MÜCADELE DOLU BİR YAŞAM

Pılıng arkadaş Erzurum eyaletine 2010 yılında gelen grupların içindeydi. Pılıng arkadaş tecrübeliydi, birikimliydi. Tüm yoldaşlara yardım ve destekleri oldu. Onlar ulaştığında pratiksehit piling çalışmalar bitmiş ve kış kamplarına girilmeye başlanmıştı. Üslenme zamanı olduğundan fazla yapılacak iş yoktu. Ardından kamplara girildi ve eğitimlere başlandı. Pılıng arkadaş eyalete yürütme düzeyinde görev yapmak üzere gönderilmişti. Yeni geldiğinden henüz düzenlemesi yapılmamıştı. 2010-11 kışında aynı kampta kaldık. Merakımdan iki yıl gecikmeli kuzeye gelmesinin nedenini sordum şakayla karışık.
Bir örgüt sözcüsü gibi partinin süreç ve eyalete dönük değerlendirmelerini aktardı bize Pılıng arkadaş. Yaşama katılımı güçlüydü. Yoldaşlara moral veriyordu. Düşmana karşı kin, nefret ve öfke duygularıyla doluydu. Zaten katılımını da “İntikam duyguları temelinde” diye tarif ediyordu. Yalnız akrabalarından şehit düşenler olduğu için değil, tüm yoldaşları için bu duyguları güçlü şekilde yaşıyordu. O dönemlerde Erzurum eyaletinde, Bingöl’de şahadetler yaşanmıştı. Bunlar Pılıng arkadaşı da etkileyen durumlardı. Tepkisini türküdeki ‘Bingol şewti, mıj dumane’ sözlerine atıfta bulunarak dile getiriyordu; “Bingöl’ü gerçekten de yakmak gerekiyor, daha sonra da ona yeni bir ad takalım” diyordu. Bu düzeyde etkilenmişti.
Bingöl Karlıovalıydı. Yakın döneme kadar yarı göçebe bir yaşam tarzını benimsemiş olan Beritan aşiretindendi. Elazığ ve Bingöl çevrelerinde yoğunluklu olarak yaşayan bu aşiretin geleneksel kültürümüzü temsil düzeyi yüksektir, birbirine bağlılık anlamında da örneğine az rastlanır.
Pılıng arkadaşın ideolojik-teorik birikimi vardı. Bunu pratiğe de aktarma çabasındaydı. Düşman üzerine sürekli bir yoğunlaşması vardı. Onun önde gelen bir özelliği de her koşulda moralli ve coşkulu olmasıydı. Şiirler yazar, Kürt klasik şarkılarını söylerdi arkadaşların bulunduğu ortamlarda. Arkadaşlara moral vermek için şakalar yapardı.  Radikaldi, eksiklikler karşısında sessiz kalmazdı. Örgütsel yaşam söz konusu olduğunda sorunlara göz yummazdı. Örgüte, yaşamımıza ait olmayan, yaşamımızı bozan şeylerin karşısına dikilir, “Başım da gitse yanlışlıklara karşı duracağım” derdi. O bütün ruhuyla, yüreğiyle katılırdı. Onun açısından her şey örgüt içindi. “Ben bir kişiyim, benim şahsımda örgüte zarar gelmezse gerisi sorun olmaz” derdi. Kabul etmediği konuları açıklamasını yaparak ortaya koyardı. Bu tümden her şeyi reddettiği anlamına gelmiyor. Yönetim düzeyinde yer aldığından arkadaşları ikna etmeye çalışırdı. İkna gücü yüksekti. Sürekli olarak yoldaşlarla sohbet eder, yardımlarını sunardı.  
Yaşamda emekçi yanlarıyla tanınırdı. Ondan eylemci biri olarak söz edilirdi. Eskiden çok eyleme katılmıştı. Yara almış olduğu halde çalışmalardan geri durmazdı. Bir seferinde kurşun yanağını delip geçmiş, bir ay kadar arkadaşların ona kaşıkla çorba içirmesi gerekmişti. Bir kez daha yaralandığını biliyorum. Yine de bunlar ona engel değildi. Çaba sahibiydi. Kışları fırsat buldukça şehit yoldaşlar üzerine yazı, şiir yazardı.  
