Bir sevdadır direnmek
Bir aşktır mücadele etmek
Bir tutkudur amacına hedeflenmek
Bitmeyen bir sevgidir zafere ulaşmak
Bir kahramanlıktır destanlaşmak
1984 yılında direnişin kalelerinden olan Amed’te doğan Çiya yoldaş, tahsili için metropollere okumaya gider. Burada arayışları olur ve düşmanın yarattığı sistemde umutlarını, hayallerini ve amaçlarını kaybetmemeyi başarır ve çok geçmeden Kürdistan Özgürlük Hareketini tanır. Çiya yoldaş da her Kürt genci gibi Önder Apo ve Kürt halkı üzerinde uygulanan kirli politikaları, katliamları, faşist sömürgeciliği kabul etmez ve özgürlük dağlarının yolunu tutar. 2014 yılında Gerilla saflarına katılır. Önder Apo’nun yaratmış olduğu yeni yaşamın bir parçası olmayı bir sorumluluk olarak üzerine alır. Bunun için de kendisini çok kısa bir sürede en iyi şekilde geliştirir.
Çiya yoldaş gördüğü tüm eğitimleri kendisinde yeşertti. İlk geldiği günlerde en büyük arzusundan birisi de Kürtçeyi öğrenmekti. Hep diyordu’ heval nasıl olur da ben bugüne kadar kendi dilimi konuşamamışım’. Çiya yoldaşta bir saat bile olsa boş zaman göremezdik. Öğrendiği her Kürtçe kelimeye o kadar çok seviniyordu ki o sevinci ancak o gülen yüzünde görebiliyorduk. Zaten coşkusu heyecanı davasına olan sevdasını görmemek mümkün değildi. Her zaman yoldaşlarına moral kaynağı olurdu. Yanında bulunan tüm yoldaşlar Çiya yoldaşın etrafında toplanırlardı. Aldığı tüm görev ve sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirirdi. Eksikliği, başaramamayı, olumsuzluğu asla ve asla kabul etmezdi.
Bahar yağmurları gibidir Gerillada ayrılıklar. Bahar yağmurlarından sonra sonbahar yağmurları gelir. Yüzünü ıslatabilir fakat hiçbir şekilde yüreğini ıslatamaz. Gerillada her ayrılıktan sonra birgün tekrar görüşme vardır. Belki fiziki olarak ayrılıyor olabiliriz fakat yüreğimiz ruhumuz hiçbir şekilde ayrılmıyor, hiçbir güç de ayıramaz zaten. Bizleri birbirimize bu kadar bağlayan da bu gerçekliktir. Çok geçmeden Çiya yoldaşla ilk ayrılığımız oldu. Giderken de ‘heval ben gidiyor olabilirim fakat yüreğim her zaman sizinledir, tüm yoldaşlarımla beraberdir. Sakın yaşadığımız günleri unutmayın, çünkü bizde unutmak ihanettir' dedi ve hatır isteyerek ayrıldı. Bu ayrılık tüm yoldaşları üzdü. Benim hayatımdaki bu can yoldaş eksikliğini bir gün tekrar dolduracağını biliyordum.
Günler geçtikçe farklı görevler alarak farklı alanlarda bulunma fırsatım oldu ve birgün bulunduğum bir yerde birden Çiya yoldaşın sesini duydum ve sesinin geldiği yere büyük bir heyecanla koşmaya başladım ve bu Çiya yoldaşın sesidir dedim. Nasıl ki Çiya yoldaşı gördüm, o anı ifade edemeyeceğim kadar mutlu oldum. Hem tekrar buluşmanın mutluluğu hem de Çiya yoldaşın o gökleri inleten gülümsemesini tekrar duymak çok güzel oldu.
Çiya yoldaş özgürlük dağlarındaki bu kısa ve dolu dolu yolculuğu boyunca her zaman aranan bir yoldaş olmuştur. Canlılığı, mütevaziliği, duruşu ve militan ruhuna olan bağlılığı her zaman örnek bir yoldaş olarak kendini kanıtladı. Yaşadığımız günleri geri getirebilsem o uçurumları bile yerinden oynatan türkülerini tekrar dinlesek, tüm doğaya hayat veren bahar yağmurları olup yağsak, kesilen su kaynaklarını doldursak. Umutlarını kaybeden günlere tekrar gün olup doğsak.
Biliyorsun yoldaş, bizler bir halkın umut bağladığı evlatlarıdır. Yüreğimde bir yangın alevlenmiş sönmek bilmemecesine. Giderek büyüyor bir volkan gibi, patlamaya hazır bir yanardağ gibi. Tutamıyorum elimde değil zaptedemiyorum öfkesini. Biliyorum yüreğimin acısı dinmeyecek ama en azından düşmana olan kinimi, öfkemi göstermiş olurum. Unutmak mümkün müdür nice kahramanları. Halkına sevdalı ve kendilerini özgürlük yoluna adamış yoldaşlarımızın intikamlarını almamak mümkün müdür. Her birinin acısı başka bir yangın olup alev tutmuş yüreğimde. Bu yangını düşmanın üzerine salacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. Çiya yoldaş şahsında şehitlerimizin anıları karşısında saygıyla eğiliyorum. Çiya yoldaşın amaçlarını gerçekleştirmek ve bize devrettiği mücadelesini zaferle taçlandırma sözünü veriyoruz. Şehitlerimizin mücadeleleri her zaman yolumuzu aydınlatan ışık olacaktır.
Mücadele Yoldaşı