CUDİ'DE DESTANLAŞTI

Özgürlük uğruna verilen bedeller kutsaldır. Her kutsallık Kürdistan dağlarında yürütülen mücadeleyi daha da anlamlı kılmaktadır.
Bu dağlarda binlerce destan yazıldı. Her kahraman bir destan ve geleceğe dair direnişin adını bıraktı. Özgürlük aşkı ile tutuşan bu kahramanlar her zaman olduğu gibi 2012sehit sadık
 Mart'ındaCudi’de Adıl Muhammed (Sadık Kobani) komutanlığında yinekahramanlık destanı yazdı.
Cudi; Nuh’un gemisinin indiği yer derler. Nuh tufanı ile yok olan hayat Cudi'de yeniden başladı. İşte bundandır Cudi'de her zaman özgür yaşam yeniden var oldu. Nuh tufanı gibi Kürdistan'ı yok etmek isteyen zalimlere karşı yine Cudi özgür insanın var olacağını gösterdi. Cudi direnişin adı oldu. Cudi yeniden var oluşun mekânı oldu. Cudi'de kahramanlıklar yaratıldı. Cudi'de destanlar yazıldı. Cudi'de özgür yaşamın şarkısısöylendi. Cudi Kürt insanının geleceğe giden yolunu gösterdi. Bu yol, bedeli ne olursa olsun yaşamın özgür olacağının adı oldu. Hem de tüm Kürdistan'da Newroz ateşinin yandığı günlerde son nefesine kadar direnmenin adı oldu.
Bağrında binlerce kahramanı barındıran Cudi Sadık Kobani ve yoldaşlarına da ev sahipliği yaptı. Yirmi yılı aşkın süren bir özgürlük mücadelesinin Cudi ile destanlaşması oldu gerilla komutanı Sadık Kobani'nin direnişhikâyesi…
Evet, Kobani'de başladı komutan Sadık'ın hikâyesi. Fırat suyunun akıp da topraklarını bereketli kıldığı Berçemiya alanında 1967 yılında dünyaya gelir.
Berçemiya alanı Kobani ile Halep arasında bulunan bir ticaret merkezidir.
Alanda Araplarla Kürtler iç içe yaşamaktadır. Ama Kürdistan coğrafyası olduğu için etkili olan daha çok Kürtlerdir.
Kobani'de Berazi aşiretinde somutlaşan bir aşiret yapılanması söz konusudur. 7 kabileden oluşan aşiretin bir kısmı buralarda iken bir kısmı da kuzey Kürdistan'da bulunmaktadır. Komutan Sadık'ın ailesinin mensup olduğu aşiret ise Piya aşiretidir.
Alanda aşiretçilik var ama hem sosyal yapısı hem de ticari yapılanmadan kaynaklı ağalık sistemi yoktur. Bu konuda toplum daha çok kendini doğal örgütlenmeler şeklinde ayakta tutmaktadır.
Alanda çok fazla okul vardır. Onun için alanda okur-yazar oranı yüksektir.
Ailenin en büyük çocuğu olmasından kaynaklı komutan Sadık doğal bir sorumluluk ile büyümüş ve ortaokula kadar da okul okumuştur. Ama sistem ile yaşadığı çelişkilerden dolayı ortaokulu yarıdan bırakarak aile işlerinde çalışır.
Aile ekonomisine destek sunmak için 1984'de Şam'a gider. Şam komutan sadık için ilk defa şehir yaşamı ile tanışma olmaktadır.
1986 yılında Latkiye'ye geçen Komutan Sadık orada PKK'liler ile tanışır. 15 Ağustos atılımı yapan PKK'nin etkisi buralarda da çok fazla hissedilmektedir. Kürt gençlerinden PKK'ye büyük ilgi gelişmektedir. Komutan Sadık da bu gençlerden biridir. Tanışılan şehir hayatı bir yönüyle sistemi daha yakından tanıma olmuştu. Var olan sistemde Kürt'e yer yoktu. Böyle bir yaşamda asla kabul edilemeyecekti. Eğer bir yaşam olacaksa da mutlaka kendi halkı ile özgürce olmalıydı. İşte PKK Kürt gençleri için özgürlüğün tek yolunu ifade ediyordu.
