Yücel yoldaş 1999 yılında Amed Eyaletinde gerillaya katılır. Katıldıktan kısa bir süre sonra gerillanın güneye çekilmesinden kaynaklı soran alanına geçer. Ş. Ayhan kampından sonra YNK peşmergelerinin ablukasını kırmak için 2000 güney savaşına katılır. Ardından kandil batı cephesinde oluşturulan taburlarda askeri eğitim görerek kuzeye hazırlanır. 1 Haziran hamlesi ile birlikte Zap ardından da Dersim Eyaletine düzenlemesi yapılır. Yücel yoldaş sivil yaşamında elektrikçi olduğu için teknik konularında kendisini epey geliştir. Dersim eyaletinde gerillanın bu yünlü ihtiyacını karşılamak için epey çaba verir. Onu tanıyan yoldalar onu anlattığında çantasının tornacı dükkânı gibi olduğu söylediler. Bütün yoğunlaşmasını buna verip modern gerillacılık için adeta bir adaydır. Düşmanın teknik üstünlüğünü kırmak için gerillayı avantajlı hale getirmek konusunda yeni taktikler üzerine yoğunlaşır. Bu konuda hep hazırlıklı ve programlıdır. Bundan sonuç aldığında morali yükselir yaşama daha canlı katılır. Israr ve sabır içinde bu yöntemlerle sonuç almak için gece gündüz uğraşır. Bu yöntemleri sadece silah tekniği üzerinde değil klasik tabirle gerilla yaratıcıdır ilkesinden hareketle tencere kapağından çanak yapmak için on gün uğraştığını anlatılar onu tanıyanlar… Yaşamda paylaşımcıdır. Sivil hayatında kız kardeşleri tarafından büyütüldüğü için bayan yoldaşlar ile yaşamı paylaşım konusunda daha isteklidir. Timinde sürekli bayan yoldaşlar vardır. Onları da uzmanlaştığı teknik konularda eğitmeye çalışır. Bayan yoldaşlarında katıldığı eylemler gerçekleştirirler. Sürekli coşkulu ve moralli katıldı. Bu yaşam süresini en güzel anlatacak şey kendisinin yazdığı aşağıdaki şiir olacaktır.
BENİM ADIM
Melez gecelerde dolaşırım
Düşünmem hiç kara kara
Gezerim karanlıkta
Dursam da ara sıra
Bırakmaz beni kıvrım patika
Yaşamım bir başka
Dağların her yanında
Çünkü
Benim adım gerilla
Düşlerse de her yanım ihanet
Doldursa da günlerimi ibret
Korkutamaz beni hiçbir illet
İlgilendirmez beni şan şöhret
Benim bir yanım asalet
Bir yanım ise cesaret
Bunu hiçbir zaman boğamaz esaret.
Yücel yoldaşın sezgileri güçlüdür. Şiir onu yaşama karşıda sezgili hale getirir. Şahadet öncesinde bir şeylerin olacağını seziyordu dediler onu anlatan yoldaşlar… Görevden geldiği için epey yorgundur. Düşmanın operasyona çıktığı haberini aldıklarında noktayı değiştirme zorunda kalırlar. Geçilecek yerin tehlikeli olduğunu hissediyorum der. Ancak yaşam ve şiir kuşkusuz aynı şeyler olamazlar. Oradan geçmek hayat da kurtarabilir hayatta alabilirdi. Erken geçilir ve düşmana karşı tedbir alınabilinirdi. Kalınırsa geç kalmanın tehlikesi de aynı orantıdaydı. Bunun bile kararını yücel yoldaş vermek zorundadır. Hislerine karşı aldığı karar onu yanıltır. Boğazdan geçemeye çalışırken tehlikeden kaynaklı ve ya hislerinin getirdiği sorumlukla kendisi öne geçer. Boğazda pusu atan düşmanın ilk taramasında yücel yoldaş vurulup şehit düşer. Gerçek ve hisler arasındaki bağ insanı yaşamda yanıtlığı gibi bazen kızgın ateş arasında olan bir gerillayı da yanıltır ya da haklı çıkartır. Bedeli hayatları olan bu sınavda doğru karar bazen zordur. Yücel yoldaşımız da savaşın bu kanunu bilir ve kararı kendisi verir. Hayatın bu tarafı da gerillada bir savaş biçimidir. Bunu bazen sen bazen de düşmanın yaşar. Belki de savaşta değişmeyecek en sabit kural da budur.
Adı soyadı: MEHMET ALİ KILAVUZ
Kod Adı: YÜCEL
Ş. Y ve T: 2007 DERSİM MERKEZ ÇİÇEKLİ