GÜLERKEN DAĞLARI TİTRETEN YOLDAŞ

Sazın teli gibi Fırat arkadaşsehit firat
Süzülü bir ses sazın teli gibi
İpekli bir ses yüreğin içine inmiş
Bir ısı hafif ısıtır gibi
Munzur’un bülbülü esen vızıltılı
Uluyan dağların, rüzgârların sesi gibi
Munzur suyu gibi hışıltılı birbirine çarpan
Çırpıntısı yükselip süzülen bir rıhtım
Hafif yüreklere akan bir ısı gibi
Yüreğini okşar, beynini dinlendirir gibi
Deyişlerde semahlarda her biri figür rıhtım gibi
Seni alıp diyardan diyara hafif, nazik
İnce hareketleriyle seni yücelttim, ne söylesem dercesine
Işıklar diyarına taşıyor gibi
Ayak hareketleriyle el baş verdiği
Hafif dönüşle konuşur gibi
Evrende bir varlık evreni işaret ediyor gibi
Ve diyor Fırat arkadaş
Sesiyle sözüyle ben güneş yıldız
Toprak su hava ateş oldu.
Yaprak uçuşan toz bulut oldu.
Ben hüzün acı dost oldum
Sesine ses verdim
Acına derman oldum
Bana bir gün yaradan olmayana
Yaradan oldum dost esintiler gibi
Ve ekliyor Fırat arkadaş
Ben pervaneyim içinde güneşin yağmurun
Rüzgârın oldum
Işıklar diyarına azat oldum dost dost dost
Ve ekliyor bir daha ben Fırat
Ben sarp dağların yamacında
Kuru bir ağaç
Kuru idim yeşerdi hücrem yapraklarım
Ovalarda akan nehir oldum
Yeşerdi her yanım yamaçlarım
Esti rüzgârlarım pervane oldum
Dost dost dost

Mücadele Yoldaşları