PKK'ye büyük bir sempati duyan komutan Sadık 1987 yılına geldiğinde artık bir sempatizan düzeyinde çalışmalara katılır. PKK'deki özgür yaşam, eşitlik, adalet özellikleri onu PKK'ye çeker. Diğer yandan kendisindeki yurtseverlik duyguları ve toprağa olan bağlılık da PKK'ye yakınlaşmasına neden olmuştur. Yine daha önce tanıdığı örgütlerin aksine PKK'lilerin dediğini yapması, PKK'lilerin kararlılıkları, çalışmaya ciddi yaklaşımları komutan sadık'ı etkileyen özelliklerden olmuştu.
Komutan Sadık aradan bir yıl geçmeden Suriye devleti tarafından yakalanıp askere alınır. Askerliğini bitirdikten sonra tekrardan PKK'liller ile ilişkiye geçer. 90'lı yıllar Kürt özgürlük hareketinin her tarafta büyük ses getirdiği ve geliştiği yıllar olmaktadır. Kürt özgürlük hareketi artık dört parça Kürdistan'da büyük bir etki yaratmış ve artık ulusal bir hareket olduğunu herkese göstermiştir.
Komutan Sadık 1992 yılına geldiğinde resmi olarak PKK'ye katılma kararı alır. Bu temelde Mahsum Korkmaz akademisinde bir devre eğitim görür. Eğitimde Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ı yakından tanır ve onun çalışma tarzı, temposu, olaylara yaklaşımı, insana verdiği değeri ve bireyi çözme gücü karşısında komutan Sadık'ta da bir bilinçlenmenin gelişmesine neden olur. Artık dünyaya bakış açısı değişmiştir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Eğitimden sonra halk çalışmaları yürüten komutan Sadık kısa bir süre sonra Suriye devleti tarafından yakalanır ve 8 ay zindanda kalır.
1993 baharında zindanda çıkan komutan Sadık tekrar Lübnan'da bir devre daha eğitim görür. Eğitimin ardından kısa bir süre Kobani'de sorumlu düzeyde çalışma yürütür ve ardından yönünü Kürdistan dağlarına verir.
Kürdistan dağlarına gelmek komutan Sadık için mücadelenin yeniden başlaması ve özgürlük yolundaki en büyük adım anlamına gelmektedir. Silahlı ve askeri faaliyetler içerisinde yer almak kendisini daha fazla parti militanı görme ve mücadeleye daha sorumlu düzeyde katılmayı getirmişti. Onun için gerillalaşmak yurtsever ve sosyalist duyguların pratikleşmesi anlamına gelmektedir.
Gerillada ilk olarak Haftanin, ardından Botan ve Mardin alanlarında kalır. Mardin'de kaldığı sürede halkla güçlü ilişkiler geliştirir. Ajitasyon ve propaganda üslubu gelişkin olan komutan sadık Mardin halkının gönlünde taht kurmuştur.
Mardin'de kaldığı süre içerisinde birçok defa pusulara girmiş ve kıl payı şahadetlerden kurtulmuştur. Özellikle 9 Ekim 1998'de Kürt halk önderine yönelik gelişen komplo sürecinde Mardin eyaletinde de gerillaya yönelik yoğun imha operasyonları gerçekleşir. Eyalet olarak bir çok şahadetin yaşandığı o süreç Mardin eyaletindeki gerillalar için en zorlu süreçlerden olmuştur. Kürt halk önderinin durumundan habersiz olan gerilla için süreç belirsizliği yaşamaktadır. Türk ordusunun saldırılarına karşı tek çarenin kendi korumak olduğunu bilirler ve o şekilde de ayakta kalmayı başarırlar.
