Anlat diyorlar bana, o gece yaşanan kahramanlıkları, direniş abidelerini anlat. Oysa ben şahitlik etmemiştim ki en son gidişlerine; yıldızlar uğurladı onları, yıldızlar şahitlik etti. Ben de daha sonra yıldızlardan dinledim kahramanların hikâyelerini…
Herkesin, insanın yüreğinde bıraktığı bir iz vardır. Sen Şerda, sadece bizim yüreğimizde değil her geçtiğin patikada, dokunduğun her ağaçta, gülümsediğin her yoldaşın yüreğinde bir iz bıraktın. Kime, neye 'Şerda' desem yüzlerindeki tebessüm ve gözlerindeki özlem belirginlik kazanıyor. Herkes seni bir diğer yoldaşına anlatıyor.
Sana kucağını açan, seni barındıran, büyüten Besta ve Zagroslar şimdi her yerde seni arıyor. Ve senin gibi kutsal bir güzelliği koruyamamanın mahcubiyetini yaşıyorlar. Zagros gönül koymuş Besta’ya; "sen neden Şerda'yı koruyamadın?" diye sitem etmiş. Besta ise çaresiz, sadece suskun bir şekilde yollarını gözlüyor. Ben bilmem bunların hepsini yıldızlar anlattı bana. Ben sadece sana olan özlemimi dile getirebilirim, onu da ne kadar yapabilirim bilmiyorum…
Hep söyledim bunu, insanlar isimlerine göre şekil alır ve insanların isminde kaldığı yörenin ve büyütüldüğü toplumsal koşulların belirleyici rol oynadığını.
Sen de adını tanrıçalar memleketi Zagros ve direnişin kalesi olan Botan-Besta'dan almıştın. Biliyordun bizim topraklarda yaşamın diğer adı savaştı. Kürdistan'da yaşamak istiyorsan ancak savaşacak ve direneceksin. Adını bu gerçeklikten olsa gerek Şerda koymuştun. En çetin savaşlar ne de olsa senin doğduğun mekânlarda yaşanmıştı. Ve nice savaşlara tanıklık etmiştin. Ve şuna yürekten inanmıştın; güzeli yaşamak istiyorsan ancak yaratabilirsin…
Seni ilk insanlığa anlatan ya da insanlığı ilk sana anlatan Zagroslardan birçok öyküyü, birçok yaşanmışlığı, birçok acının, sevdanın ve direnişin hikâyelerini dinleyerek büyümüş ve bunların sorumluluklarıyla yaşamda hep yol kat etmiştin. En çokta Kürdistan ve Kürt halkının yitirdiği ve kaybetme eşiğine geldiği hakikati bulma arayışına doğru yol almıştın. Özgürlük saflarında dur durak bilmeden yürüttüğün mücadele ve savaşımınla hakikat savaşını verirken kendi duruşun ve yaşam tarzınla bizlere bunu göstermiştin. En çokta gülen gözlerinin arkasında saklı olanlar bizi kendi hakikatimizle buluşturuyordu. Ve hele o halay çektiğin anlarda sanki kanatlanıp özgürlüğe yol alıyordun. Bundandı herkes senin elinde, senin kolunda halayın tadına varmak isterdi. Ya da seni izlerdi senin gözlerinle ve yüreğiyle senin özgürlük halayına eşlik ederdi.
Yüreğinde misafir ettiğin yoldaşların şimdi seni anar ve seni arar oldu. Yokluğuna dayanmak gelmeyeceğini bilmek çok zor. Saçlarında Kürt kadınlarının acıları örülüydü. Her dokunuşun her tarayışında aslında onların acılarına dokunurdun ve yeminin vardı 'Özgür Kürdistan'da Özgür Önderlikle' saçlarını rüzgârlarda savurmaya.
Biliyor musun Şerda, sen gittikten sonra Besta artık gülmedi, ormanlarına hüzün girdi ve bir matem havası sardı Besta’yı… Ne eskisi gibi sular gürüldeyerek akıyordu, ne senin yüreğinin güzelliğinden esinlenen ormanlar eskisi kadar yeşil bakıyordu. Parlak yıldızlar bulutların arkasına saklandı, o acıları, hüzünleri ve sevgileri sakladığın saçlarından sürüklendiğini onlar da görmüştü. Kim bilir en son bir tutam saçın hangi fidana takılı kalmıştı? Son bakışın nerede gizliydi?
Her şeyi gören yıldızlardı ve şimdi onlara sesleniyorum anlatın Kürdistan’ın savaşçı ve kahraman kızını. Herkes onun kahramanlık destanına şahitlik etsin ve annesi kadar sevdiği Besta yüreğinde saklasın…
Seni yıldızlardan seyre dalıyorum.
Yıldız gibi yüreğimizin ve yolumuzun aydınlatıcısısın.
Özlem ve sevgilerimle
Sılav Şerda
Kod Adı: ŞERDA GEVER
Adı Soyadı: FERDANE KINA
Şahadet Tarihi: 2012