Karmaşık Değil, Anlatılması Güç Örnek Bir Duruşun Sahibi

Mazlum Amed arkadaş 2008 yılında İstanbul’dan katıldı, 2012 yılında Bilican tarafında iki kadın yoldaşıyla birlikte şehit düştü. Erzurum Karayazı doğumlu olsa da kökenleri Amed Silvan’a mazlum ayetullah_kandemirdayanıyor. Sürgün sonucu Erzurum’a, oradan da sonraki yıllarda İstanbul’a gitmişler. Mazlum arkadaş da burada büyümüş.
Dini yanı ağır basan feodal bir aile ortamında şekillendiğini belirtirdi. Bunun yansımalarını görmek mümkündü. Ama yurtsever olan ailesi yüzünden de partiyi tanıdığı, mücadeleyle buluştuğu bir gerçeklik olarak ortada duruyordu. 2005 yılında partinin önce adını anlaşılır biçimde duymaya ve anlamaya, ardından kurumlarıyla tanışmaya başlamış, 2007’den sonra da çalışmalara girmiş. Onu bir yıl içinde gerilla yapacak kararlaşma süreci böyle başlar. 2008 yılında özgürlük dağlarıyla buluşur.
Xakurke alanındaki yeni savaşçı eğitiminde gelişinin ikinci gününde kampa yönelik Türk savaş uçaklarının saldırısında yaralanır. Üç aylık bir tedavinin ardından iyileşir. Eğitimini kaldığı yerden sürdürür ve Xınere alanında ilk pratiğine başlar.
Benim de bulunduğum Zap eyaleti Şkefta Bırindar’a taburuna geldikten sonra Mazlum arkadaşla başlayan tanışıklığımız şehit düştüğü zamana kadar da sürdü.
Katılımıyla örnek alınabilecek, PKK militanlığı çizgisinde bir duruş sahibi olmak için sorgulama içinde olan bir arkadaştı. Önderliğe yönelimler ve tecrit politikası konusunda kendisini hep borçlu görürdü. Bunu yaşamıyla da gösterirdi. Duruşuyla, yoldaşlık ilişkileriyle güç, moral, heyecan verebilen bir konumdaydı.
Daha evdeyken parti için çalışmış, gençlik çalışmalarında rol üstlenmişti. Gerilla saflarına geldikten sonra kısa zamanda verdiği güven sonucunda halk çalışması yürütmeye başladı. Duruşuyla insanı yoğunlaştırabilen çok güzel özelliklere sahip birisiydi Mazlum arkadaş. Şakalarında bile öğretici olmayı esas alırdı. Kolay daralmazdı. Eksiklikler karşısında örgütsel yaklaşımı benimser, eleştirir ve yanı sıra öz eleştiri vererek kavratmaya çalışırdı. Mazlum arkadaş boyca biraz kısaydı. Ama suikastçı kimliğiyle ön plana çıkmış ve aktif bir eylemci olmuştu. Askerlik ve silahlar konusunda kendisini geliştirmeye çalışırdı. Askerliği özümseyen ve içselleştirme çabasında olan bir arkadaştı. Kırılgan değildi. Her zaman moralliydi, canlıydı. Yerinde durmazdı. Değerler konusunda çok titiz ve duyarlıydı. Elbiseleri parçalanmayana kadar yenisini almazdı. Arkadaşların çöpe attığı elbiseleri toplar, yıkayıp giyerdi. Bunlar içselleştirilmiş kişilik özellikleriydi.
Mazlum arkadaş henüz yirmi bir yaşındaydı. Genç yaşına rağmen canlılığıyla çevresine moral verebilmekteydi. Bütün çalışmalarda en önde yer almak ister, zorluklarda yoldaşlarına yardımcı olurdu. Çözümlenmeyecek kadar karmaşık bir kişiliği yoktu. Ama anlatılması gerçekten güçtür. Örnek alınması, her insanda gelişmesi gereken kişilik özelliklerine sahipti.
Bir anımızı anlatayım. Birlikte Çukurca eylemine gidecektik. Hazırlıklarımızı yaparak yola koyulduk. Yol uzundu. Gece sekiz-dokuz saat boyunca yürümemiz gerekiyordu. Yol yürüyüşü esnasında bir baktık ki gecenin karanlığında Mazlum arkadaş gidip üzüm getirmiş. Göz gözü görmeyecek kadar karanlıktı. Üstelik ilk kez geçtiği bir araziydi. Bu koşullarda nasıl üzüm toplayabildiğine hayret ettik. Oldukça yorulmuş ve acıkmıştık. Bir su kenarına oturduk ve Mazlum arkadaşın getirdiği üzümleri yedik. Bu bize moral vermişti. Ama Mazlum arkadaşın o üzümleri nasıl bulduğu kafamızda soru işareti olarak kalmıştı. Bunu kendisine sormak en iyisiydi. Sorumuza gülerek,“Ben bulurum, benim için sorun değil” diye kısa ve öz bir yanıt verdi. Mazlum arkadaşın gerçekten girişken, dikkatli ve etrafında olup bitenlere karşı duyarlı bir yapısı vardı.
Kadın arkadaşlara yaklaşımı ölçülü ve örgütseldi. Önderliğin esas aldığı paradigmaya göre hareket ettiğini söyleyebilirim Mazlum arkadaşın. Ayrımcılık, kendisini farklı görme durumu olmazdı. Çalışmaları birlikte yürütürdü. Kadın arkadaşlarla birlikte gittiği görevler olmuştu. Bu görevlerde hiç sorun çıkmadı.

Mücadele Yoldaşları