Amed'in Yiğit Kızı (Binevş - Hüsniye Oruç Yoldaşın Anısına)

Kod adı- Binevş Amed
Adı soyadı-Hüsniye Oruç
Doğum tarihi yeri - Amed /Çınar 1974
Ana baba adı-Dursun-İbrahim Halil
Partiye katılım- 4 Nisan 1994
Şahadet tarihi -1 Aralık 1998Lice Amed fedai eylem yaparak

 

Her halkın her ulusun tarihine mal olmuş kahramanları, belleklerde ve yüreklerde silinmez izler bırakır. Belleklerde ve yüreklerde azaldığını ya da unutulduğunu hissettiğimiz zaman atılan adım bir eylemle özün uyanışını görür. Ya da insanlığın masum haykırışını. Onurun, sevginin, fedakarlığın, bağlılığın ve cesaretin zirveleştiği, fedailikte yüce bir anlam arayışı, yürek ve isyan geleneğinde fedaileşen isyan geleneğini yaşatan kahramanlığını görmek hep ola gelmiştir. Diyarbakır surları Zekiyelerle başlayıp Binevşlerle süren tüm bunlara cevap oldu.

Binevş yoldaş; 1974’ün İlkbahar’ın da Amed’ in Çınar ilçesine bağlı Pınaroğlu köyünde dünyaya gelir. On haneli köyün sekizi Zaza ikisi Kürmanç’dır. Ailede dokuz çocuktan üçüncüsüdür. Yetiştiği çevrede, feodalizm ve kapitalizmin etkileriyle birlikte, Kürdün özüne ait izlere rastlanmıştır. Mizirke köyü, ovalık, tüm mevsimlerin güzelliklerini iç içe yaşatır. Köy halkı yurtsever duygulara sahiptirler.
Binevş yoldaş; çocukluğunda oyun arkadaşlarına sevgisiyle ayrımsız, coşkulu bağlılığıyla kendini kabullendirmişti. Öğrenme, okuma, yazma istemi içinde acımasız bir şekilde kalmıştır. Okumayı çok sevmesine rağmen köyden kilometrelerce uzak olan okula gitmek istemi aile tarafında ret edilir. Bir kız çocuğu olarak sadece erkek kardeşlerinin ödevlerine bakmakla yetinir. Aile içinde ve dışında yaşanan haksızlıklara tahammül göstermeyen bir şekilde büyür. Ve bir Kürt kızının duruluğu ve duygusallığı ile beklenmedik tavırlar almaktadır. Hiç kimsenin ilgilenmediği ya da göz ardı ettiği insanlara ilgisi köy içinde ve çevresinde sempati ve sevgiyle anılmasına yol açar. Fedakar, yaratıcı ve coşkulu yapısıyla örnek olurdu. Bakışları keskin ama bir o kadar da duygusaldı. Sürekli arayışlar içerisindedir. Tıpkı Neolitiğin kayıp izlerini arayışı gibi. Bahar günlerinin duyumsuz yeşilliğinde kaybolmak, yeşeren otları taze dokunuşlarla hissetmek, onları toplamak, doğayla bütünleşmek, hayvanları sevmek en büyük tutkularındandı. Kendisinde var olan her şeyi, güzel insanlarla paylaşmak kişiliğinin ayrılmaz bir parçasıydı. Köy yaşamı, onun için ayrılmaz bir bütünlük, mutluluk ve heyecandı. Bu yüzden, her Amed’e gidişinde surlar dışındaki her şey onu köye dönmeye yöneltebiliyordu. Arayışları güçlü olan Binevş yoldaş, çelişkiler yumağındaki yaşama yönünü bularak, nasıl yaşaması gerektiğinin cevabını verebilecek güce sahipti. Okuma yazma bilmeyişi, onun başarı hırsısını, arayışlarını asla engellemedi. Tersine hırslarını daha çok arttırdı. Okumanın dilini, özgürlüğün dilini çözmeye çalışırdı. Kürdistan topraklarında, bin yılların ezilmişliğine karşılık PKK ‘nin isyan çığlığına kulak verenlerdendi. Binevş yoldaş; Türk devletinin yürüttüğü imha ve inkar politikalarını, köyün içinde yürütülen baskı ve işkencelere asla yenilmemiştir. Amed zindanlarında, Mazlum Doğan ‘la yükselen, Zekiye Alkan’la harlanan Newroz ateşinin şarkısına doğru yürümek ve bir kıvılcım olma zamanıdır artık onun için. Her karış toprakta yükselen mahrum çığlıklara kulak vermemek mümkün değildir artık.

