Parti Önderliğimizin savunmalara ilişkin yazdıkları öğretici düşüncelerle doludur.

Zagros Başak yoldaşımız, özgürlük saflarına katılırken kullandığı ilk ismi Akif Urfa’dır.

Zagros yoldaşın yer aldığı ve şehit düştüğü Beytüşşebap eylemine dönük HPG BİM’nin yaptığı açıklaması:

“3 Temmuz günü saat 23.00 sularında Şırnak’ın Beytüşşebap ilçe merkezinde gerillalarımız tarafından Girê Sor, Bayrak Tepesi, Küçük Kato ile Bêyolkê Tepesinde 4 ayrı eylem gerçekleştirilmiştir. Birinci eylem 30 asker ve 6 mevzinin bulunduğu Girê Sor Tepesi’ne yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen eylemde arkadaşlarımız koruculara çatışmaya girmeme yönünde çağrı yapmış; fakat korucular çatışmaya katılmıştır. Buna rağmen gerillalarımız bilinçli olarak korucuları öldürmemiştir. Gerçekleştirilen eylem sonucunda Gırê Sor Tepesi gerillalarımız tarafından ele geçirilirken; burada 2’si uzman çavuş olmak üzere düşmanın 9 askeri öldürülürken, 3’ü korucu ve 6 düşman askeri de yaralanmıştır. Yaşanan çatışmalar sonucunda Fikret ve Zagros arkadaşlarımız kahramanca savaşarak şahadete ulaşmıştır.

Bayrak Tepesi’ne yönelik olarak gerillalarımız tarafından gerçekleştirilen diğer bir eylem sonucunda ise 3 düşman mevisi gerillalarımız tarafından imha edilirken, 5 asker ise öldürülmüştür.

Bêyolkê Tepesine yönelik olarak gerçekleştirilen eylemde de düşmanın ölü ve yaralıları tarafımızdan netleştirilememiştir.

Beytüşşebap Alay Komutanlığı lojmanları ve güvenliğini sağlayan tepeye yönelik olarak gerillalarımız tarafından gerçekleştirilen dördüncü eylemde de düşmanın ölü ve yaralıları netleştirilemezken, gerillalarımıza karşılık veremeyen TC askerleri, mevzilerini terk ederek Beytüşşebap şehir merkezine doğru kaçmışlardır. Düşman askerlerinin kaçışı esnasında çevrelerini rastgele taramıştır.”

Zagros Suruç yoldaşımızı tanımak için öncelikli olarak O’nun bize bıraktığı raporlarda çeşitli konularda görüşlerini okumamız aydınlatıcı olacaktır.

Zagros yoldaşımız Şehit Haki Karer İdeolojik Akademisinde yazdığı bir raporunda görüşlerini sade bir şekilde şöyle dile getirmektedir:

Parti Önderliğimizin savunmalara ilişkin yazdıkları öğretici düşüncelerle doludur.

“Ben Önderlik gerçeğini özgürlük ve kendini yeniden gerçek temelde tanıma, bilinçlenme, mücadele gerçeği, Kürt tarihinin yeniden yazılma, faşistlere karşı isyan, toplumun tüm kesimlerinin eşit ve özgür yaşama gerçeği olarak görüyorum. Tanımlarken de kesinlikle bu gerçekleri doğru temelde anlatarak yapıyorum.

Ben Önderlik gerçeğine duygusal bağlıyım. Yaklaşımlarımda hep bu temelde oldu; ama bunun artık yetmeyeceğini net olarak anlamış bulunmaktayım. Bu devreyi kendim için bir şans olarak görüyorum. Artık net olan şu, benim için savunmaları anladığın oranda güç olabilir.

Savunmaların bizim ideolojik kimliğimiz olduğunu, yüzyılın manifestosu olduğunu kesin olarak benimsemiş ve kendimi ikna etmiştim. Kesinlikle derinlikli olarak kavramalıyım.

Savunmalar beni tüm yönleriyle etkiledi; çünkü benim fazla bir bilgi birikimim yoktu. Zaten bununla birlikte ben Önderliğin ideolojisinin ve PKK’nin büyüklüğünün farkına vardım. Bu beni daha çok yoğunlaşmam gerektiği sonucuna götürdü.

