UMUD: Bir gece karanlığında, lambası kırık sokakta
Alınmışım yargısız sorgulara Ve götürüldüm isimsiz ölümlere
O gün
Şehir yalnız ve büküktü,
Ölümcül bir sessizlik vardı.
Soğuk bir ayaz gibi
Düşer cansız bedenim toprağa
Yeniden çoçuk olma gülüşlerimle yürüdüm,
Şehirlerden dağlara doğru.
Umuda yol kat ettiğim gecelerede
Düşürüldüm dipsiz kuyulara tedirginli gece karanlığında
Ama yalnız
Pişmanlık duymadan ölüm anında
Umudla çoçuk yüzüyle gülümsedim ölüme .
Öldürüldüm çoçukluğumu yaşamadan,
Gençliğinde ölmek yitik bir yâr gibiydi.
Boğazım kuru,içiyordum yârın sevgi dolu gözyaşlarıyla
Ve ölümle yeşeriyordum yeniden .
Bir ananın acılı ağıtlarıyla
Uzak ve derinden gelen sesleriyle yürüyordum güneşe doğru,
Karanlığın içinden kayan yıldız gibi
Fırata akıyordum ve çepe çevre sarılıyordum.
Adı yasak olan KÜRDİSTAN’IMA
Güneşin kızıllığıyla aktım Dicle’ye
Karanlıkta aydınlığın uyanışı gibi
Yinede gülümsüyordum
Ölüm anında.
13 Ocak 2013
Bahoz Agir
ÖLÜMLE SÜSLEDİ DOĞUM GÜNÜNÜ
Bak bu gece ay ışığı gülümsüyor
Kaldır eğik başını, gök yüzüne gülücükler saç
İçindeki sevinci gizleme artık, çünkü o gülüşler
Umuttur, sevinçtir, aşktır yarınlara
Bir sıgarada bu gece için yak
Alevleri sönmüş ateşe koy kara çaydanlığı
Geliyor ay yüzlü çoçuk hiç unutulmayan gülüşleriyle
Özlediği sevince geliyor, adı gibi
Bizde yolunu gözlüyorduk sabahlamak için
Daha tartışmaya başlamadık, seni bekliyorduk
Gülüşleri yankılanıyordu özgürlük vadisinde
Bak yine geliyor
İçinde intikam kin ve aşkla
Azad olmaya yürüyor adı gibi
Kahpe patlama sesi
Vadiden doruklara doğru yanakılanıyordu,
İnlemeyle o yine yürüyordu
Esmer tenli yüzüyle
Ve doğum gününü ölümle kutluyordu.
Yüzünde hüzün ve sevinçlerle
Yineden gülüyor ve yürüyordu özgürlüğe
Adı gibi azad olmaya
Gülüşleri umud doluydu
Durma yürü ve gül
Umutla buluşacağız
Azad bir çoçuksu yüreklerle
Yoldaş olmaya.
15 Aralık 2005
Bahoz Agir