Rojhılat Kürdistan’ın Urmiye kenti yurtseverliği ve direnişçi kimliği ile bilinir. Bahoz Bahar (Aram Xelili) bu kentin havasını soluyarak büyüyen ve PKK mücadelesine akın eden gençlerden birisidir. Yedi çocuklu bir ailede büyür. Babasını yitirse de ekonomik durumlarının iyi olması nedeniyle bu anlamda çok büyük bir güçlük yaşamaz. Okul okumayı sürdürürken siyasal etkinliklerden de geri durmaz. Zaten o yöre siyasal anlamda oldukça dinamik bir yerdir. Çok değişik örgütler geçmişten bu yana Urmiye’yi etkinlik alanı olarak görmüşlerdir. Önemli mücadelelerin ve geçmişte bazı başkaldırıların yaşandığını anımsatmakta yarar var. Bu bayrağı son olarak devralan PKK, tüm Kürdistan’da olduğu gibi burada da öncü güç olma düzeyine erişmiştir.
Bir yanı da başka bir serhıldan merkezi Gever’e dayanmaktadır. Bahoz orada doğduktan sonra aile Urmiye’ye göçmüş. Zaten aynı sınırı paylaşan Urmiye ve Gever bir elmanın iki parçası gibidir. Ya da Gever elmanın kendisi, Urmiye bu elmanın yetiştiği bereketli toprak. Önemli olan parçaların büyüklüğü değil, ağızda bıraktıkları tattır. İkisinden yüzde yüz aynı tadı almayabilirsiniz ama ikisinin verdiği tat neredeyse birbirinin tamamlayanıdır. Diğer bir deyişle birinin tadını ancak diğerini tattıktan sonra anlayabilirsiniz. Bu derece iç içe geçmiş yerlerden söz ediyoruz. Durum böyle olunca aradaki sınırların da çok büyük anlamı olmuyor. Bahoz yoldaş da bu bilinçle ama yine de aradaki sınırların kaldırılması gerektiğini düşünerek adım atar ve2010 yazında PKK saflarına gelir.
2010 yılı gerilla mücadelesi açısından Devrimci Halk Savaşı ile gündeme gelmişti. O da savaşın kızıştığı böyle bir dönemde mücadeleye güç vermek için geldiği dağlarda temel savaşçı eğitimi alarak işe başlar. Xakurke alanında geçen bu süre onun açısından yeterli bir anlama ve kararlaşma süreci olur. Bu nedenle eğitimini tamamladıktan sonra gönderileceği alan belirlenerek gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır. Yapılan kısa bilgilendirmede aktif katıldığı, örgüte bağlı, özlü ve istekli olduğu belirtildikten sonra şöyle denmektedir: “Duruşu ve katılımıyla güven veren bir arkadaştır.”
Bahoz arkadaş açısından yeni bir dönem böylece başlamış oldu. Sonrası pratik içinde pişmekti. Pratiğe katılacağı yerin adı Zap olacaktı.Onu orada tanıdık. Zap alanına geldikten sonra Çukurca ilçesinin hemen güneyine düşen, sınır üzerindeki Şehit Rüstem alanına gönderildi. Tepelikleri, sarp yamaçları ve yemyeşil ormanları, doğal yaşamı ve sularıyla bu güzel arazi parçasında gerillacılık yapmanın ayrı bir keyfi vardır. Aynı zamanda savaşmak açısından da önemli fırsatlar sunar. Bahoz yoldaş da yeni ve genç olmasına rağmen kısa süre içerisinde yaşama adapte olup pratik içerisinde gelişme kaydeden arkadaşlardan olmayı başardı. Adeta bu alanla bütünleşip buradaki tüm alt yapı çalışmalarında, örgütsel, yaşamsal faaliyetlerde en önde yer alarak yoldaşlarının yüreğinde yer edinmesini bildi. Eylemlere katılma istemi büyüktü, başarıyı esas alan bir tarza sahipti. Bu inat ve ısrar birçok eyleme katılıp tecrübe kazanmasına yol açtı. En çok da B-7 roketatarı üzerine hâkimdi, kullandığı silahın hakkını veriyordu. Birçok eylemde saldırı grubunda yer almıştı. GeliyêZap alanında düşmanın yaptığı operasyonlara darbe vurup, silah kaldıranlardandı. Bu durum kendisinde zaten var olan özgüven duygusunu oldukça pekiştirmişti.
Kişilik özellikleriyle melek tasvirlerine oldukça benzetilmesi saflığından ve temizliğinden ileri gelmekteydi. Bu yanlarından hiç ödün vermezdi. Mütevazı ve olgun yapısıyla yaşama katılımda öndeydi, paylaşımcıydı. Onu Zap alanının en çok sevilip sayılan kişiliklerinden birisi haline getiren de işte bu özellikleriydi, üst düzey katılımıydı.
Karlı bir kış günü Çele (Çukurca) ilçesine bağlı Karataş adı verilen bölgede üslenen düşman gücüne dönük eylemde karakol tepesine yönelen saldırı gücünde yer alan Bahoz yoldaş yaralı yoldaşlarını çıkarmaya çalışırken düşman ateşine hedef olarak aramızdan ayrıldı. Anısı önünde saygıyla eğilirken izinde yürüyeceğimizi belirtiyoruz.
Mücadele Yoldaşları