Reber APO’nun Ş.Yıldız arkadaşla gerçekleştirmiş olduğu diyaloglar (1998)
---.: Aşk tanrıçası, sivilleşme merkezi, hepsi Mezopotamya'da. Öyledir de. Hiç kimse bu topraklardaki kadar özgür düşünemedi, özgür yaratamadı, özgür sevemedi. Araştırırsanız, bunun böyle olduğunu görürsünüz. Bizim eylem de biraz budur. Karşı olabilir tabii. Düşmanları çoktur. Fakat bizim için de tarih budur ve büyüklüğümüzü de böyle yakalayabiliriz. Biraz inat gerekir, araştırma, direnme gerekir. Bu bizde eksik. Burada Avrupa'yı yenmişiz. Demin söylediğim gibi, sömürgecilik girmiş, bir de Avrupa da da yenmek istiyor. Kendi ölçüleri, kendi yaşamları ile direnmek gerekiyor. Benim şu anda kendime güvenim hayli var. Hiç yaşamayabilirim de hiç umurumda bile değil. Öyle bir denge yaratmışım ki kendimde, dünya bir yana ben bir yana. Bu iç tutarlılığı kendi içimde sağlamışım ve kendimi çalıştırarak bir dünya bile kurabilirim. Bunu esas almalısınız. Oturun. Kendine güvenen kadın da var mı burada? Kimin ilgisi canlıdır? Nasıl Yıldız, senin durumunda gelişme var mı?
Yıl.: Başkanım belli bir yoğunlaşma var. Özellikle son geliştirilen, Önderliğin belirtmiş olduğu yaratılmak istenilen kadın düzeyi, aşk düzeyi ve zafer düzeyi üzerinde belirli bir yoğunlaşma var. Bu noktada arayışlar sonsuz. Buna ulaşma noktasında, kollektifleşerek tartışmayı YAJK gücü içerisinde yaratarak ulaşma istemi var. Geçmişteki kaybettiren özellikleri görme var. Bununla savaş istemi yoğun, fakat bununla savaşmak için gereken aletleri bulma noktasında bir çaba gerekiyor, emek gerekiyor.
--.: İddiaların var, arayışların var, tutkuların var biraz sanıyorum. Tabii ki çaba, emek çok gerekecek, sınırsız hatta. Sanıyorum kendini bu temelde kararlaştırabilecek güçtesin. Demin söylediğim çerçevenin kadınlığına, YAJK'ına herhalde oturtabilecek iddiadasın.
Yıl.: Doğrudur Başkanım, iddiam odur. Yaşam da sadece o yönlüdür.
---.: Tabii, dikkat edin. Biraz bilinçlisin sanırım, biraz da iraden var ve biraz da özgürlükten yanasın galiba.
Yıl.: Doğrudur Başkanım, tek amaç özgürlükten yana.
---.: Dikkat et, daha gençsin sanırım. Fazla yıpranmış değilsin benim gibi.
Yıl.: Başkanım Parti Önderliği, fiziksel olarak değil bütünsel bir yaşam gücüdür.
---.: Tabii, bir bütünsellik içinde, ilkeli, pratik. Yorgunluk vb. kavramlar fazla anlamlı değil de gençlik enerjinizi daha iyi kullanabilirsiniz.
Yıl.: Doğrudur Başkanım. Daha kullanılmamış bir çok enerji var.
---.: Çok, çok. Patlatın artık. Demin söylediğim kavramların içini doldurmak için, bana göre sınırsız bir tutku, inat, çaba, arayışla doldurursanız, ne güzel şeyler ortaya çıkar.
Yıl.: Kesinlikle Başkanım. Parti Önderliği'nin çizmiş olduğu çizgiden yürünebilirse...
---.: Herhalde ortaya çıkacak kadın sanırım biraz değerli olur.
Yıl.: Doğrudur Başkanım. Şimdiye kadar kesinlikle açığa çıkmamış olan, Zilan ve Sema şahsında aslında açığa çıkan...
---.: Onlarınki sembolik, yani bir mesaj, ama içini doldurmak gerekir.
Yıl.: Doğrudur Başkanım. Yaşamsallaştırma gerekir.
---.: Bu zor bir olaydır. Binlerce kadın savaşçı, mesela bombalarla kendilerini patlattılar, vahşi bir çok yürüyüşe, savaşa katıldılar. Bunların hepsi bu özgür kadının içini doldurmak için. Hepiniz biraz da buna koşuyorsunuz. Müthiş bir savaştır aslında. Herhalde bunu esas almalıyız. Yoksa diğer devrimlerde olduğu gibi kendini unutan, özgürlüğü unutan bir kadının devrimciliği fazla çekici değil.
Yıl.: Oldukça mekanikleşmiş.
---.: Mekanik, bürokratik, memur kadın devrimciliği. Benim hiç ilgimi çekmiyor.
Yıl.: Doğrudur Başkanım, şimdiye kadar öyle ortaya çıkmış.
---.: Öyle olmuş, yani devrimcinin iyi karısı!
Yıl.: Kesinlikle, aslında devrimci olmak kadında kendi iradesiyle yürümeyi getirmeli.
---.: Aslında düzene göre olmuyor mu şimdi? Erkek, "Şu iyi karı-kız.", kadın da "İyi koca-erkek." der, bunu aşmamıştır. Ve bunda da sanırım devrimin özüne, en temel bir hususuna ters düşülmüştür. Tabii bizde tersi sözkonusu; devrimin zafer kadını, zafer tanrıçası! Bu kavrama ağırlık vermek gerekmektedir.
Yıl.: Kesinlikle Başkanım. Aslında buna ulaşma noktasındaki hedef, savaştaki başarıdır. Parti başarısıdır.
