İntikam İrade İşidir

“1985 yılında Mardin Nusaybin Girmeli köyünde yoksul bir ailenin 6 çocuğunun en küçükleri olarak doğdum. Dinin de etkisiyle feodal değerlerin güçlü olduğu yurtsever birREBER ABDULGANİ_AKBULUT ortamda büyüdüm. 14 yaşıma kadar köyde kaldım. Bu zamanı bir yandan aileme çiftçilik işinde yardım ederek, diğer yandan okul okuyarak geçirdim. İlkokulu bitirdikten sonra sıkıcı geldiği için okula devam etmedim.
99 yılında çalışmak ve bu yolla aileme ekonomik anlamda yardım etmek amacıyla İstanbul’a gittim. 2005 yılına kadar İstanbul’da kalarak tekstil işiyle uğraştım.          “
Kısa özgeçmişini böyle anlatan Reber arkadaş 2005 yılında Canlı Kalkan girişimi çerçevesinde gerilla saflarına katıldı. Katılmadan önce HADEP çalışmalarında yer almış, gençlik çalışmalarında da bulunmuştu. Dürüst, temiz bir yapıdaydı. Yeni savaşçı eğitimini Zap alanında gördükten sonra gittiği Gare tarafında sekiz ay kadar kaldı. Bu deneyimin ardından geri döndüğü Zap alanı bu kez onun pratik yürüterek piştiği bir alan oldu. 2008 yılında Zap alanına karşı Türk ordusunun gerçekleştirdiği askeri operasyon karşısında aktif savunma güçleri arasındaki yerini alan Reber arkadaş bu süreçlerden sağladığı birikimi daha işler kılmak adına Botan sahasına geçmeyi önerdi. Zaten bu onun gerilla içerisindeki en büyük istemiydi. Savaş alanları onun için her şey demekti. Savaştan kopmayı hiç istemezdi. Nerede savaş varsa Reber arkadaş oradaydı.Mardinli olması ona Botan sahası açısından avantaj sağlıyordu.
2009 yılında gittiği Botan sahasında yürütülen hareketli pratik sırasındadaha üçüncü ayında yaralandı. Onu bir daha tedavi olmak için güneye geldiğinde gördüm. Tedavinin ardından Mazlum Doğan Kadro Okulunda eğitim gördü. Eğitimini bitirince de yine kuzeye gitme konusunda ısrarda bulundu.
Zaten o çalışmalara canla başla,yaşama büyük bir istekle, kaygısızca, moral ve coşkuyla katılırdı. Fiziksel olarak biraz zayıf olması bu durumu etkilemiyordu. Botan sahasında aldığı yaralar da fazla hafif sayılmazdı. Yalnız onun zorlanmalarını aşmasını sağlayacak güçlü bir iradesi vardı. Böylece her zaman en önde olurdu. Yeni savaşçı eğitimi sırasında da bu görüldü. Yeniden kuzeye gitmesi deancak iradeyle açıklanabilecek bir olgudur.
İkinci gidişinde Mardin alanını istedi. Bunun nedeni oraları tanımasıyla bağlantılıydı.Mardin alanında iyi bir çalışma temposu yakalayabilecek düzeyi vardı. Önderliğin özgürlüğü için elinden ne geliyorsa yapmaya çabalardı. “Savaşmaz, bu düşmanı Önderliğin ayağına götürmezsek kendimize militan demeyelim” sözü onun bu uğurda neler yapabileceğinin en çarpıcı kanıtıdır. Reber arkadaşın Mardin alanına gitmeyi çok istemesinin bir nedeni de onun katılımında etkili olan bir olayla ilgili idi. Onun gerilla saflarına katılmasında belki tetikleyici rol oynayan olay Mardin’de on üç yaşındaki Uğur Kaymaz’la babasının sorgusuz sualsiz katledilmesiydi. Reber arkadaş onların intikamını almaya ant içmişti. Sonradan bu durum Reber arkadaşta ilkesel bir duruşa dönüştü. Halka yönelik en ufak bir yanlışlığı kabul etmez,hemen refleks gösterirdi. Kin ve nefreti bu arada bilenir, bunu“Bu durumların intikamını almak için hep mücadele içinde olmalıyız.”sözleriyle dışa vururdu. Halk kutsaldı onun için.
