HIZLA AYDINLAŞAN BİR MİLİTAN OLDU O…

Karwan yoldaş 1975 yılında Sakız kentinde dünyaya gelir. Liseye kadar okur. Edebiyatı sever. Dili ustaca kullanır. Naziktir. İnceliklidir. Kelime yerindeyse narindir.

Karwan yoldaşı sürekli çalışan, çabalayan, koşturan, koşuşturan biri olarak görmeyen yoktur. O hep hareket halinde bir şeyler yapmanın peşindedir. Onun sanki acelesi vardır. Birde katılımıyla birlikte sanki omuzlarına büyük yükler binmiştir. Ve o bu yükü kaldırmak için sürekli emek sarf etmesi gerektiğinin bilinciyle yaşayandır.

Evet, o bir devrimi yaşayandır. Devrimin ciddiyeti ona nüfus etmiş o ise bununla haşır neşir olmuştur. Bunu anlayabilmek için öncelikli olarak doğu Kürdistan’da olup bitene bakmak yerinde olacaktır.

Karwan yoldaşın dünyaya geldiği ve giderek gözlerini açtığı yıllar Irak ve İran savaşının yaşandığı yıllardır.

Bir yoldaşımız yazdığı raporda o yılları şöyle ele almaktadır: ‘Dünyaya geldiğim bu süreç dünya emperyalizminin, İran ve Irak devletlerin somutunda Ortadoğu halklarının bir birine kırdırıldığı bir süreçti. Diğer yandan Kuzey, Güney ve Doğu Kürdistan’da birçok Kürt hareketinin de atakta olduğu bir süreçti. Yaşadığım şehir savaşın en yoğun ve çatışmaların en sıcak olduğu bir yerdi. Özellikle Doğu Kürdistan KDP’sinin ağır kırılmaya uğraması ve Dr. Kasımlo ile ardından Şerefkendi’nin şehit düşürülmeleriyle toplum üzerinde çok ağır bir kırılmışlık ve umutsuzluk psikolojisi yaratmıştır.

Bir yandan İran-Irak savaşının yarattığı ağır maddi-manevi çöküntü, diğer yandan KDP’nin yaşadığı tasfiye durumu toplum üzerinde ağır sonuçlara yol açtı. Kırılmış, çökmüş, savaştan, mücadeleden ve çalkalantılı toplumsal gerginlikten korku, bir toplum psikolojisi oluşturmuştu. Bu nedenle de Doğu Kürdistan toplumunun bireylerinde devrimci hareketlere katılım konusunda belli oranda bir çekingenlik gelişmesine yol açmıştı. Böyle bir ortamda her hangi bir toplumsal harekete ya da devrime kalkışmak elbette ki zordur. Durdurucu etkenler hareketlendirici etkenlerden daha fazladır. Kendini böylesi bir ortamın ağır etkilerinden kurtarmak gerçek bir devrimci zihniyet ve kişilik istiyordu.

95 yılından sonra toplum ve sistem kendini yeniden toparlanmaya başlamıştır. Bu toparlanma, toplumda devrimci hareketler için de belli bir zemin ve potansiyel oluşturmuştur. 99 yılında önderliğimiz üzerinde oynanan komplo ile birlikte doğu toplumu da mücadele arayışını ve kurtuluş umudunu Apocu çizgi ve harekette bulmuştur.

Bireysel olarak kendimi, yaşanan bu savaş, kırılma ve umutsuzluğu içinde barındıran, nihayetinde arayışlara giren kurtuluşu PKK’de gören, toplumsal gerçekliğin dışında göremiyorum. Yani beni PKK’ye yönlendiren etken ve faktörlerin başında kesinlikle bu belli mekân ve zaman içerisinde yaşanan olay ve olguların vuku bulması gelmektedir. ‘

Benzer bir durumu Karwan yoldaşta yaşayacaktır. O da önderliğimizin tutsak düşürülüşüyle dağlara çıkacaktır. Okumuşluğu vardır. Zekidir. Öğrenmeye açıktır. Girişkendir. İlk etapta her insanın anlama safhalarında zorlanabileceği gibi o da zorlanacak. Ancak hızla dağlara, gerillaya adapte olup dağlara yaraşır bir gerilla olacaktır.

Dağa doğulu gençler içerisinde çok hızlı bir şekilde, büyük bir olgunlukla en iyi sağlayan yoldaşlardan bir tanesinin Karwan yoldaş olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hiç şüphe yoktur ki 2006 yılında Cudi alanında şehit düşen Xemgin yoldaş vardır. 2007 yılında Kulp’ta bir zehirleme sonucu şehit edilen Hüner yoldaş vardır. Bu kadar kısa sürede, bu kadar etkin katılımı sağlamak her gerillanın özelliği olmuyor.

