HER HASTALIĞIN DOKTORU

HPG Anakarargah Komutanlığı’nın Bawer yoldaşın şahadetine ilişkin yaptığı kısa açıklama:

“1983 Muş doğumlu Bawer arkadaş yurtsever bir aile içerisinde şekillenmiş ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesine birçok şehit veren bir çevreden gelmektedir. Manevi değerlerin sorumluluğunu hissederek erken yaşlarda devrimci mücadele geleneğini sahiplenmiş ve çalışmalara katılım sağlamıştır. 2003 yılında bir grup yakın akrabası ile gerilla saflarına katılmıştır. Kandil alanında belirli bir süre kaldıktan sonra Serhat Eyaleti (Tendüreklerde) gerilla mücadelesini aktif bir biçimde sürdürür. 6 yıl Tendüreklerde zorluklarla pekiştirilmiş iradeli bir militan duruş sergileyen Bawer arkadaş 1 Eylül de gittiği görev esnasında TC Ordusunun geliştirdiği operasyonda çatışarak kahramanca şehit düşmüştür.”
Kürdistan’da yurtseverlik ve sadelik derken herhalde akla gelecek ilk kişilik ve alan Serhat’tır. Serhat coğrafyasından mıdır, Koçerlikten midir, çepeçevre düşmanlarla örülü olmasından mıdır ya da ülkenin kalbine biraz uzak oluşundan mıdır bilinmez ama Serhat kişiliği oldukça duygusal bir yapıya sahiptir. Duygu yoğunluklu kişilikler aranacaksa Serhat’a gidilmelidir. Boşuna Kürtlerin büyük Dengbejleri buralarda çoğunlukla çıkmamışlardır.
Sahiden Kürtlerin en büyük Dengbejleri ağırlıklı olarak Serhat’lıdır. Sanatçı ya da sanat uğraşanlarında duygu dünyalarındaki kişilik yapılanmalarıyla bağlı olan bir gerçeklik olduğu bilinir. Evet, Serhat kişiliği duygu yüklüdür.
Serhat derken başka bir özelik ise emekle yoğrulmuş kişilikler demektir. Emeğin her türlüsüne kendini katık ederek katılmak demektir. Ve Serhat kişiliği derken bir de terbiye ile örülmüş insanlar topluluğu demektir. Öyle ki dillerinin yumuşaklığı bu terbiyeyi ve kültürü yansıtır. Herhalde Kürdistan’da en yumuşak ve nazik Kürtçeyi Serhatlılar konuşur. Siz bu Kürtçenin içine Türkçe kelimelerin kaçmasına bakmayın ama şunu biliriz ki dilleri sözleri o kadar dokunaklıdır ki sözlerin sarf edilişleri insanı etkiler ve alıp götürür.
Serhat derken birde tabii ki bağlılık gelir. Sadakat gelir. Ağırbaşlılık, olgunluk gelir. Siz olgun olmayan herhalde bir Serhatlı kolay kolay göremezsiniz. Öyle ki her Serhatlı biraz da doğuşta olgun kişilik özellikleri gösterir. Bu olgunluk size sessizlik, mütevazilik, utangaçlık olarak da yansıyabilir. Ancak dediğimiz gibi esas özü buralı kişiliklerin erkenden olgunlaşarak toplumun büyük yükünü omuzlarına almalarıyla bağlantılıdır.
 Bawer yoldaşımız da Serhatlı bir gencimizdir. Özgürlük saflarına gelirken ki bu yıllar 2003 yıllarıdır, dört amcaoğluyla birlikte katılır. Sadakat derken bağlılık derken kastettiğimiz biraz da budur. Toplam 5 amcaoğlu ortak karar vererek özgürlük dağlarına yönünü verirler. Bu birbirine karşı olan sevgi ve saygıdır da. Ve birde Serhat’ın yurtseverliğine dönük sadece bir örnektir.
Bawer yoldaş bir müddet Kandil alanında kaldıktan sonra 2004 yılından Serhat eyaletine geçmiştir. Ve şahadetine kadar hep Serhat pratiklerinde kalmıştır.
Serhat kişiliğinin tüm özelliklerini Bawer yoldaşta bulmak mümkündü. Kişilik olarak tam bir melekti. Oldukça dürüst, bağlı ve sade bir kişilikti. Okul okumamıştı ama örgüt içerisinde okumayı ve yazmayı erkenden öğrenerek bu eksikliğini telafi ederek var olan o güzel özelliklerine birde örgüt bilinci katmıştır. Olgun kişilik özellikleriyle buluşan bilinç onu çok sağlam bir parti kadrosu yapmıştı. Kişilik olarak kendi ayakları üzerinde duran, durmanın da ötesinde güçlü bir benlik kazanan bir yoldaştı
 Özcesi herkesin üzerinde iz bırakan bir yoldaş olarak Bawer yoldaş tüm zamanlarda belleklerimizde kalacaktır. Şahadeti kalleşçe olmuştu. İhbar edilmiş bunun sonucunda pusuya düşerek şehit edilmişti. Şehit düştüğünde Doğubayazıt, Diyadin ve Bawer arkadaşı tanıyan diğer tüm alanlar yas tutmuşlardı. Halk onu müthiş sahiplenmişti. Bu onun burada bıraktığı izlerle bağlantılıydı. Yarattığı değerlerle bağlantılıydı.
Doğrusunu söyleyecek olursak onun gibi bir yoldaşı özgürlük mücadelesinde tanımak olmak sadece ve sadece bir şans olmuştur. İnsanı onure eden hatta gururlandıran bir şanstır demek daha yerinde olacaktır. İnsana yaklaşımı, sözleri, gözleri, oturuşu kalkışı, hitabeti, emek yönü, işe el atışı ve tabii ki yoldaşlığı… Asla unutulamaz…
Brusk-Rızgar Ahmet Salih Yıldırım yoldaşla 1 Eylül 2010’da Ağrı’da girdikleri hain bir pusuda Bawer yoldaş şehit düşmüştü. Doğrusu ihaneti hainliği insan kaldıramıyor. Bunun intikamını her ya da geç alacağız. Ancak olan böyle melek gibi, pırlanta gibi halk evlatlarına olduktan sonra geri kalan gerçekten büyük hüzün olmaktadır.
Örgüt içinde daha güçlü bir karara ulaşmak ve daha fazla çalışmalara katılmak üzere Bawer arkadaşın şahadeti vesilesiyle yeniden yeniden söz vererek, bağlılığımızı güçlendireceğiz. Bawer arkadaşın yapmak istediklerini, çalışmalardaki istemi ve çalışmadaki temposunu kendimize örnek alarak çalışmalara katılarak Bawer yoldaşı yaşatmış olacağız
 Bawer yoldaşımıza ve tüm şehitlerimize vereceğimiz söz onlar gibi inadına sonuna kadar mücadele azmiyle dolu direnerek özgür bir Kürdistan yaratmaktan geçtiğinin bilinciyle sözümüzü yeniliyoruz.

 

Mücadele Yoldaşı