Onun için, 1989’da Kürdistan özgürlük dağları ve gerillasıyla tanışması dönüm noktası olur. Binevş yoldaşa, ilk merhabayı vermek yeni bir yaşama merhaba demek ilerlemenin adımı olmuştur. Büyük bir intikam ruhuyla insanlık ve Kürtlük kimliğini oluşturmak, savaşa katılmak en yüce özgürlük tercihi olmuştur. Kadın gerilları görmek, onda farklı duygular uyandırırdı. Katılımını hızlandıran kadın gerillar görmesi olmuştur. Yaşadığı bu duygularla 1994 yılında katılımını gerçekleştirir. Artık her sözü, eylemi, düşüncesi, devrimin hizmetindedir. Başkan APO’yu tanıdıkça, okudukça, hissettikçe gücü artmaktadır. Kürdün özünü koruduğu dağ havasıyla, çelikleşen iradeyi birleştirmek ve mücadeleye kanalize etmek zor olmadı Binevş yoldaş için. Yaşam içerisinde sıradanlığı asla kabul etmedi. Katılımın 1994 yılının başlarında düşmanın yoğun yönelimleri sonucu doğup büyüdüğü köy boşaltılması sonucu yaşadığı baskıların etkisiyle gerilla saflarına katılma imkanını yakalar. Önderimizin doğum günü olan 4 Nisan gibi güzel bir günde katılımını gerçekleştirir.

Yol süreci bir ay sürer. Bir aydan sonra gerillaya büyük bir moral ve coşkuyla gelir. Gerillada ilk tepeciliğini yaptığı sırada henüz yeni bir savaşçı olmasına rağmen yaşanan yer alır. Gerilla olmak, özgürlük savaşçısı olmak onun yıllarca hayalini kurduğu bir andı. Yaşama, heyecan ve tutku derecesinde bağlıydı. Kişiliğinde oluşturduğu bağlılıkla ne yaşamda, ne yoldaşlıkta, nede savaşta zorlanmadan, sevgiyi ve sempatiyi yakalar. Keskin ve net bakışları, Başkan APO’nun deyişi ile şahin bakışlara dönüşür. Ve girdiği her eylem başarıyla sonuçlanır. Çünkü, başarı esastır onun için. Önderliği ve partiyi tanıdıkça, savaştaki fedakarlığı gördükçe, yaşam ve yoldaşlara olan bağlılığı artmaktadır. Duygusal, bir o kadar da özlüdür. Amed’in kadın kişiliğine yeni bir boyut kazandırır. Henüz iki aylık gerilla iken, şartlardan dolayı yalın ayakla yürümek zorunda kalır. Arkadaşların bütün ısrarlarına rağmen kimsenin ayakkabısını giymeyerek büyük bir moralle yürür. Adeta özgürlüğe giden yolların, kolay olmadığını her adımda fark ederek daha çok hırslanır. Bunun coşku ve moralini sergileyen bir duruşun sahibidir. 1997 yılında ilk defa yaralanır. Ayağından yaralanmasına rağmen yürümeye başlar. Onun bu yaklaşımı İradenin, isterse neleri başarabileceğinin somut ifadesini gösterir. Yaralı arkadaşlarla bir araya geldiğinde bütün arkadaşların moral kaynağı Binevş yoldaş olur. Ayağı iyileşmemesine rağmen görevlere gitmek için kendisini dayatır. Her davranışı ve sözü ile bulunduğu ortama yön veren, gündem belirleyen, olmuştur.
İlişkilerinde, mütevazi ve ilkesel bir duruş sergiler. Haksızlığa ve emeksizliğe karşıdır. Tek amacı, Önderlik çiğisin de onurlu bir biçimde yürümektir. ilkelerini yaşamsallaştırmak hedeflerinin arasında yer almaktaydı. Güven veren duruşuyla, arayışların gücüyle bilinçlenir. Günler geçtikçe dönem, dönem ilişkilendiği halkta silinmez izler bırakır. Tüm arkadaşlarından, güç alıp vermesini bilir. En büyük hayali ve isteği, hayatta bir kez de olsa Önderliği görebilmektir. Yaşam da yer, yer bu istemini dile getirir. Ama, ideolojiyi yaşamsallaştırmanın Önderliği görmek olduğunu çok iyi anlar. Zorluklar onun için direnişin, özgürlüğün gerekçesi ve bedeliydi.