Karwan yoldaşın neden erken gerillaya adapte olduğunu öğrenmek için öncelikle onun müthiş bir irade sahibi olduğunu bilmek gerekir. Onun zekâ ile aklı iyi ortak kullanan biri olduğunu bilmek gerekir. Onun araştıran, inceleyen kimliğin bilmek gerekir. Ve tabii ki mütevazilik konusunda bir peygamber gibi olduğunu hiç mi hiç unutmamak gerekir. Çalışkanlık, dakiklik, disiplin, sıcaklık ve güleçliği hiç katmıyoruz. O gerçekten hızla aydınlaşan bir militan olmasını herkese göstermiştir.

Onun bu meziyetlerine bir de edebiyatla olan ilişkisini katmak gerekir. Kültürle ilişkisini açmak gerekir. Şiir yazmasını, şiir okumasını ve tabii ki bir de Kandil’de kurduğumuz FM ROJ radyosunda spikerliğini dinlemiş olmak gerekir. İnsanı saran sıcak Soranca'sıyla adeta insana çok ileri düzeyde bir yakınlık hissettiren bir yoldaştı.

Atletik yapısı, 185 aşan boyuyla da göz dolduran biri olarak Karwan yoldaş gittiği her yerde her yoldaşın yüreğine kendisini damıtmasını bilmiştir. Her yoldaşla bir anısını geride bırakarak gitmiştir.

Yoldaşlar vardır insanı etkilerler, iz bırakırlar. Ve öyle yoldaşlar PKK saflarında çoktur. Seçkin bir hareket olarak insanlarının da seçkin olması elbette şaşırtıcı olmaz. Ancak Karwan yoldaş gittiği her yerde, kim olursa olsun, büyük küçük, savaşçı komutan, aydın köylü herkese etki eden biriydi.

Siz bu kadar etkileme gücüne birde hafiften sarı kumral saçları, sarımsı dolgun alevi Kürt bıyıklarını da eklemeniz durumunda ortaya çıkacak tablosunu düşünün.

Özcesi Karwan arkadaş erkenden komple militan olmanın yoluna giren bir yoldaştı. Ona lazım olan biraz zamandı, biraz da yaşam ve gerilla tecrübesiydi.

O bunları edinmek için kuzeye yöneldi. Gittiği yer Gabar’dı. Gabar’da kaldığı sürede nasıl ki farklı sahalarda etkileyen olmuşsa burada da aynı etkiyi bu kez zorlukların diz boyu olduğu ortamlarda bu etkiyi yüreklere akıtmasını bilecektir.

Hani derler ya zorluklar insanın gerçeğini açığa çıkar. Zorluklar Karwan yoldaşımızı açığa çıkarmamıştır. Zorluklar sadece ve sadece Karwan yoldaşımızın derinlikli olarak bir PKK militan kişiliğe sahip olduğunu tasdik etmiştir. O nasıl ki güneyde herkese sıcaklık saçmış ise aynısını kuzeyde de yapmıştır. Özüyle sözünün bir olması buna derler muhtemelen.

Karwan yoldaşımız komple militanlı adım adım yaşarken beklenmedik bir çatışmada 16 Mart 2007 yılında Basret’in Baze tepesinde düşmanla girilen çatışmada şehitler kervanına katılacaktır.

Karwan yoldaşın şahadeti çok mu ama çok erken olmuştur. Onun biraz zamana, biraz gerilla tecrübesine ihtiyacı vardı. Bunların olması durumunda komple bir militan olarak Erdalların, Xemginlerin iyi bir yoldaşı olarak daha büyük çalışmalara imza atacağı kesindi.

Ancak savaş, kirli savaş belirsizliklerle doludur derler. Bu kez de böyle oldu. Karwan yoldaşımızı beklenmedik bir anda aramızda alıp gitmiştir. Karwan yoldaş şehitler kervanına arkasında hepimize bir komple militanın gideceği yolu göstererek gitmiştir.

Seni unutmayacağız. Seni her zaman büyük kerwanlarla komple militan adayı Karwan olarak anacağız.

Ruhun şad olsun.

MÜCADELE ARKADAŞI

 

KOD ADI: KARWAN SAKIZ

ADI SOYADI: ÜMİT ZİYAYİ

ŞAHADET TARİHİ VE YERİ: 16 MART 2007’DE GABAR BASRET’E BAĞLI BAZE TEPESİNDE ÇATIŞMADA ŞEHİT