2002 yılında güney alanına geldikten sonra bir devre Mazlum Doğan Kadro okulunda eğitim gördükten sonra Bradost alanında PÇDK çalışmalarında yer alır. Bir süre burada kaldıktan sonra tekrardan HPG'ye geçerek askeri çalışmalara dâhil olur.
Komutan Sadık HPG'de yeni savaş taktikleri üzerine yoğunlaşır. Kürt halkına yönelik gelişen saldırılara karşı halkın savunması üzerine projeler üretir. Bu temelde öz savunma çalışmaları içerisinde yer alır.
Kürdistan'ın her yerinde olduğu gibi Rojava Kürdistan'ında da öz savunma çalışmalarına ihtiyaç vardır. Çünkü oradaki gerici Arap milliyetçiliği Kürt halkı üzerinde büyük bir tehlike oluşturmaktaydı. Komutan Sadık 2007'de o alandaki Kürtleri korumak içinRojava'ya giderek buradaki öz savunma çalışmalarını örgütler. 2008 sonlarına kadar kaldığı Rojava'da güçlü örgütlenmeler gerçekleştirerek bugünkü Rojava Devriminin temellerini atanlardan olur.
2008 yılında tekrardan geldiği Kürdistan dağlarında PKK Ocağı eğitimine gider. Eğitim sonrası 2010 yılında yönünü yıllar sonrasında tekrardan savaş alanlarına yani kuzey Kürdistan'a verir.
Güçlü bir öngörü, örgütsel, ideolojik ve siyasal hâkimiyete sahip olan komutan Sadık en zorlu ve kritik süreçler en güçlü militan duruşu göstermesini bilmiştir. Kürt özgürlük hareketi açısından devrimci halk savaşına aktif katılmak için Botan'a geçmiştir.
İki yıl boyunca Botan alanında devrimci halk savaşına en aktif ve en heyecanlı bir şekilde katılan Komutan Sadık gerçekleştirdiği birçok eylemle  Türk ordusuna ağır darbeler vurmuştur.
İlk günkü heyecanı ile her zaman gerillada moralli, coşkulu ve esprili yönleri ile bulunduğu ortamlarda arkadaşlarına güç ve destek sunan komutan Sadık Botan'ın Cudi alanında kaldığı süre boyunca bu özellikleriyle faaliyet yürütür.
Askeri yönünün yanı sıra, propagandacı ve diplomatik yönleriyle de çalışmalarda en aktif bir katılımı gerçekleştirmişti.Türk ordusunun en ağır darbeleri aldığı devrimci halk savaşı sırasında 2012 baharında Cudi alanına da imha operasyonları gerçekleşir. 21 Mart yani Newroz günü komutan Sadık vearkadaşlarının bulunduğu nokta Türk ordusu tarafından hedef seçilir.Komutan sadık ve arkadaşları Türk ordusuna karşı dört gün boyunca o kış koşullarında amansız bir direniş gösterir. Gerillalar tarafından ağır darbe alan Türk ordusu çatışmaların dördüncü günü teknik gücünü kullanarak sonuç alır. Komutan sadık ve dört arkadaşı bu dört gün boyunca amansız bir şekilde amansız bir direniş ve kahramanlık destanı yazarlar. Tüm Kürdistan'da yanan Newroz ateşi Cudi'de daha büyük bir coşku ile özgür yarınları aydınlatır.Evet, komutan Sadık; Nuhun çoğaldığı Cudi'de senin yüreğin tüm Kürdistan'a yayılıyor. Ayaklarınla arşınladığın topraklar üzerindeki dikenli çitler yıkıldı. Bugün Kobani'de senin bıraktığın direniş ruhuyla binlerce genç özgürlüğe koşuyor. Orada esmer tenli küçük generaller senin hikâyelerinle özgür yarınlara doğru yürüyor.

 Mücadele Yoldaşları