Efsanevi komutanımız Egîd’in Kürdistan’da ilk adım attığı ve gerillayı geliştirmek istediği alan Botan yöresi olmuştur. Çünkü Botan coğrafyası gerillacılığa en elverişli bir alan ve coğrafya olduğu gibi, Kürdistan’ın kalbi olarak sayılan bir konuma sahiptir.
Aynı zamanda Botan halkı da tarihten beri kendi kimliğine sahip çıkan, kültürünü derinliğine yaşayan, hiçbir zaman işgalcilere boyun eğmeyen asi halkımızdır. Bu özelliklerinden Apocu militanlar ve komutan Egid yoldaş Botan’a ilk ayak bastığında yurtsever Botan halkı hem evlerinin kapısını hem de yüreğini onlara açmıştır. Botan yöresi Kürdistan’da erkenden yurtseverleşen alanların başında gelmiştir. Botan halkının bu desteği sayesinde hareketimizin ilk kurşunu Botan’da atılmış, sömürgeci TC rejimi temellerinden sarsılmış ve Kürdistan özgürlük davasının silahlı mücadele tarihi böyle başlamıştır. Botan denilince artık herkesin aklına gerilla ve serhildanlarla ayağa kalkmış Newroz halkı gelmektedir.
Botan halkı Apocular’a bağrını açıp serhildanlara kalktığı gibi, özgürlük mücadelesine binlerce evladını katarak canından can vermiştir. Botan halkı şehitleriyle birlikte özgürlük davasına daha çok bağlanmış ve mücadelesini yükseltmiştir. Özgürlük mücadelesine erkenden katılan Botan’ın ilçelerinden biri de Şax (Çatak) olmuştur. Soykırımcı faşist TC rejimi Şax yöresindeki bazı kesimleri koruculaştırıp özüne ihanet eden hale getirmeye çalışsa da, yurtsever Şax halkı her daim yurtseverlik özüne bağlı kalmıştır.
Wan’ın Şax ilçesinde en erkenden yurtseverleşen ve bugüne kadar da bu duruşunu koruyan ailelerden biri de Gülçin Demirağaç yoldaşımızın geniş aile çevresi olmuştur. Bu yurtsever ailemizden daha 1980’li yıllarda özgürlük mücadelesine katılımlar olmuş, Amed zindanlarında direnilmiş, daha sonra ailenin birçok genci gerilla olarak mücadele saflarına katılmıştır. Özgürlük mücadelesinde acılar çekmiş, bedeller vermiş ama onurunu her daim korumuştur. Gülçin yoldaşımız böylesine yurtsever bir aile çevresinde büyüdüğü için özgürlük mücadelesini, içinde bulunduğu toplumsal gerçekliği ve yüz yüze olduğu soykırımcı düşman rejimini erken yaşlarda tanımıştır. Aynı zamanda bir Kürt kadını olarak kendisini tanıdıkça özgürlük arayışı güçlenmiştir. Türk devlet okullarında okumadığı halde zeki, çabuk kavrayan ve erken öğrenen yapısıyla kendisini geliştirebilmiştir. Toplumda çalışıp emeğini kazanabilen ve kendi ayakları üzerinde durabilen Gülçin yoldaşımız, halkının karşı karşıya olduğu soykırım tehlikesini gördükçe mücadele etmenin gerekliliğini kavrar.
15 Ağustos Diriliş Bayramımızın kutlandığı bir süreçte Gülçin yoldaşımız yüzünü Kürdistan dağlarına dönerek 2013 yılında gerilla saflarına katılır. Apocu harekete katılınca şehitlerin izinden yürümek için şehit yoldaşının ismini alır ve Gülçin artık Diyana Evindar olur. Garê alanında yeni savaşçı eğitimini görür, gerillacılığı ve PKK yaşamını öğrenir. Aynı zamanda kadın kurtuluş ideolojisiyle tanışır. Bir kadın olarak kendi cinsini tanıdıkça özbenliğine kavuşmuş, gücünü açığa çıkarmış, kadının gücünü tanıdıkça daha fazla gelişme isteği duymuştur. Apocu ideolojinin insanı yüceleştiren meziyetlerini kişiliğinde büyük bir yaratıcılıkla somutlaştırmaya odaklanmış ve bu temelde yoğun çaba sarf etmiştir. Katıldıktan bir süre sonra Zagroslar’da Cilo alanına geçen Diyana yoldaşımız, burada Kürdistan coğrafyasının en sarp arazisinde gerillacılık yaparak özgür Kürt kadınının gücünün nelere kadir olduğunu herkese göstermiştir. Diyana yoldaşımız Zagroslar’da bir ceylan gibi serpilmiş, gerillacılıkta yetkinleşmiş, Apocu ideolojide derinleşmiş ve birçok görevi başarıyla yerine getirmiştir. Diyana yoldaşımız yüksek cesareti ve pratik zekası yüksek komutanlığıyla birçok eylemde öncü olarak yer almıştır. İçten yoldaşlığı, samimiyeti, fedakarlığı, coşku dolu yüreği, güler yüzü ve cesaretiyle tüm yoldaşlarının sevdiği ve her yerde aradığı bir yoldaşımız olmuştur.
Diyana yoldaşımız 2017 yılının Nisan ayında Zap bölgesinde eylem yapmak için harekete geçtiği bir süreçte gerçekleşen hava saldırısı sonucu şehadete ulaşır. Kahramanlaşan yiğit bir Botan kadını olarak ölümsüz şehitler kervanına katılan Diyana yoldaşımızın mücadelesi ve hayalleri bizler tarafından her daim örnek alınacak, Özgür Kürdistan’da Özgür Önderlik ile mutlaka yaşatılacaktır. Değerli Diyana yoldaşımızı şehadet yıldönümünde anarken başta yurtsever ailesine ve tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Mücadele Yoldaşları