Zagros yoldaşa çeşitli kavramlara ilişkin de görüşü istendiğinde verdiği cevaplar insanı çok açık bir şekilde etkilemektedir.

“Şehitler karşısında duruşum tamamıyla duygusal olup, intikamlarının alınması biçimidir. Şehitlerimizi geleceğimiz, gerçekliğimiz ve özgürlük temsilimiz olarak görüyorum. Şehitler, gerçek PKK’liler ve Önderlik ideolojisinin temel temsilcileridirler. Duruşumda çok yetmezlik var. Layık olmak için bu yetmezlikleri gidereceğimi belirtebilirim.

Düşman ise; Halkları, halkı, toplumu ve beni; partiyi ve Parti Önderliğini tüm yönüyle yok etmeye çalışan ve yok edilmesi gereken temel unsurlardır.

Kin; düşmana karşı tepki ve bunun pratikte eyleme dönüşmesidir. İntikam; düşmanın yaptıklarına doğru temelde cevap vermektir. Nefret; düşmanca yaklaşım ve somut düşmana karşı duyulan sinir, tepki ve asabiyettir.

Yaşam; direniştir-Ölüm; özgürlük uğruna verilen bedeldir.-Özgürlük; temel hedefe ulaşmaktır-İrade; yaratıcılık, inisiyatif ve pratik eylemselliktir-Sevgi; maddi ve manevi değerlere bağlılıktır.-Başarı; mücadele sonucu elde edilen kazanımlardır.

Esas aldığım ilişki tarzı örgütsel ilişki tarzıdır. Karşı olduğum ilişki tarzıysa her türlü örgüt dışı ilişkilenmedir. Bunu da tam uygulayamadığımı söyleyemem; ama tam uygulayabilmek içinde yoğunlaşma içerisindeyim.

Örgütsel ilişkilenme ölçüleridir ve öyle olacaktır. Saygı temelindedir ve ideolojik temelde olacaktır

Her türlü göreve hazırım. Yetkiyi fazla önemsemiyorum; ama devrimci sorumluluk neyi gerektiriyorsa hazırım. Görevden kaçışı örgütten kaçış olarak görüyorum. İstifayı da aynı görüyorum.

Gücü ideolojik temelde örgütsellik olarak görüyorum. Zayıflıksa bunun tersidir.

İradeli bir kişilik başarıyı esas alma, kazanımı esas alma, toplumu bütünlüklü ele alma, yoldaşlık ilişkileri, komünal yaşma gelme bana kazandırdığı bunlar.

Kendimde tespit ettiğim zayıf yan, ideolojik-siyasal yöndür. Pratik yürütmeyi daha çok esas aldım, öne çıkardım.

Evet, çevreden ve yoldaşlardan gerektiği zamanlarda gerekli ve doğru temelde yardım bekliyorum. İlgiyi hiç düşünmedim.

Doğru temelde güç verici örgütsel eleştirilere saygım var; ama tepkisel, düşürücü, doğru olmayan eleştiriler beni zorluyor. Özeleştiride bu yanlışlara cevap vermek zorunda olmadığından dolayı, her ikisi de birçok yönüyle kendini gösteriyor. İdeolojik-siyasal derinlik fazla olmadığından dolayı her ikisi de birçok yönüyle kendini gösteriyor.

Ben eğitime çok büyük hedeflerle geldim. Temel hedefim savunmaları derinlikli anlamak, Önderlik ve parti gerçeğini anlamak, şehitlere ve halka layık olabilecek dereceye ulaşmak, daha güçlü katılım sağlayabilmektir. Beklentim tüm bu hedeflere ulaşabilmek olacaktır.”

