Yürek neye bağlansa varlık onun mahiyetine bürünürmüş
Yüreğinin bağlandığını gözlerinden
Büründüğün mahiyeti arkadaşlığından okurduk.
Ufuklardan sevgiyle bakan güneş,
Ayın ve yıldızların ışıltısı,
Dağlar ve sular,
Ve de bizler.
Hepimiz biliyoruz, hakikatin güzel yolcusu…
Arhat olmak!
Bitmeyecek bir yaşam aşkıdır.
Hakikatle bir olan yüreğine uğurlar olsun.
Gönüllere taht kuran bir delikanlıyı müjdeliyor dağlar; içinde ışıltılı bakışın, coşkulu gülüşün, gerillaya sevdanın emsalsiz oğlunu müjdeliyor. Zamanın tam kendisinde, sesi hiç titremeden dolu dolu, ülkesinin tüm güzelliklerini içinde taşıyan, Arhat’ın zamanındayız. Dağlar; seni müjdeliyor, dağların güzelliklerinde, çoğalsın diye güzellikler, Ağustosun yakıcı sıcağında, kendi canıyla ülkesinin topraklarına can veren Arhat’ın zamanını yaşıyor doğa, gökyüzünün mavisi ve gerilla. Hepsi sende şimdi Arhat. Hepsi ama hepsi şimdi Haftanin gibi Metina gibi, güzel, özgür, yeşil ve huzur dolu, yani her şey Arhat’ça şimdi. Gerillanın duyguları, dağların zirveleri, suların gürültüsü ile kuşların cıvıltısı. Sesiyle, kamerasıyla tüm dünyayı inleten ‘SAET XWEŞ’ diye bağıran Arhat’ın zamanında, Arhat’layız.
1991 yılında Amed’in Bismil ilçesine bağlı Girhabeş (Karatepe) köyünde emek kokan bir ananın Küçük oğlu. Arhat’ı doğururken çekilen çetin sancılar, acıları iliklerine kadar işlemiş mazlum bir halkın sancılarını eker yüreğine Arhat’ın. Büyürken de hep yüreğinde taşır halkının sancılarını, onun içindir ki gün gelecek halkının kahramanı ve arkadaşlarının gözdesi olan bir delikanlının unutulmayacak hikâyesini yazacak Arhat...
Yirmi beşine yeni basan bir delikanlının, özgür hayallerini yaşamak için, gözlerini sevgiyle açan bir yiğidin hikâyesidir Arhat. Hâlâ özünü koruyabilmiş Rojhilat’ın en güzel yerlerini yüreğinin derinliklerinde hisseden Arhat, bu topraklara ait tüm türküleri, oyunları kucaklamış durmadan söyler ve oynar. Nerede bir Hewreman şarkısı dile gelse Arhat’ı oturarak görmek mümkün değildi. “Ben kendimi bu topraklara ait görüyorum. Sanki buralarda kaybettiğim şeyler var ve burada tekrardan kazanmam gerekiyor” derdi. Rojhılat hep onun ilgi ve merakının bir parçası olmuştu. Senin zamanındayız ya Arhat, şimdi her yerden bir Hewreman şarkısı yükseliyor ve halaya duran delikanlıda sensin.
Amed’de ilköğrenimini bitirdikten sonra Ankara’nın Hacettepe üniversitesinde Felsefe bölümünde devam eder öğrenimine. Köleleştirilmiş sığ bir toplumun, ezilen bir halkın yaşadığı zulme karşı başını eğmez. Arhat olmak, baş eğmemekti zaten. Karşı durmaktı ezene ve yanında durmaktı ezilenin. Arhat için Bilgelerin bilgesiyle tanışmanın, fikirlerini, yaşamını öğrenerek yeni bir yaşamın yolcusu olmanın zamanı gelmiştir. Ve artık büyük bilgenin dediği sonu gelmemiş olan romanın, türkünün; PKK’nin kahramanlarıyla yürümek için karar alır. 2012 yılının Nisan ayında, baharların özgürlüğü çağrıştırdığı bir mevsimde, adımlamaya başlar dağları. Ve Arhat, hakikatin gerilla ile gerçekleştiği dağların delikanlısı olur. Hakikat aşkı, özgürlük heyecanı onu yaşamın her anında tüm benliğiyle var kılar. Arhat olmak, en zoru yürümek, gizemine dokunmak yaşamın ve avucunun tam da ortasında arkadaşlığı sırtlamaktır Kürdistan’da. Ve Arhat olmak kaygısız sarılmaktır arkadaşlığın en güzel duygularında.
Dağlar artık sarıp sarmalamıştır bu oğlunu, sıcacık kucağında bir evladını sever gibi. Seviyorlar ki en sarp tepe, en hırçın su, en çetin kaya yol açar ve okşar Arhat’ı. Doğaya âşık bu oğlan gün geçtikçe büyür ve hakikatle yürümeyi başarmak üzere devrimin sorumluluklarını göğüsleyerek çalışır. Sene 2014 dağda, gerillanın içinde, gerillacılık yaparak, HPG-Basın İrtibat Merkezi çalışmalarını yürütmeye başlar. Gittiği alanlardaki her tepe Arhat’ı misafir etmiştir doruklarında, her arkadaşı Arhat’la fotoğraf çekip, onun coşkulu gülüşünü yüreğinde hissetmiştir. Savaşın en kızgın halini aldığı 2015 süreciyle beraber, Kürdistan Özgürlük gerillalarının özgürlük mücadelesini kamuoyu ile paylaşmak için mücadele eder. Ne soğuk ne de sıcak işlemez Arhat’a, eser geçer zorlukları çünkü Arhat olmak; durmadan yürümekti. Haftanin’in, Metina’nın dağlarındaki her mevziiyi adımlamasıyla başarı ağını örer Arhat. Ve işte tarihin en unutulmayacak anını yine devrimci yüreğiyle, bütün dünyaya kendi objektifinden paylaşacak Arhat. Bir bahar gününde ağaçların, yeni filizlenmiş çiçeklerin kokusuyla beraber harmanlanmış savaşın kalbi olan bir ülkede, özgürlük mücadelesi veren arkadaşlarının mücadelelerini paylaşacak dünyayla. Artık hikâyeyi anlatacak olan değil herkes gibi hikâyeyi izleyen olacağım burada, benim sözüme ne hacet diyeceğim çünkü Arhat yaptıklarıyla hem hikâyenin kahramanı hem de anlatanı olacak. T.C. ordusunun binbir yalanla gerillalarca düşürüldüğü saklanmaya çalışılan kobrasının görüntüsü ve Arhat’ın ‘SAET XWEŞ’ diye yükselen sesinde hafızalarda unutulmayacak bir yer edinir. Artık herkes Arhat’ın sesiyle onunla, hikâyenin kahramanıyla tanışacak.
Dağların dört yılını bir ömür unutturmayacak incelikte, sadelikte, güzellikte yaşayarak geçiren Esmer Oğlan, biraz da nasıl yaşanması gerektiğini öğretmekti yaşayanlara. Ve Arhat olmak, hep onun coşkusuyla sarılmak, kucak dolusu sevmekti arkadaşlığı, dağları. Arhat olmak, tökezlemeden yürümenin adıydı, Kamerasıyla, Silahıyla, Amaçlarıyla, Gülüşüyle.
Tıpkı Arhat gibi…
Kod Adı: Arhat Ba
Adı Soyadı: Şakir Ek
Doğum Yeri: Amed
Anne - Baba Adı: Güzide - Çelebi
Şahadet Tarihi ve Yeri: 10 Ağustos 2016 / Şırnak
ZENDA DİROK