ileri bir adım atmak, birebir düşman gerçeğiyle karşı karşıya gelmek istiyorum. Biraz tecrübe kazanmışım, istiyorum ki bu konuda sorunlarım kalmasın” demesi söylediğimiz bu kilitlenme ve yoğunlaşmayı göstermektedir.

Bu dolu dolu duyguları yaşarken tek kaygısı: “Ben eğer bu acemilikten dolayı bir darbe yesem bana çok ağır gelir ve böyle bir acemiliği asla yaşamamalıyım” diyerek başarılı olmanın yolunu kendisi için seçtiğini göstermiş olur.

Önderlik üzerine yoğunlaşma içerisindedir. “Eğer askeri alanda kendimi geliştirirsem başka sorunlarım olmaz” diyerek de gerillalaşmasını dile getirmeye çalışır.

Önderliğin, “ben yüzde doksan beş kendimle savaşıyorum. Yüzde beş ise düşmanla savaşıyorum” sözü onun en çok esas aldığı sözdür. Bu sözden yolda çıkarak: “bu tespit çok anlamlıdır, tam bana uyuyor. Savaşın farkındayım. Bu savaş acımasızdır” diyerek kendi savaşını göstermiştir.

“Kendimi, kişiliğimi savaşta oluşturayım, savaşın gerçekliğinde kendimi örgütleyeyim. Cesaretimi savaşta göreyim militan bir kişiliği oluşturabileyim” diyerek yaşayan Sason yoldaş bulunduğu her ortamda bu yoğunlaşmasını tüm yoldaşlara yediren bir gençtir.

Hem savaş üzerine ciddi yoğunlaşırken hem de yoldaşlık ilişkilerinde adeta bir timsal gibi herkesin yüreğine kendisini eken Sason yoldaş, yüreklerin ve gönüllerin yoldaşı olmuştu Dersim gibi bir diyarda.

Böyle güzel bir genç olan Sason yoldaş, 30 Aralık günü Dersim’in Pülümür ilçesinde işgalci TC ordusu ile yaşanan bir çatışmada 7 yoldaşı ile birlikte şehitler kervanına katıldı.

Doğrusu böyle gelecek vaat eden, pırlanta bir yiğit Kürdistan militanını kaybetmek, onunla birlikte savaşan yoldaşları olarak bize zor gelmektedir.

Onunla Dersim gibi bir diyarda mücadele etmiş olmayı sadece ve sadece onurlanmak olarak ele alıyor ve her zaman onun iyi bir takipçisi olacağımın sözünü veriyorum. 

Mücadele Arkadaşları Adına Seyitxan Rojhılat