---.: Tabii, bütün çalışmalarda, eğitsel, örgütsel, propagandada hep böyle zaferi yakalanan normlar, hitaplar, şekiller peşinde koşmak gerekiyor. Aslında somutlaşıyor böyle bir kadın biraz. Fazla mı ilgileniyorum veya daha mı ilgilenmeliyim acaba?
Yıl.: Başkanım şu ana kadar Parti Önderliği'nin geliştirmiş olduğu ilgi gelişmeyi göstermiştir. Daha da yoğun bir şekilde...
---.: Sonra düzen tarafından saldırıya uğramaz mı?
Yıl.: Aslında saldırı her halükarda vardır Başkanım.
---.: Var doğru. Erkekte de var, kadında da var, fakat bırakmamalıyım diyorsun.
Yıl.: Kesinlikle Başkanım.
---.: Yani tabuları yıkıyorum.
Yıl.: Binyılların tabuları.
--.: Mülklü kadını aşıyorum. Bunlar çok zor işler. Ve bir de biz de ne de olsa bir erkeğiz, kim bilir hangi kültürlerin benim üzerimde etkisi olabilir? Fakat çok yerle bir etmiş durumdayım. Kendimi yitirtmeyecek kadar güçlüyüm herhalde.
Yıl.: Doğrudur Başkanım.
---.: Tabii böyle bir kişilik olarak kendimi hazırlamam önemli. Kadın karşısında Gılgamış kadar kendini güçlü kılan bir erkek mi oluyorum? Gılgamış'ın bir özelliği, İştar karşısında yenik düşmemesi. Tüm düşmanların örgütlediği bir kadın bize de dayatıldı. Çok ilginç değil mi?
Yıl.: Doğrudur Başkanım. Onun şahsında, aslında ona karşı savaş, en güçlü kadını geliştirme noktasında yapılıyor.
---.: Ve tabii en güçlü kadını, yani olumlu İştar'ı da ortaya çıkardı. Aşk kadını veya o ilişkiyi, o yaşamı ortaya çıkardı. Bunlar hep önemli kavramlar. Bu temelde biraz derinleşelim.
Yıl.: Doğrudur Başkanım.
---.: Düzenin askerleri, köle kadınları, köle erkekleri gibi yürümek ayıptır.
Yıl.: Görevimiz, onun gereklerini yerine getirmektir.
---.: Özgür bir kadın olarak, bana göre en azından yüzlerce erkeği eze eze devrime kaldırabilmelisin. Bir kadın bunu sağlayabilir. Kendini iyi örgütleyen bir özgürlük kadını! Bunu esas alacaksınız. Zavallı, sığınmacı bir kadın değil, etkileyebilen bir kadın! Bireye kendisini endeksleyen değil, devrimin zaferine kendini endeksleyen bir kadın! Zor bir iş, ama tanrıçalar yolunda yürümek, Semalar, Zilanlar veya bizim militanların yolunda olmak böyle olur. Grubunuzu yo-ğunlaştırın, bunları yoğurun her gün. Her yerde yapın. Herhalde iyi şeyler çıkar.
Yıl.: İnanç var Başkanım.
---.: Kadın ordumuza sahip çıkın. Kadın gücünüzü, kadın örgütünüzü, kadın ilkelerinizi ortaya çıkarın. Erkeğe karşı çok ilkeli bir proje oluşturun. Kadının kendi iç projesi netleşmeli. İlkeleriyle, tarzıyla, örgütüyle, eylemiyle, kadın gücünü ortaya çıkarın. Cins gücü nedir? Estetik gücü nedir? Hatta zeka gücü nedir? İktidar gücü nedir? Bol bol tartışın. Ayıp değil. Ayıp olan, işte "Vurun kadını önce" ilkesine göre yüreğinizi ve kafanızı çoktan kaybetmenizdir. Size bizim sunduğum fırsatla, kafa da, yürek de sizin. Vurulmayın, siz vurun düşmanlarınızı! Değil mi? Vuracak çok düşmanınız var. Bizim size verebileceğimiz destek, PKK içinde fiziki saldırılardan, erkeğin dengesiz yaklaşımlarından sizi biraz koruyabilmek. Ama içini doldurmak, sizin vuruculuğunuza bağlıdır. Başka fazla beklemeyin, başka beklerseniz sığıntılık bir durum olur. Sığıntılığa da özenen değersizdir. Özgüçten yoksun kalan değersizdir. Başka bu yönlü sorabileceğiniz sorular var mı? Cevaplar bunlar. Herhalde isteklisin.
Yıl.: Doğrudur Başkanım.
---.: Başka istemleriniz var mı?
Yıl.: Özgürlüktür Başkanım.
---.: Ben de daha bu işin peşindeyim. Yani fırsat buldukça yoğunlaşıyorum. Biraz daha başarılı olacağım söylenilebilinir. Fakat dediğim gibi, çok ilkeli ve pratik yönlerinizi sürekli geliştirin. Yapmazsanız, çok zorlanırsınız. Hatta feci bir biçimde sonunuz gelir. Konu çok hassas. Başınızı kaşıyacak boş bir zamanınızın bile olacağını sanmıyorum. Ona göre kendinizi kurgulayın, kendinizi kurtaracak tüm silahlara kavuşturun. Ayıp değil. Ayıp olan, bu köhne kölelikte ısrardır; ayıp olan, yüreksiz, dilsiz, yalancı, herşeye boyun eğen kadınlıkta ısrardır. Çirkin özelliklerde, bu kadınlıkta ısrardır.
Yıl.: Doğrudur Başkanım.