Eyalete yeni gelmiş birisi olarak gücü, birikimi, paylaşımcılığı ile beni de oldukça etkilemişti. Bir dönem Bingöl Ferxan alanına geldi, oradan geçiş yapacaktı. Sevilen bir yoldaştı.
   Pılıng arkadaşın şahadeti ağır geldi. Eski, nitelikli bir arkadaştı. Eyaletin yükünü omuzlayarak hafifletebilecek kapasitedeydi. Son mermisine kadar düşmana karşı direndi, teslim olmadı. Bu şekilde şehit düştü. Etkisi çok oldu. Bingöllü olması nedeniyle oradaki insanlar tarafından tanınıyordu. Onun da tanıdığı geniş yurtsever kesimler vardı. Şahadeti bu insanları da etkiledi.
Pılıng arkadaş şahadetiyle Erzurum eyaletindeki tüm arkadaşları derin üzüntüye boğdu. Onlara layık olmak, miraslarına, yarattıkları değerlere sahip çıkmak bizim görevimizdir. Onların bize vasiyeti budur. Bu gerçeği HPG Ana Karargâh Komutanlığı da şahadetinin ardından yaptığı açıklamada dile getirmişti:
     “Pılıng arkadaş uluslararası komployu yenilgiye uğratmak amacıyla 2000 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Bingöl’ün direnişçi geleneğinin, derin yurtseverlik bilincinin mayaladığı bir kişilik olarak katıldığı devrim safında tıpkı Mahir yoldaş gibi her anında devrimle yaşayan, devrimci ruh ile mücadele eden ender yoldaşlarımızdan biri olmuştur. Serhat, Kandil, Amed, Erzurum gibi kuzey sahalarında yürüttüğü başarılı gerilla pratiğiyle kısa dönemde komutanlaşan Pılıng yoldaş Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde de çeşitli düzeylerde gerillacılık yürütmüştür.
Gözünden yaralı olmasına rağmen en zorlu koşullarda mücadele yürütme azminden bir şey yitirmeyen Pılıng yoldaş, uluslararası komploya karşı mücadelenin fedai duruşunu her an nefes nefese yaşayarak ardılı nice savaşçısına güçlü bir miras bırakmasını bilmiştir. Yeni bir 15 Şubat arifesinde özgür Kürt’ün, Apocu fedai ruhun, düşmanı deliye çeviren gerilla duruşunun güçlü bir temsilcisi olarak ateşten çemberin sıcaklığını bir kez daha bize göstermiştir.
Pılıng yoldaş dağlarda kendini eğiterek yeni yaşamın felsefi takipçisi olacağın sözünü vermiştir. “Önderliğimize, Şehitlerimize ve halkımıza” borçluyuz diyerek her anını dolu ve anlamlı kılmanın çabası içinde olmuştur.
Kürt soykırım günü olarak adlandırılan 15 Şubata HPG olarak dokuz yoldaşımızın bize bıraktığı direniş bayrağıyla, onun ruhlarımızda ekilen tohumlarıyla giriyoruz. Viyanlaşarak, Zilan ruhu ve direnişçi özüyle düşmanını kahreden, gerillanın yenilmezliğini, zapt edilmezliğini bir kez daha gösteren yoldaşlarımızın anıları uluslararası komployu yenilgiye uğratacak, özgür bir ülke ve özgür bir Önderlik amacını gerçekleştirmemizde bize güç ve yol gösterici olacak meşalelerdir. Şubat’ın karanlığını, direnen ve şahadet tacını takan yoldaşlarımızın aydınlığıyla, ateşi harlayan duruşlarıyla yeneceğiz.
Başta Mahir ve Pılıng yoldaşlar olmak üzere şehit düşen tüm yoldaşlarımızın izinden zafere dek azim, ısrar ve kararlılıkla yürüyeceğiz. Anılarını her zaman mücadelemizde yaşatacak, intikamlarını alacağız.

Mücadele Yoldaşları

 

Kategori: Şehit Anıları