Reber yoldaş yumuşak huylu, mülayim, saygılı birisiydi. Hatta öyle ki onu gördüğünüzde toparlanmanızı gerektiren bir insandı. Mütevazılığı dikkat çekiciydi.
Reber arkadaş oluşturulan PKK yoldaşlığı çerçevesinde doğru bir yoldaşlığı nasıl oturtabileceğinin arayışındaydı. Aynı zamanda iyi bir gerilla olmanın da peşindeydi. Reber arkadaşı hangi işe gönderseniz yok demezdi. Bazen günde iki kez görevlere gittiği olurdu. Bu düzeyde mütevazı idi. Bu benim çok dikkatimi çekmişti. Ona başka arkadaşların da olduğunu söylememiz fayda etmez, o ısrarla kendisi gitmek isterdi görevlere. Bu nedenle kendisini çok erken sevdirdi. Ben şahsen ona birkaç gün içinde ısındım. O her şeyinizi paylaşabileceğiniz bir yoldaşınızdı. Sonra bir de baktım ki böyle düşünen yalnızca ben değilmişim. Onu tanıyan tüm arkadaşlarda aynı düzeyde bir sevgi oluşmuştu Reber arkadaşa karşı.
Bir defasında bir arkadaş kızgınlık sonucunda Reber arkadaşa bir eleştiri yöneltir. Reber arkadaş buna sesini çıkarmaz. Ama etraftaki arkadaşlar o arkadaşı sert bir şekilde eleştirerek ona Reber arkadaşa karşı böyle eleştiriler yapamayacağını söylerler. Herkes Reber arkadaşı destekler.
Yaşı çok büyük olmamasına karşın Reber arkadaşta büyük bir derinlik ve anlam gücü gelişmişti. İleri derecede bir olgun duruşa sahipti. Bunlar onun erkenden gelişmesini sağlıyordu. Yaşama, yoldaşlarına, değerlere karşı duyarlıydı. Yoldaşlık söz konusu olduğunda o büyük küçük, kadın erkek gibi ayrımlara gitmezdi. Onda önde olan yoldaşlıktı, belirgin olarak görülen yanlarından birisi de buydu. Fedakârlığı üst düzeydeydi.
Üç aylık Botan pratiğiyle de bir fedakârlık, emek, olgunluk sembolü olmuştu.Yoldaşlarını gün geçtikçe daha çok seviyor, daha iyi katılım sağlıyordu. Çok erken uyum sağlamış, hızlı gelişme sağlamıştı. Herkesin gözünde önemli bir yeri olan Reber arkadaş takım komutanlığına yükselmişti.
Oldukça doğal bir insandı. Yoldaşları arasına ayrım koymamakla birlikte kadın yoldaşlarına kutsallık derecesinde değer verirdi. Önderliğin kadına yaklaşımını iyi anlamıştı. Kadın arkadaşlarla her konuda rahat biçimde konuşup tartışmaktan çekinmezdi.
2012 yılında örgütün kuzey sahalarında başlattığı devrimci hamle hazırlıkları kapsamında yaptığı güç aktarımları çerçevesinde Mardin alanına gidecek gruplarda yer alan Reber arkadaş büyük bir umutla yola çıktı. Ama ne yazık ki daha hedefine ulaşamadan İdil ilçesi kırsalında girdikleri pusu ve çatışma sonrasında dört yoldaşıyla birlikte ölümsüzler kervanına katıldı.
Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Mücadele Yoldaşı
Afat Erzurum

Kategori: Şehit Anıları