Zagros Başak yoldaş, raporunda TC devletinin Zap’a dönük yaptığı ve başarısız kalarak gerisin geriye kaçtığı işgal hareketi sürecini anlatıyor ve sonrasında eğitim ortamında bulunan Zagros yoldaşın yazdığı başka bir raporda ise O’nun yukarıda dile getirdiği ve rafine olan düşüncelerini daha iyi anlamamıza ve Zagros yoldaşı tanımamıza daha fazla yardım olacağından bu raporu da buraya almayı uygun gördük:

“Partimizin başlatmış olduğu “Edi Bese” hamlesiyle siyasi bir süreç kazanılmıştır. 3ay’a yakın süre içerisinde uluslararası güçlerin desteğiyle Türkiye tarafından yapılan hava saldırılarında kendilerince özgürlük hareketimizin güçlerini yıpratma, dağılma hesaplarını yaparak, karadan operasyonla Güneyi işgal etmeyi planlamışlardı. Operasyon sonucunda gerilla güçlerinin direnişiyle karşılaştılar. Askeri açıdan her ne kadar eksik ve yetersiz yanlar yaşanmışsa da genel olarak ele aldığımızda gerillanın yenilmezliği tüm dost ve düşmana kanıtlanmıştır. Siyasi açısından büyük kazanımlar elde edilmiştir. Halk açısından büyük bir moral ve coşku kazanılmıştır. Örgütsel açısından büyük bir inanç ve bağlılık gelişmiştir.

Şimdiye kadar görülen eğitimlerin olumlu geçtiğini belirtebilirim. Özellikle Cuma arkadaşın kasetten dinlediğimiz “parti tarihi” dersi en çok etkileyen noktaydı. Komisyonların veriliş tarzında yaşanan eksiklikler zamanında eleştirilmiştir. Anlatımlarda eksik olan yanlar tartışmalarda tamamlanmıştır. Genelde eleştiri ve özeleştirisel geçmekteydi.

Bu eğitimde bireysel olarak katılımda zayıflık yaşanmışsa da belli bir yoğunlaşmam olmuştur. Bireysel kitap okumada, arkadaşlarla tartışmalarda belli bir sorgulama düzeyi yakaladığımı belirtebilirim. Geçen pratik süreç zarfında salt pratik çalışmaları esas aldığım için, ideolojik ve Örgütsel yönümün zayıf geçtiğinin farkına vardım. Bu eğitim sürecinde salt pratik çalışmaların sürece cevap olmadığını anlayarak ideolojik ve örgütsel yanı ağır basan bir yoğunlaşmam olmuştur.

Yeni paradigmaya göre genel olarak kadro ve komuta yapımızın ideolojik yanın zayıf ve örgütsel açısından da yetersiz olduğunu gördük. Anlamada ciddi bir sorun yaşanmasa da uygulamada yetersizlikler kendini göstermektedir. Yeni paradigma için belirttiklerim benim şahsımda da kendini göstermiştir. Bunu aşmak için belli bir yoğunlaşmam olmuştur.

Eski pratiği ele aldığımızda, meşru savunma çizgisini anlama ve uygulamada yetersiz olduğunu dile getirebilirim. Eğitimi süreçle anlamada belli bir düzey yakaladığımı belirtebilirim. Uygulamayı ise pratikte sergileme inancındayım. Dar ilişkiler ve keyfiyetçi yaklaşımlardan dolayı, askeri kültür ve öz disiplin yakalama düzeyimiz zayıf kalmaktadır. Bu eğitim sürecinde bu noktalar üzerinde yoğunlaşmam olmuştur. Aşma açısından belli bir düzey kazanılmıştır.

Bu süreç içerisinde belli bir yoğunlaşmam olmuştur. Benim kişiliğimdeki bazı zayıflıkları aşmada bazı yetersiz yanlarım olduğu için, sürece cevap olmada eksik kalacağımı hissediyorum. Onun için belli bir yoğunlaşma sürecinden geçmeyi kendim için uygun görüyorum.

Devrimci Selam ve Saygılar

Akif Suruç

21-03-2008”

 

Yukarıda da dile getirdiğimiz gibi Zagros Başak yoldaşımın ilk kullandığı isim Akif Suruç’tur.

Bizler böylesine temiz duygularla Kürt halkının davasına inadına bağlı olan bir yoldaşımızın anısına, sonuna kadar bağlı kalacağımıza şehit Zagros’umuzun şahsında yeniden sözümüzü yeniliyoruz. 

 

Kod Adı: Zagros (Akif) Başak

Adı Soyadı: İbrahim Başak

Şahadet Tarihi Ve Yeri: 3 TEMMUZ 2010 BOTAN BEYTÜŞŞEBAP MERKEZ EYLEM