Sürekli Amed Eyaletinin Genç alanında kalır. Her taşında, dağında, şehit yoldaşlarının kan izleri bulunur. Onlara yanıt olmak için her şeye devrimci sorumlulukla yaklaşmak, onda bir yaşam tarzı olur. Kanla yazılmış Kürdün direniş tarihine, kendinden bir şeyler katabilmek için, olanca gücüyle tertemiz yüreği ve bilinciyle çalışır. Yoldaşlarda ilişkilerinde büyük bir bağlılık yaratır. Şehit düşmeden üzerine türküler söylenmiş, yaşam duruşu o kadar etkili olmuştur. Yaşamın zorluğu, yüzündeki gülümsemeyi hiçbir zaman silmedi Gülen, coşan yüzüyle taht kurmuştu, tüm yoldaşlarının yüreğinde.

1998 yılı Kürt tarihinde, tarihsel gelişmelerin yaşandığı önemli bir yıldır. Uluslar arası güçlerin birleştiği, tarihin lanetli gerçeğinin bir ürünü olan komplonun adım adım geliştirdiği bir yıldır. Halk ve gerilla ayaktadır. Tarihini Kürt halkına reva gördüğü, laneti ortadan kaldırmak, ufukta görünen komplo gerçeğini ortadan kaldırmak için başkan APO dünyaya açılır. Yürekleri vicdana, beyinleri sağduyuya davet eden bu çıkış, Kürt halkının ateşlerle kızıllaşan bedenlerine rağmen gereken cevabı bulamamaktadır. Komplo tüm gücüyle soğuk yüzünü gösterir. Önderlik etrafında örülen baskı çemberi, Binevş arkadaşı, oldukça zorlar, on gün boyunca sessizleşerek derin bir suskunluğa gömülür. Herkes esen soğuk rüzgardan etkilenir. Ama o daha derin etkilenir. Çünkü, o herkesten daha derin hisseder yaşanan tehlikeyi. Güneşe uzanan eler kırılmalıdır. Hiç bir güç güneşi gölgeleyemez. Tarih, nice önderler tanıdı. Başkan APO tüm bunların çağdaş özü olarak, insanlığın özgürleştirici gücü oldu. İnsanlığa hitap eden öğretisiyle kadın erkek genç çocuk herkes onda özgürlüğün sonsuz gücünü tanıdı. Karşılıksız bırakılmazdı, yönelimler. Dönem, fedaileşme dönemiydi. Fedaileşerek karşılık verilmeliydi. Tüm haksız yönelimlere,.direnişin serhildanların kalesi Amed’de düşmana indirilecek darbenin tarihi, güncel anlamı vardı. Bunun için bedenler param parçada olsa, her bir parçası zihniyetlerin ve Ehriman’ların yok edilmesi olacaktır.

Önderlikle en iyi buluşma, doğru zamanda ve yerde eylem yapmaktan geçer. Tarihin bu en önemli dönemecinde, Binevş yoldaşta özlü bir biçimde gelişen bir fedailik istemi vardır. Önerisi örgüt tarafından kabul görür. Bununla özgürlüğe bir adım daha yakınlaştığını hisseder. Kara bulutları, fırtına ile dağıtmanın zamanıdır. Şimdi! herkese anladığı dilden cevap vermenin zamanıdır. Gün onuru korumanın günüdür. Sözler yazıyla, bir adım daha destanlaşmaya doğru atılır diyerek yola koyulur.

Özgür bir yaşam için hesaplaşmaya, neolitik analar misali kanatlarını germeye, meşalenin bir kıvılcımı olmaya doğru gidilir mektuplar yazılır. Tarihi hesaplaşmanın yapılacağı mekan seçilir. Yer Lice’dir. Düşmanın halkımıza kan kusturduğu, ama bir türlü direnişten alıkoymadığı Amad’in direniş kalesi büyük hesaplaşma için seçilir. Artık hiçbir engel kalmamıştı. Kararlılık zirveleşmiştir. Yüceleşmenin, büyük fedakarlığın, kahramanlığın timsali olmaya doğru yürünmekte büyük bir heyecan ve tutkuyla. Büyük bağlılığın kahramanlıkta destanlaşmasıdır. 1 Aralık 1998 yaşanan Lice’de intikam bombası patlatıldı. Binevş yoldaş; isyan bayrağını zafere taşırmanın mihenk taşı olmuştur.

Amed’in yiğit kızı Binevş yoldaş, adı gibi çiçeklenen APO’cu ruhla fedaileşen kahramanlaşan yoldaş yolun yolumuzdur.

Mücadele arkadaşları adına
Binevş Amed