İKİ BEDEN TEK RUH

Kahramanlaşmak adına ne gerekliyse yapılan oydu ve yapılmıştı. Kürdistan ülkesine kendi duruşlarından onur, kendi yaşamlarından ömür bağışladılar. Ve ardlarına bakmadan karanlığın üstüne, alçaklığın üzerine  yürüdüler. Çatışan iki bedendi, savaşan bir çift yürekti. Yürüyen iki baştı ama  direnen bir fikirdir.  İki bedende tek ruhtu onlar. Yürüyen Harun, dile gelen fedailikti. Yürüyen Zınar, dile gelen kendini adamaktı.  Yürüyen, Kürdistan halkının savunma gücü olan gerillaydı, dile gelen Apocu ruhtu. Bir felsefede buluştular, Önder Apo’ nun özgürlük  paradıgmasının militanlığını yaptılar, birlikte şahadet mertebesine eriştiler.

2020 yılının 29 Ekiminde  HPG Basını iki gerillasının şahadet haberini açıkladı. Ve iki ay sonra tüm detaylarıyla bir çift yürek olan iki gerillanın eylemini paylaştı. 2020 yılında, Ekim ayının 26. Gününde Hatay’ ın İskenderun ilçesine iki gerilla indi. Ve saatlerce tüm ilçeyi denetim altında tutup, özgürlüğe koşan bir çift yürek gibi, aşka bağlı iki gönül gibi karanlığı yırtmaya, alçaklığa vurmaya  geldilerTürk Devleti’ nin güvenlik adı altında belirlediği, kurduğu  tüm hava ve kara sistemlerinin altını üstüne getirerek hedeflerine yürüdüler.   Gerilla Harun Fırat  ve Zınar Tatvan, işgalci Türk Ordusunun hala çözemediği bir taktikle Amanos’ lara kadar gitmiş, her gün haberlerde Türkiye halklarına yalan söyleyen sömürgeci yetkililer; “ PKK, bitiyor” müjdesini verirken , onlar en profesyonel şekilde bir gerilla timi olarak şehrin içine sızdılar.  Asi, çoştukça çoştu, Nil yükseldikçe yükseldi.  Nur Dağları ( Amanos) bağrını açtı ve uğurladı kendisine fedailik adına uğruyan iki savaşçıyı.

Biri;  Serhad’ ın en soğuk kışlarını görmüş, baharın geç uğradığı yaylalarında büyümüştü. Van’ ın yurtsever topraklarında çobanlık yapmış, koyun otlatmış, dağlara kendi başına yürümüş ve kollarını açabildiği kadar açıp toprağını kucaklayarak büyümüştü. Biri, toprağına daha doymadan, henüz anlama çağına bile gelmeden alçaklığın iz sürdüğü Türkiye metropollerine sürgün edilmiş. Süphan’ ın başı dik, yıkılmaz inanç gibi gözlerini geride bırakarak, Bitlis’ ten ayrılmış bri ailenin evladı olarak büyümüştü. Türkiye’ nin insana kurtluğu dayatan şehirlerinde ötekileştirilmişti, dilinden uzak, kültüründen uzak büyümüştü. İkisinin buluştuğu yer PKK olmuştu. Belki bir çok  farklı dağda aynı zorluğu yaşamışlardı , yaralanmışlardı ve savaşmışlardı. Belki de aynı sloganı aynı zamanda atmışlardı. Belki göz göze  değmemişti bir şafak vakti, belki karanlığa birlikte ışık olmuşlardı farklı makanlarda. Bunların hiç biri bilinmez. Ama şu mutlaktı ki;  26 Ekim’ de Amanos’ larda işgalci Türk Ordusuna kan kustururken birleşmişlerdi.  Şu kesindi ki; tüm şehri ayağa kaldıran, alçaklığın fermanını yazan, savaştıkça gerillalaşan Harun Fırat ve Zınar Tatvan işte buluşmuşlardı. Kendilerini vurmak adına kurulan tüm barikatları aşmış, düşmanlarına ulaşmak ve onları vurmak adına  tüm fırsatları değerlendirmişlerdi.  Elleri silahlarla, belleri raxtlarla, üstleri bombalarla ve çeblerinde kendilerine sakladıkları mermi ile kuşanmışlardı. Harun Fırat, mermisini sonuna kadar düşmanına sıkmış, “ düşmana vurmayan namussuzdur” diyerek ondan toprağını çalan zalimlerde kendini patlarak, ışık olmuştur Zınar’ ın çatışma an’ larına.  Yoldaşı Harun’ un ışığıyla var gücüyle düşmanına yönelmişti Zınar Tatvan. Kendisine sakladığı mermi dışında  tüm mermilerini ve bombalarını düşmanına atan ve sonana kadar düşmanına vurmayı tercih etmişti. Kendisinden çocukluğu çalınan tüm Kürdistan çocukları adına sömürgeci tarihten ve işgalcilerden çocukluğunun hesabını sora sora dövüşüyordu. Ve tek mermisi kalıncaya kadar savaşıp Harun Fırat’ ın  ışığına katıldı Zınar Tatvan. Ve 26 Ekim 2020’ de ardlarında onlarca düşman ölüsü bırakarak sonsuzluğa vardı iki gerilla. Zınar Tatvan( İdris İnce) ve Harun Fırat( Doğan Demir) özgürlükte sözleştikleri gibi, sözlerini pratikleştirdiler.

Bu, gerilla olmaktı. Bu, savaşçılıktı. Özgürlük inancına ve amacına bürünmekti. Bu neydi biliyor musunuz?  “Bitti” denilen PKK savaşçılarının Amanoslarda, işgalcilere en büyük süpriziydi.

LALEŞ RÊNAS