Başkanım umutlarımız gerçekleşseydi
Ne kadar da güzel olacaktı
Ve yeni bir dünyada
Yeni bir ruh ile
O dünyada seninle yaşayacağıma olan inancımla...
Başkanım size kısaca tekmilimi vereyim, 1988 yılında partiyi tanıdım. Henüz öğrenciydim, 1994 yılına kadar da toplumsal alanda çalışmalar yürüttüm ve 1994 yılında ülkeye geldim. Ülkede, Haftanin, Zagros, Xakurke, Xınıre, Kandil ve Metina’da kaldım. Duygusal bir temelde şehitlerden etkilenerek katıldım. 9 kardeşiz, ailenin ikinci çocuğuyum.
HPG ve YJA STAR kimlikli olma konusunda bana olumlu kazanımlar vermiştir. Daha fazla meşru savunma temelinde özgürlük için hizmet anlayışının gelişmesine ve derinleşme sağlamamı getirmiş.
Önderlik benim için bir vücudun başıdır. Bizler de vücudun organlarını oluşturuyoruz. Vücut baş olmadan hareket edemez. Bana bunu ifade ediyor. Önderliğin savunmalarına yaklaşımım başta sizi anlamamadan kaynaklı yüzeyselliğim ortaya çıkıyor. Daha sonra içine girdikçe anlam verdikçe derinleşme oluyor. Derinleşmek temelinde yaklaşıyorum. Savunmalarda en çok Neolitikten Sümer Rahip Devletine geçişte rahiplerin rolü beni etkiledi.
Önderliğin bireye yaklaşımı ele alışı ve kadına biçtiği misyon, doğal toplumda kadının yaşamı yaratması beni etkiledi. Savunmalardan önce doğmatik, düz bir tarzım vardı, ani reflekslerim çıkabiliyordu. Savunmadan sonra bakış açımdaki doğmatik yaklaşımın tam olmasa da aşılmış olduğunu gördüm, fakat şu bir gerçek; halen zorlandığımız, aşamadığımız konular var. Mesala devlet, hiyerarşi, düz mantık ve benzeri gibi şahsen de aşmakta zorluk yaşadığım konuların başında geliyorlar. Fakat Önder Apo ile olduğumu hissettikçe, onu anlamaya çalışmaya devam ettikçe aşacağıma olan inancım da tamdır.
HPG ve YJA STAR Kürt sorununa yaklaşımda çok önemli bir güçtür. Mevcut durumda savunmada hiyerarşiye nasıl yaklaşmamız gerektiğini Önderlik ortaya koymuş bizler bu esasları anlayarak uygulamaya koyarsak dünya bile önümüzde duramaz, bunun bilincinde olmak gerekiyor.
Ben merkeziyetçilik var, doğal hiyerarşiyi geliştirme olmalı. Yetkisini bireysel kendi tarzı çerçevesinde kullanımlar ortaya çıkabiliyor bu da ancak demokratik hiyerarşiyi oturtmak, Ortadoğu’ya egemen olan dogmatik yaklaşımları kırmak, yeni tarz geliştirmek, yöntemde derinleşmek, kestirmeci olmamak önemlidir. Savunmadaki doğal hiyerarşi esas alınmalıdır. Savaş, kendi kimliğini yaşatmak için en son noktadır. Var olan düşman seni yok etmeyi hedeflemekte ve senin var olan kimliğini koruman stratejik öneme sahiptir.
En çok biksi ve kleşe hakimim ve biksiyi seviyorum. Ayrıca dağlar benim için özgürlüğün kaynağının sembolüdür. Benim için şehit gerçeği manevi güç kaynağı ve bıraktıkları yolda isteklerini gerçekleştirmek için sahip çıkmaktır. Kin, nefret, intikam birey olarak şahsımda olmadığını söyleyebilirim. Fakat şehitlere saldırı, halka saldırı bende düşmana yönelik bir kin de oluşturmaktadır, bunu saklayamam.
Yaşam ruhun varlık içinde olmasıdır. Ölüm ise yeni bir canlının yaşamasıdır. Özgürlük, güç ve irade ve iddiadır. Güneş gibidir ve ulaşılması gerekir. İrade özgüce dayanmayı ifade eder.
Zayıflık, güvensizlik gücüne inanmayan başkalarından hep umut edendir. Kendimde tespit ettiğim yer, zaman, mekan tespiti yapma ve kendini ifadelendirememe zayıf yönlerimdir. Güçlü yönüm isteğim ile gelişen ne olursa olsun başarma çabasını verme ve amacına ulaşma yani gücüm ve isteğimle açığa çıkıyor. Eleştirilerden korkmuyorum. Bir devrimci kendi pratiğinin sorgulanarak büyütülmesine ancak eleştiri ile açık olabilir.
Şehit Binevş Rubari-Saniye Oso
21 Mart 2006